Her seçimde gördüğümüz bir tablo Tayyip Erdoğan'ın kişisel oyunun AK Parti'den birkaç puan fazla olması.. Buna fazlasıyla alıştık.. Adeta bir AK Parti var, yanında da Tayyip Erdoğan'ı Sevenler Topluluğu!..

Şimdi durum değişecek mi, derseniz bence hayır.. Hatta değişmemenin ötesinde makas Erdoğan lehine daha fazla açılacak…

Bunun nedeni de sır değil.. AK Parti teşkilatı bence bu seçimde iyi sınav vermiyor.. Örgüt koşturma işini kısmen adaylara ve onların oluşturduğu ekiplere kısmen de Tayyip Erdoğan’a yüklemiş durumda. Hakkını yememek gereken bir kesim varsa o da partinin kadın kolları..

AK Parti bence Tayyip Erdoğan’ın eteğine tutunup ipi göğüslemeye fazla alıştı.. Bayrak yarışlarını bilen bilir.. Olimpiyatlara katılan takımların dörder koşucuyla katıldığı yarışlardan söz ediyorum.. Takımlar adına son koşucularının ipi göğüslediği yarışlardan.. Gerçek şu ki; AK Parti dört yarışçı performansıyla koşucuların hepsi yerine Tayyip Erdoğan’ın piste çıkarak seçim kazanmasına fazla alıştı.. Birilerinin hata yapması, kenara çekilip yarışı seyretmesi, farklı hesapların peşinden koşması, hatta bazılarının gücünün yettiğince koşanlara çelme atması durumunda dahi açıkları Erdoğan’ın kapatacağına dair inancın rehavetiyle bugüne geldi.. Son seçim kampanyasında Tayyip Erdoğan’ın 60’a yakın miting/ konuşma; yirmiye yakın TV-radyo-sosyal medya programı yaptığını bilmek dahi cumhurbaşkanının nasıl baş döndüren bir tempoyla AK Parti’yi sırtladığını görmek için yeter..

Bu durum böyle gider mi, giderse nereye kadar derseniz; onu seçimden sonra konuşacağız herhalde..