AİLE YAPISI ARAŞTIRMASI, 2016

Serpin ALPARSLAN 25 Oca 2017

Serpin ALPARSLAN
Tüm Yazıları
Bireylerin aile ortamındaki yaşam biçimlerine ve aile hayatına ait değer yargılarına ilişkin yapılan bir araştırmaydı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliğiyle, 2016 yılında Aile Yapısı Araştırması yapıldı. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması’nda (İBBS) 3 büyük il olan İstanbul, Ankara ve İzmir pilot seçildi.

Bireylerin aile ortamındaki yaşam biçimlerine ve aile hayatına ait değer yargılarına ilişkin yapılan bir araştırmaydı.

Hemen kendi yaşamım göz önüne geldi ve bende çocuklarımı anaokuluna gönderdim ve “Kreşte veya anaokulunda gündüz bakımı alma” %2.8’lik oran içinde bende bulunmuş oldum..

Hanedeki 0-5 yaş aralığındaki çocukların gündüz bakımının kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; %86 annelerin bakımını üstlendiği görüldü. Şöyle bir düşündüm, evet %86’lık annelerin içinde bende vardım ve benim ailemde her tanıdığım kadın çocuklarının bakımını üstlenmiş, hatta annem ve anneannem yaş ortalamasındaki kadınlar da çocuklarının bakımını üstlenmiş, bu oran ise %7.4. Bunu da dahil edelim, %86’lık orana daha gerçekçi rakamlara ulaşmış oluruz.

Bizim ülkemizde çocuk bakımı görevi anneye aitmiş gibi hep empoze edildi. Hatırlarım ben kızımın altını değiştirirken sen yapar mısın dediğimde büyükannelerimiz “aa kızım erkek bu işlerden ne anlar” dediklerinde ve biz kadınlarda bunu görevmiş gibi algıladığımızdan hiç paylaşmadık. Hep dış ilişkilerde erkek, içerde ise kadın işleri gibi algılanmakta. Açıkçası bizim kültürümüzde kadının evlilikteki rolü oldukça ağırdır. Örneğin; kadının da erkeğin de çalıştığı bir aile hayatını ele alalım. İşten yorgun argın eve döndünüz kim hemen yemeğe girip, akşam yemeği hazırlar? Pek tabi kadın.

Oysaki durum erkek için farklıdır, erkek iş dönüşü yorgun olduğunu dile getirerek istirahat etmeye çekilebilir. Kısaca kadının böyle bir lüksü yoktur ve kadının yoğun bir gün geçirmiş olması da erkek için bir mazeret değildir. Çocuğunuzu kim yemeğini yedirip, banyosunu ve ardından yatırıyor? Yine kadın… Burada erkeği suçlamak adına söylemiyorum tüm bunları bende yaptım hem de zevkle.

İşte mesele bu. Biz kadınlar büyükannelerimizden atalarımızdan süregelen alışkanlıkla yıllardır böyle yetiştirildik.

Evin temel ihtiyaçlarının söz konusu olduğunda ise erkek sorumludur. Geçtiğimiz yıl Orta Avrupa turuna çıkmıştım kızlarımla. Rehberimiz Macaristan’da evli çiftler arasında işlerin yürütülüş biçimini paylaşmıştı... Ev kirasını erkek, faturaları kadın ödüyormuş. O an aklıma Türk kadınlarının Macar erkeğini neden tercih etmediğini anladım.

Konuyu çok saptırdım… Konumuza tekrar dönecek olursak;

Hanedeki ev işlerinin genellikle kim tarafından yapıldığı incelendiğinde; evin badana/boyası hariç tüm işlerin genellikle bir hane halkı ferdi tarafından üstlenildiği görüldü. Hane halkı ferdi tarafından en fazla üstlenilen işler sırasıyla, %98 ile sofranın kurulup kaldırılması, %97,8 ile akşamları çay servisi yapma ve %97,5 ile bulaşık yıkama oldu.

Hanede ücretli olarak yaptırılan en fazla işler ise sırasıyla, %38,1 ile evin badana/boyası, %11,3 ile küçük bakım, onarım, tamir yapılması ve %4,7 ile evin haftalık/aylık temizliği oldu.

Hane halklarının akşam yemeğinde bir araya gelme oranı hafta içi %78,2, hafta sonu ise %83,1 oldu.

Hane halkları, akşam yemeğinden sonra en fazla sabah kahvaltısında bir araya geldi. Hafta içinde sabah kahvaltısında bir araya gelme oranı %43,4 iken bu oran hafta sonu %72,3 oldu. Öğle yemeğinde bir araya gelen hane halkı oranı ise hafta içi %26,8, hafta sonu %57,2 oldu.

İlk evliliklerin %37,5’i 20-24 yaş aralığında gerçekleşti ve erkekler için en uygun ilk evlenme yaşı %53,9 ile 25-29 olarak belirtildi. 

İlk evliliklerin %59,9'u görücü usulü ile gerçekleşti.

Bireylerin %31,4'ü istediği ideal çocuk sayısının 3 olduğunu belirtti

İdeal çocuk sayısını 3 çocuk olarak belirten evli bireylerin oranı %31,9 oldu.