Türk futbol hakemlerine yönelik geçmişte yaşananları ayrıntılarıyla yazmayı, örneklemeyi bile zul sayarım kendime.
Bu ülkede yıllardır hedef gösterildi futbol hakemleri.
Kulüp başkanları, yöneticileri, teknik direktörler, futbolcular ve ne yazık ki akıldan uzak bir kısım spor medyası ve onun mensupları her daim günah keçisi ilan etti hakemleri.
Türk futbol hakemlerine yönelik geçmişte yaşananları ayrıntılarıyla yazmayı, örneklemeyi bile zul sayarım kendime.
Hayatım boyunca sonuçları ne olursa olsun bir futbol maçını hakem kararlarına indirgeyerek konuşmadım, yorumlamadım, köşemin yazı konusu yapmadım.
Ne sosyal hayatımda futbol sohbetlerinde, ne çıktığım TV ekranlarında, köşe yazılarımda ne de 8 yıldır yönettiğim bu spor sayfalarında hakemleri hedef gösteren, topun ağzına koyan bir eylemin, söylemin ve yayıncılığın içinde hiç ama hiç bulunmadım.
Hal böyleyken.
Bırakıyorum başta belirttiğim diğer paydaşlarını bir futbol maçının sonucunu televizyonda, radyoda saatlerce hakem kararları üzerinden yorumlayanlar, gazete köşelerinde yazanlar bunu yaparken de her türlü çirkinleşenlerin varlığında ki spor medyasında ben Faruk Koca’nın Halil Umut Meler’e yumruğunu, beraberindekilerin acımazca tekmelerini çuvaldızı kendimize batırmadan nasıl yorumlayayım ki sizlere?
Ne yazsam boş kalacak biliyorum çünkü.
Şu kadarını söyleyip bitireyim.
Saldırganlar adına ben utanç duydum.
Bu kirli düzenin bir parçası olmadığım için de kendi adıma gurur duydum.
Geçmiş olsun Halil Umut Meler.
Başın sağ olsun Türk futbolu!