Birçok tanıdığım evinde veya işyerinde internete bağlanamadığından şikayetçi. Bu şikayetleri gruplayacak olursam bağlantının sık sık kesilmesi, internetin yavaş olması ve evin her odasında çekmiyor olması gibi üç başlığa ayırmam mümkün. Tabii arada interneti sadece sosyal medya için kullanmayan dostlar, IP çakışması veya paket boyutunun arttırılması gibi konularda da fikrimi soruyorlar ama bu yazının konusu profesyonellerin bağlantı sorunları değil. Aksine tam olarak Güngör Uras’ın “Ayşe Teyze”si kıvamdaki internet kullanıcılarının sorunlarından bahsedeceğim.

İnternet bağlantısı ile ilgili duyduğum her şikayette öncelikle bir altyapı sorunu olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. Açıkça söylemek gerekirse Türk halkı tüm suçu internet servis sağlayıcısına atmaya bayılıyor. Yani her durumda Türk Telekom veya Superonline gibi şirketlerin haksız olduğunu düşünüyoruz. Evet servis sağlayıcılar da kapitalist şirketler; yani 3 kuruşluk hizmeti 5 kuruşa satmak istiyorlar ve ancak bunu başarabilirlerse hayatta kalıyorlar ama abonenin de dikkat etmesi gereken noktalar var.

Hangi marka, hangi model?

Burada hangi servis sağlayıcının, hangi tarifesinin daha avantajlı olduğu gibi sübjektif bir konudansa kullandığımız modemlere odaklanmak istiyorum. Çünkü biliyorum ki şikayet eden arkadaşlarımın tamamı kendilerine iki yıllık kontrat karşılığında ücretsiz olarak verilen modemi kullanıyorlar. Tahmin edebileceğiniz gibi servis sağlayıcıların abonelerine hediye ettikleri bu modemler en ideal ortamlarda, standart bir kullanıcının ihtiyaçlarını karşılamak için üretilmiş oluyorlar. Yani evde internete bağlı tek bir cihaz (mesela laptop) varsa ve kablolu olarak internete bağlanıyorsa bu modem sizin işinizi fazlasıyla görecektir. Veya küçük bir eviniz varsa kablosuz internet sinyaliniz evin her yerinde kuvvetli olacaktır. Ama ya evde bilgisayar, televizyon, cep telefonu, tablet, güvenlik kamerası gibi birçok cihaz varsa ve hatta bunların bazılarından birkaç tane varsa işte o zaman servis aldığınız şirketin müşteri hizmetlerini aramadan önce kullandığınız modemin özelliklerine göz atmanız gerekiyor. Keza evin bazı odalarında çok kuvvetli kablosuz sinyal alıyorken tek bir odada internete bağlanamıyorsanız da sorun büyük ihtimalle servis sağlayıcınızda değil sizdedir. Daha doğrusu ya modeminizde ya da evinizde kullanılan inşaat malzemesindedir ki her durumda da çözümü üretecek kişi sizsiniz.

Tüm bu gerçeklere rağmen teknoloji ile aranız iyi değilse ne yapacaksınız? Yani yeni bir modem seçecek, kuracak bilginiz yoksa… O zaman güvenilir bir satıcıya (mesela bir teknoloji markete) giderek oradaki yetkililerden yardım alacaksınız. Sorunun ne olduğunu mağazadaki satış elamanıyla paylaştığınızda eminim bütçenize uygun bir ürün bulma konusunda ihtiyacınız olan yardımı alırsınız. Belki dünyadaki bilinirliği her geçen gün biraz daha da artan milli markamız AirTies’ın geliştirdiği teknolojilere sahip bir cihaz sizin ihtiyacınızı karşılar. Ne de olsa dünyadaki binlerce kişi internete bağlanmak için bir Türk markası olan AirTies’ın ürünlerini tercih ediyor.

Veya dünyanın en büyük ağ ürünleri üreticilerinden TP-LINK’in kablosuz çözümlerinden biri, sinyal alamayan odadan da internete bağlanmanızı sağlar. Asus’un oyuncular için özel ürettiği modemler evdeki oyuncuları mutlu edebilir.  Daha ekonomik çözümler arayanlar içinse mutlaka bir ZyXEL modem bulunur.  Gerekli donanımları kullanmaya başladığınızda evin her yerinden sorunsuz bir şekilde internete bağlanabildiğinizi göreceksiniz. Telefon başında servis sağlayıcınızın müşteri hizmetleri çalışanına dert anlatmaya çalışarak geçirdiğiniz saatler kötü bir anı olarak kalacak. Siz de abonelik sözleşmenizde yazan hızlara ulaşıp, kesintisiz bir internet bağlantısına kavuşacaksınız. Unutmayın kaliteli internet bağlantısı için kaliteli ürüne ihtiyacınız var. En iyi akıllı telefonu satın almakla iş bitmiyor.