Maç öncesi tespitlerle başlayalım.
Maç öncesi tespitlerle başlayalım.
Antalyaspor'a karşı ligde son dönemde kazanmakta güçlük çeken Galatasaray bu istatistiği önemsetmeyecek kadar değişik ve güçlü bir kadroya sahip bu sezon.
Buna ilaveten sarı-kırmızılılar geride kalan 3 haftayı da 3 puanla kapatmayı başarmış ve istim üzerinde bir takım iken, Antalyaspor ise önemli isimlerine rağmen henüz 3 puanla tanışmamış üstüne üstlük o önemli isimler Eto’o ve Nasri’nin çok da futbolla alakalı olmayan sorunlarıyla uğraşmaktaydı.
Bunlar elbetteki bir maçın sonuca etki edecek değerlerdi.
Kazanan takımı yine bozmayan Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor, ligin ilk 3 haftasındaki Kayserispor, Osmanlıspor ve Sivasspor müsabakalarında olduğu gibi Antalyaspor karşısına da yine aynı 11'i sahaya sürdü.
Sıcak ve nemli havanın daha maçın başında oyuncuları zorladığını gördük.
Kötü zeminde cabasıydı elbette.
Ev sahibi Antalyaspor son dönemde giderek artan taraftar desteğini de arkasına alarak önde oynamaya çalışarak başladı maça, ancak kadro kalitesini sahadaki mücadeleye de yansıtmasını bilen Galatasaray, bu sezon çok kez tanık olacağımız bir Gomis golü ile öne geçti.
İlk devrede skor üstünlüğünü ele geçiren sarı-kırmızılılar ikinci yarıda duraklayınca hani sorunlu dedim ya işte o sorunlulardan Kamerunlu Eto’o çıktı sahneye ve bileti de kesiverdi.
Dün öne geçtikten sonra yürüyen ve kazanarak yoluna kayıpsız devam edemeyen Galatasaray için Kasımpaşa, Bursaspor ve Kardemir Karabükspor maçlarını da görelim derim.
Antalyaspor’a gelince.
Akdeniz ekibi ligde yine galibiyet alamadı ama başta da dediğim gibi son sezonlardaki gibi bir kez daha Galatasaray’a çelme taktı ve Aslan’a “Yine mi sen?” dedirtti.