TOPYEKÜN TEMİZLİK!

Murat BAŞARAN 30 Ağu 2016

Murat BAŞARAN
Tüm Yazıları
Kazanmaktan daha zor olanı, kazancı korumaktır herhalde. Şimdi mutlu mesut bir tablo yaşıyoruz büyük bir acının ve karmaşanın ardından. Birlik, beraberlik, toplumsal mutabakat, vatan, millet, Sakarya…

Kazanmaktan daha zor olanı, kazancı korumaktır herhalde. Şimdi mutlu mesut bir tablo yaşıyoruz büyük bir acının ve karmaşanın ardından. Birlik, beraberlik, toplumsal mutabakat, vatan, millet, Sakarya… Bu duyguların hasretinin etkisi ve coşkunluğu içinde kalmayı yeğledim ben de bugüne kadar.

Sürsün istiyorum ayrıca. Fakat yersiz ve zamansız çıkıntılık olmamasına özen göstermeye çalışarak, kazancı korumak adına gerçekçi tahlillere de yer açmalıyız beynimizde. Nereye ne kadar sızmış olurlarsa olsunlar, kurumların paralel şerefsizlerden temizleneceğine inancım tam. Çünkü milli şuur dik durdukça, kalıntılar olsa bile ya tehlike olmaktan çıkacaklar ya da sapkınlıklarına sessiz sedasız tövbe edip yollarına devam edecekler akıllı uslu.

Ve fakat… Olayların buralara kadar gelmesine sebep olan bazı unsurları yok farz etmek mümkün değildir. Üstelik ders alıp olgunlaşmak yerine… Can veren kahramanların henüz aziz kanları kurumamışken… Birilerinin “prim” devşirmek için edepsizleşmesi artık insanın asabını bozuyor. “Ben demiştim…” kibri ve küçüklüğüyle sanki herkesin Fetö’nün ve yapılanmasının kırk yıldır farkındaymış gibi ahkâm kesmesi, bu tahlilleri zorunlu kılıyor.

Herkes kendi bakış açısını, durduğu yeri, mesleki ve sosyal camiasını önyargısız bir özeleştiriye açık hale getirmelidir. Tam bu noktadan hareketle “kim ne der?” endişesine kapılmadan, “ne kaybederim, ne kazanırım” hesabından uzak, bir kaç senedir dillendirdiğim bir eleştiriyi şuracığa kaydetmek boynumun borcu, üstelik belki de yanlış düşünüyorum. Ama düşünüyorum. Beni böyle düşünmeye iten sebepler ve düşüncemi dillendirdiğimde “haklısın” şeklinde bol miktarda onaylanmam söz konusu. Farz edin ki Mimar Sinan’a “Bu minare eğri olmuş” diyen çocuğum. Birileri halat hazırlasın:

“Gazeteciliğe on yedi yaşında adım atıp, bu meslekten emekli olacak kadar çalışmış bir mensubu olarak, başbakanımızın ve cumhurbaşkanımızın seyahatleri sırasında uçakta medya ile verilen resim hiç hoşuma gitmiyor. “Ulan kerkenez, ne başbakanla ne de cumhurbaşkanı ile yakın olamadın diye sağa sola niye sallıyorsun?” tepkisi, bu hoşnutsuzluğumu daha da pekiştirecek bir seviyesizlik olur. Varsa böyle düşünen peşinen cevabını alsın.

“Fatih Tezcan” diye bir “adam” var. Fetö’nün saygıyla anıldığı zamanlarda “emekli imam” dediği için ortalık karışan ve rahatsız olanların “sarı” lakabını taktığı, aşırı enerjik, cerbezeli, enteresan bir gazeteci arkadaşımız. Cesareti dikkatimi çekmişti. Dini açıdan birçok fikrine katılmamakla birlikte, duruşu ve netliği bende tanışma isteği uyandırdı. Netlik, mertlik, omurgalı duruş özlediğimiz vasıflar. İsterse düşmanım olsun. Manidar bir tesadüf tanışmamızı kolaylaştırdı. Zekâsının ve konuşmasının hızı insanı hem hayran bırakıyor, hem yoruyor. Evet, dini konularda ayrıldığımız çok şey olmasına rağmen, bağnaz olmayan ve fikirleri itibarıyla değişebilen ve gelişebilen bir yaratılışı olduğuna inandım.

Ayrı düştüğümüz konuları tartışacak zaman değildi. Tartışmadık. Ben samimiyetin insanları “doğru”ya ve “gerçek”e ulaştıracağı kanaatindeyim. Bu kendim için de geçerli. Fatih gibi insanların hayranları da düşmanları da çok olur. Bu normal. Bir iki sohbet ve telefonlaşmanın dışında işimiz olmadı. Fakat darbe gecesi insanları ilk sokağa davet eden olarak onu gördüm. Ben henüz ne olduğunu anlamaya çalışıyordum işin doğrusu. Onun paylaşımları beni de netleştirdi ve o tepkiye ortak olmaya çalıştım.

Ekranların ambargo uyguladığı Fatih Tezcan geçtiğimiz haftalarda, medyada başına gelenleri “Periscope”da takipçileri ile paylaştı ve Youtube hesabına da yükledi. Lütfen zahmet edip izleyin. Onun sesini kısmaya çalışanların bu millete hizmet ettiğine inanmıyorum. “Uçakta verilen resmin” rahatsız ediciliğine de bir delildir. Bizim mahalledeki bir arızayı, kamuoyuna duyurarak, medyanın özeleştiri kapısını açık tutmaya çalışıyorum. Ve bu gayreti herkesten bekliyorum. Paralelle beraber hepimiz temizlenmeliyiz.