HDP eş-başkanı Selahattin Demirtaş Perşembe günü kendini ve PKK’yı kurtarmak için ABD’ye gidiyor. Washington’da üst düzey temaslar yapacakmış, hayırlı olsun. Demirtaş daha öncede apar topar AB’yi yanına alıp PKK’nın tükenişini durdurmak için Avrupa’da bir hamle yaptı ama eli boş döndü. Şimdi son umudu ABD’de… Ama bunda tabi ki hayret edilecek bir şey yok… ABD ilk Körfez Savaşı’ndan beri perde arkasında PKK’ya destek vermiyor mu? Daha pazartesi günü PKK ağababası Cemil Bayık BBC’ye verdiği demeçte ABD ile temas halinde olduklarını söylemedi mi? Zaten ABD PKK’nın Suriye uzantısı PYD’ye destek vermiyor mu? Silah vermiyor mu? PYD silahlı unsurları Türkiye’ye girip PKK’ya takviye güç olarak Nusaybin’de ve diğer ilçelerde askerlerimizi şehit etmiyorlar mı? Yani ABD Demirtaş’a şu ana kadar vermediği neyi verecek? PKK’yı terör örgütü listesinden mi çıkaracak?

Demirtaş bugün bir şey söylüyor yarın başka bir şey. HDP bir gün Türkiye partisi imajı veriyor ama sonra PKK’nın uzantısı olduğunu uygulamaları ile apaçık ortaya koyuyor. Bakın 22.12.2015 tarihinde Demirtaş ne diyor? Kürtlerin küçümsediğiniz barikat, hendek dediğiniz şey darbeye karşı direniştir. Ama 12.04.2016’da aynı Demirtaş bu sefer “Özerklik ilanlarıyla bir yere varılamaz. Hendek savaşları kamu güvenliğini tehdit etti ve şiddeti tırmandırdı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu? İşte bu Demirtaş şimdi ABD’ye gidiyor ama artık çok geç. Sekiz ay önce PKK ayrılıkçı terör kampanyasına yeniden başlarken buna alkış tutmayacaktı. İnsanları sokaklara salmayacaktı. PKK güneydoğu illerimizde kurtarılmış özerk bölgeler kurmaya çalışırken karşı çıkacaktı. Milletvekillerini teröristlerin cenazelerine gönderip Türkiye’ye meydan okutmayacaktı. Canlı bombanın taziye evine ziyaret eden milletvekilini alkışlamayacaktı. PKK’ya tam bir teslimiyet içinde olacağına ona dur diyecekti. Bunları yapmadı şimdi dokunulmazlıklar kalkacak ve herkes ak ve karayı görecek. İşte onun için Demirtaş panik içinde Washington’un yolunu tuttu. ABD’nin yapacağı bir şey yok. Ama Demirtaş’ın birilerinden cesaret alıp ABD’ye gitmeye kalkması bile başlı başına üzerinde düşünülmesi gereken bir konu…