Uyuşturucu lanet bir şey. İnsanlık onurunu yok eden, hayatları karartan.
Uyuşturucu lanet bir şey. İnsanlık onurunu yok eden, hayatları karartan. Bu günlerde sokaklar yerlerde sürünen gençlerle dolu. Sapır sapır dökülüyorlar. Korkunç görüntüler. Hepsi bonzai adı verilen aslında tarım ilacının bazı kurutulmuş otlara emdirilmesiyle oluşturulan yeni kuşak bir uyuşturucunun kurbanı. Giderek toplumsal bir sorun haline geliyor bu çocuklar.
Rahmetli Yıldırım Aktuna çok renkli bir kişilikti. Asıl mesleği psikiyatrlıktı. Daha sonra politikaya girdi. Bakırköy Belediye Başkanlığı yaptı. Kimileri onu bu politikacı yönüyle hatırlar. Ama iyi bir doktordu. Bir dönem de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin Başhekimliğini yapmıştı.
Zaten daha o zamandan sivri çıkışları ile gündeme gelmeye başlamıştı bile. Rahmetli Aktuna bir gün gazetelere manşet olan bir açıklama yaptı: “Eroin bağımlılarına eroini biz verelim” deyiverdi.
Aslında bu başlıktaki kısmıydı. Demek istediği bu değildi. Daha sonra ben de bu konuda onunla röportaj yaptığım için çok iyi hatırlıyorum. Aktuna, “Eroin bağımlılığı ciddi bir sorun. Maalesef bağımlılar sokaklarda mafyanın, uyuşturucu tacirlerinin eline düşüyor. Eroine ulaşmak için fuhuştan soyguna, gaspa kadar birçok yasadışı işlere bulaşıyorlar. Bu bağımlılara biz özel merkezlerde aslında uyuşturucu tedavisinde kullanılan bir ürün olan sentetik eroin verelim. Hem uyuşturucu tacirlerinin para kazanmasının önüne geçeriz hem yasadışı işleri engelleriz hem de bu insanları tedavi altına alırız” diyordu.
Tabii ki genellikle yeni duyduğu her şeyi yanlış anlamaya meyilli Türk basını bu durumu anlamamış ve “Eroini devlet versin” başlığıyla duyurmuştu.
Bonzai nedeniyle yerlere düşen gençlerin görüntülerini gördükçe aklıma rahmetli Yıldırım Aktuna geldi.
“Acaba uyuşturucu mücadelesinde yeni bir şeyler denemenin zamanı mıdır” diye düşündüm. Elbette uyuşturucu ve diğer bağımlılık yaratan maddelerle hele bunların satıcıları ile sonuna kadar mücadele edilmeli. Ama bir şekilde bu illetlere yakasını kaptırmış olanlara da suçlu olarak değil, bir hasta gibi yaklaşılmalı.
Bonzai üzerinden başladık ama dünyada farkında mısınız bilmem, başka bir akım başladı. Kimi ülkeler Yıldırım Aktuna’nın önerisine benzer uygulamalara geçiyorlar. Veya çoktan geçtiler bile. Mesela Hollanda. Mesela Amerika’nın kimi eyaletleri. Trump’ın seçildiği Başkanlık seçimi ile birlikte bazı eyaletler o zamana kadar yasadışı sayılan kimi hafif sınıfta gösterilen maddelerin serbestçe satılıp satılamayacağını da oyladı. Yani onlar da “Artık yeni bir şeyler denemek lazım” moduna girdi. Biliyorum bizim ülkemiz için henüz erken. Ama dileğim zamanında Yıldırım Aktuna’ya gösterilen tepkinin gösterilmemesi. En azından üzerine konuşulabilmesi.