PAŞAM GÖRDÜNÜZ , YA ERDOĞAN NE YAPSIN?

İlnur ÇEVİK 18 May 2016

İlnur ÇEVİK
Tüm Yazıları
Genel Kurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar hiç alışmadığı sularda yüzünce Türkiye'nin acı gerçeklerini de bizzat yaşadı.

Genel Kurmay Başkanımız Orgeneral Hulusi Akar hiç alışmadığı sularda yüzünce Türkiye’nin acı gerçeklerini de bizzat yaşadı. Her zaman mesleği gereği silah ateşleri altında yaşamaya alışık Paşa’mız bu sefer muhalif medyanın en sansasyon düşkünü kesimleri tarafından ateş altına alınınca hiç alışık olmadığı bir dünyada kendini buldu.

Vay sen nasıl Recep Tayyip Erdoğan’ın kızının nikâhına gidersin? Sen nasıl bu insanların mutluluğunu paylaşmaya çalışırsın?

Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a ve ailesine söylemediklerini bırakmayan bu medya ve yandaşları bu sefer Hulusi Paşa’yı hedef seçince Türkiye’deki bazı gerçekleri TSK mensupları da görmüş oldu… TSK önde gelenleri medeni bir camianın medeni fertleri olarak cumhurbaşkanlığı ailesinin bu mutlu gününü paylaşıp güzel bir görüntü vermelerinde ne sakınca olabilir? Bütün olup bitende Paşa’nın nikâhta devletin ileri gelenleri ve yabancı devlet başkanları ile birlikte şahit olmasıydı…

Bakın muhalefetin sansasyon medyası neler diyor? Sözcü gazetesi: Erdoğan kızı Sümeyye’yi Saray’a yakışır şekilde şatafatlı bir törenle evlendirdi… Bir kere o olayda ne şatafat ne de bir eğlence havası vardı. Çok düz bir nikâh töreniydi ve her şey çok sade tutulmuştu.  Ama bütün bunlara rağmen Sözcü ve Cumhuriyet gazeteleri tam saha baskıya devam ettiler. Cumhuriyet, Akar’ın istifasını istedi. Sözcü ise “Sarayın askeriymişsin, biz seni Atatürk’ün askeri sandık” şeklinde çirkin yorumlara yer verdi. 

Genelkurmay Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada ise; Paşa’nın komuta heyeti ile birlikte Hakkari Çukurca’da şehit düşen güvenlik görevlilerinin Ankara Kocatepe Camii’nde düzenlenen cenaze törenlerine katıldıkları ve ardından da İstanbul’da düzenlenen nikah merasimine devlet protokolü çerçevesinde iştirak ettikleri belirtildi. Nikâh davetine icabet edilmesine yönelik yapılan bazı haber ve yorumların insani ve vicdani olmaktan uzak olduğu belirtilen açıklamada, “Terörle mücadeleye yoğun bir şekilde devam ettiğimiz bu günlerde eleştiri ve yorumlarda insaflı ve yapıcı olunması, ayrıştırıcı dil kullanılmaması, ülkemizin ve aziz milletimizin birliği, beraberliği ve güvenliği açısından büyük önem arz etmektedir” denildi.

Bütün bunlara bir de damadın TSK için silahlı İnsansız Hava Araçlarını geliştiren MIT diplomalı bir mühendis olduğu gerçeğini de göz önünde bulundurursanız Akar Paşa’nın ne doğru bir iş yaptığı kalın çizgilerle ortaya çıkar. Ama işte Paşa ve TSK mensupları bunu görmeli: Bu fitne ve fesada Erdoğan ve ailesi her gün muhatap.  Siz yalnız buzul dağının ucunda bir tecrübe yaşadınız. Erdoğan, ailesi ve Erdoğan’a gönül verenler bunları her gün milisiyle yaşıyor… Peki, onlar ne yapsın?