Bundan bir süre önce herkes Devlet Bahçeli’yi defterden silmişti… Onlara göre Bahçeli MHP lideri olarak bu kışı göremeyecekti ve herkes Meral Akşener ve saz arkadaşlarının Fetö adına partiyi ele geçireceklerine kesin gözü ile bakıyorlardı…

Ama hiç de öyle olmadı. Devlet Bey sabırla Meral Akşener cephesinin zor da olsa saldırılarını Fetö yargısına rağmen savuşturdu, daha sonra darbe girişimi akşamı ilk dik duran muhalefet lideri oldu ve bu duruşunu bugüne kadar kararlı ama bir o kadar da kendi prensiplerinden taviz vermeden muhafaza etti.

Bugün ise Bahçeli ve MHP, Türkiye siyasetinde kilit rol oynuyor ve bunun da ödülünü halkımız veriyor… Bahçeli muhafazakâr kitleler gözünde itibarlı ve yıldızı parlayan bir siyasetçi.

Ülkedeki fiili durumu ve çıkmazı görüyor ve Başkanlık sistemine yol veriyor ama bu konuda da kendi isteklerini sisteme sokabiliyor ve böylelikle bir kenarda olup bitenleri seyretmiyor. Bu yüzdende hem AK Parti’nin hem de Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın saygısını kazanmakla kalmıyor haklı uyarılarını da dinletip bazı konularda yeni düzenlemeler yapılmasını sağlıyor.

En son AK Parti’nin çocuk gelinleri istismar edenlerle ilgili ceza düzenlemelerine karşı çıkışında başarılı oldu ve AK Parti düzenlemelerden vazgeçti. Burada yıkıcı olmadı, hakaret etmedi ve istediğini aldı.

Yani CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapamadığı her şeyi başarı ile yapıyor… Kılıçdaroğlu darbe girişiminden sonra biraz ümit verdi ama sonra yine o haşin tavırlarına döndü ve yapıcı muhalefet yerine yıkıcı muhalefeti tercih etti. İşte Bahçeli ve Kılıçdaroğlu arasındaki fark…

Bu şartlarda artık CHP’lilerin derin düşünmesi gerekiyor… Acaba partiyi Deniz Baykal toparlayabilir mi?