Sabahın erken saatleri, yürüyüşe gidiyorum.

Sahildeyim.

Boğazın kıyısındayım.

Bir şilep geçiyor, kocaman, kim bilir içinde ne hayat hikayeleri olan insanlar var, kim bilir hangi suları yara yara nerelere gidecek?

Bir martı bağırıyor.

Bir karabatak suya dalıp çıkıyor.

Bir motorun sesi geliyor.

Hava buz gibi, soğuk hava yüzüme çarpa çarpa yürüyorum.

Ellerim, parmaklarım sızlıyor.

Soğuk hava, üşüyerek insana yaşadığını hissettiriyor.

Şükür olsun.

Eve geliyorum.

Çaydanlığı ocağın üzerine koyuyorum, çayı demliyorum.

Peynir, zeytin, bir avuç maydanoz soframda hazır.

Ekmeği kızartma makinasına koyuyorum, ekmek tak diye atıyor, kızarmış ekmek kokusu evi sarıyor.

Ne kolay mutlu olmak diyorum.

Bu arada televizyonu açıyorum.

Keşke açmasaydım.

Bütün kanallarda Hamdi Alkan'ın kızı Zeynep'in Instagram hesabında, paylaştığı video konuşuluyor.

Kızı yerden yere vuruyorlar.

Zeynep, 19 yaşında, çok genç bir kız, evinde kendi kendine dans ediyor.

Üstünde uzun kollu tişört, altında bir şort çok da güzel dans ediyor.

Vay arkadaş, sen ünlü bir babanın kızıymışsın, babanı temsil ediyormuşsun, o şort ne imiş, o ayıplı dans babasını utandırmış.

Magazin internet siteleri, akla hayale gelmeyecek başlıklar atmışlar.

Babası zaten sanatçı, komedyen, yıllarca gasman diye tanıdığımız, sevdiğimiz bir adam.

Adam üniversitede kürsü sahibi bir profesör olsa ne olur.

Herkes ahlak polisi sanki.

Babaya soruyorlar, Hamdi Alkan şahane cevap veriyor..

Kızım mutlu olsun ve iyi insan olsun, benim için tamamdır demiş.

Zeynep'te açıklıyor, babamı utandıracak bir şey yapmadım. Paylaşımlarımın tabi ki bir sınırı olmalı, annemin babamın onayını aldım diyor.

Evde geçen evlilik programlarından birinde, neredeyse iki yıl, yapmadığını bırakmayan, edepsiz, koca dudaklı, genç kadın olduğundan utanacağın biri, televizyonda, Zeynep'e sallıyor, “Ahlaksız görüntüler, böyle de dans edilir mi?”, diyor.

Allah’ım diyorum, bu ülkede kimse niye kendini hiç bilmiyor, kendine bakmıyor, niye aynaya bakmıyor, niye niye diyorum.

Bir genç kızı, üstelik kendi sayfasında paylaştığı bir dans videosundan yerle bir eden, siteler, insanlar.

Allah kalbinize merhamet versin.

Funda'cığım diyorum.

Hayat gitgide çok zorlaşıyor.

Aklında daha büyük tariflerin nasıl olsa hiç yok, hiç olmadı.

Kızarmış ekmek kokusu, bir bardak demlenmiş cay.

Daya sırtını kendine diyorum.

Funda'ya takılanlar..

... Yemekteyiz programının sempatik sunucusu bildiğiniz gibi oyuncu Onur Büyüktopçu... Daha önce, Kiralık Aşk dizisinde sempatik rolü ile herkes çok sevmişti. Onur beye, Ekşi Sözlük’te hakaret ediyorlar. O da kendi programında bu insanlara cevap verip, "kaleminizi kırarım" diyor. Eksi Sözlük dili malum.. İğrenç ve ötesi. Anası babası bunların yazdıklarını okusa doğurduğuna pişman olacak, bu utanmaz insanları.

Ağzına sağlık Onur.. Kirli kafalarının dediklerini yazan, şaklaban insanların ellerini kır.

Biri Twitter’da yazmıştı.

Sümüklü insanlar diye.

Hay ağzınıza sağlık.

... İzmir Bayraklı'da bir ilkokulda, üçüncü sınıfta öğrencilerle beraber, Tombi isimli bir kedi yaşıyor. Resmen o sınıfta o da okuyor sanki... Velilerden biri, şikayet ediyor. Niyeti belli değil tabi ki.

Ve Tombi sınıftan atılıyor.

Yetkililer devreye giriyor. Tüm öğretmenler, tüm öğrenciler devreye giriyor. Ve iyi haber geliyor, Tombi, sınıfına geri dönüyor. Tombi’ye başarılar dilerim. Tombi için mücadele eden, herkese teşekkür ederim.