Ben Çelik Motor'un bu dar boğazdan bir şekilde çıkacağına inananlardanım.
Önce, bir sene öncesine, bu köşede benim kalemimden çıkan Çelik Motor’un finansal durumuyla ilgili yazıya bir göz atalım;
“Bağımsız bir denetleme şirketi, Çelik Motor için hazırladığı raporda 2018 yılını “işletmenin sürekliliğiyle ilgili önemli belirsizlik” diyerek 31 Aralık 2018 tarihi itibariyle tüm zarar rakamlarını göz önüne seriyor. Tek tek tüm harcama ve zarar detayları var ama ayrıntıya girmeyeceğim çünkü kimseye bir faydası yok. Olan olmuş Çelik Motor bu hallere gelmiş… Burada amacım zaten Çelik Motor şirketini ve yöneticilerini karalamak değil. Sadece böylesine değerli bir otomotiv grubunun ne oldu da bu sonuca geldiğinin altını çizmek niyetim. Bir gazeteci olarak şirketi karalamak, yöneticilerini eleştirmekten öte görünen-bilinen tabloyu ortaya çıkartmak görevim. Neyse; 2018 bu kara tablo ile bitmiş. Peki ya 2019’un ilk çeyreği nasıl geçmiş. Bir de ona bakalım. Son 1 senede, Garenta ve İkinciyeni.com şirketlerinden 115 kişinin işten çıkmış/çıkartıldığı iddia ediliyor. Bu rakamın Haziran ayında da artması bekleniyor. Mart 2019 faaliyet raporuna bakıldığında sadece 3 aylık süre içerisinde yaklaşık 84 milyon TL’lik bir zarar söz konusu. Nisan ayı itibariyle bu rakamın 119,5 milyon TL olduğu belirtiliyor. Ayrıca, İkinciyeni.com üzerinden “hemen al” kısmında satılan araçlar, ihale olmadan direkt satın alınabilmesi de çeşitli istismar söylentilerini de beraberinde getiriyor. Moov projesi bir başarı hikayesi gibi gösterilse de; ancak son 4 ayda 14,7 milyon TL zarar ettiği Nisan 2019 Faaliyet Raporunda yer almaktadır. Son 4 ayda şirketin genel zararı 119,5 milyon TL'yi bulması çok üzücüdür... Ben Çelik Motor’un bu dar boğazdan bir şekilde çıkacağına inananlardanım. Bir zamanlar neredeyse altı ayda bir “başarılı Bahriyeli” haberleriyle boy gösteren üst düzey yöneticisinin “gemisini” kurtaracağını umuyorum!” diye yazmıştım geçen yıl bu zamanlar…
***
Şimdi aradan bir yıl geçti. 2 hafta önce de şu yazıyı yine bu köşede yazmıştım: “Birkaç gün önce Çelik Motor sosyal medya platformlarında bir açıklama yaptı. Açıklama aynen şöyleydi: “Anadolu Grubu çatısı altında bulunan Çelik Motor, Brand Finance 2020 raporuna göre, Türkiye’nin en değerli otomotiv markaları arasında 7. Sırada! Marka değerimiz yüzde 48 artarak Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında 58. Sıraya yükseldi. Memnuniyetinizi daha da artırmak için her gün çalışmaya devam edeceğiz. Tüm çalışanlarımıza, iş ortaklarımıza ve siz değerli kullanıcılarımıza çok teşekkür ederiz”. Geçen yıl Çelik Motor’un pek de iç açıcı olmayan finansal tablosunu yazan bir gazeteci olarak bir yıl sonra bu başarıyı gösterdiyse tebrik ederim… Çelik Motor yöneticileri bu açıklamanın ardından umarım son bir yılda nasıl bu gelişimi sağladılar, kaç araba aldılar, kaç araba kiraladılar, kar-zarar rakamları gibi açıklayabilecekleri bilançoları da biz gazetecilerin önüne koyarlar. Ben dün bu satırları yazarken hiçbir gazetede bu haber yer almamıştı. Bugün gazetelerin otomotiv sayfalarında bu haber yer alacak mı bilemiyorum. Ama ben Çelik Motor’dan bu başarının rakamlarını detaylarıyla öğrenmek, objektif bir gazeteci olarak da yazmak istiyorum.”
Tabi bu yazıdan sonra da Çelik Motor yöneticilerinden bir yanıt gelmedi.
Ama bağımsız denetçi raporunun Çelik Motor 2019 bilanço sonuçları ve notları geldi. Hemen belirteyim bu denetim raporlarına isteyen her gazeteci ulaşabiliyor. Kısa notlar halinde aktarıyorum. 2018 yılı sonu 416 olan personel sayısı 2019 yılı sonu 261 personele düşmüş. Bu da yüzde 46’lık bir küçülme demek. Yani neredeyse şirketin yarısı. Şirketin 2018 yılsonu araç sayısı yıl sonu raporlarında 21.176 olarak belirtilirken 2019 yılsonu araç sayısı hakkında bilgi verilmemiş. 2020 yılında da yeni araç aldığı konusunda beyan edilen net bir bilgi yok. Yani araç kiralayan, kiralama yapan bir şirketin büyümesi için öncelikle araç satın alması gerekmektedir. 2018’i 388 milyon 432 bin TL zararla kapatan Çelik Motor’a, 25 Kasım 2019 tarihinde Anadolu Grubu Holding tarafından nakden 320 milyon TL’lik sermaye artırımı yapıldığı ve ödenmiş sermayenin 350 milyon TL’lik kısmı geçmiş yıl zararlarından düşüldüğü denetçi raporunun notlarında yer almaktadır. Kısaca 2018 yılsonu kaynağının 222 milyon TL eksiye geçmesi teknik olarak iflas kabul edildiğinden böyle bir sermaye artırımına gidilmiş. Bu sermaye artırımı ile şirketin öz kaynakları ancak 37 milyon TL seviyesine gelmiş. Bunun ne demek olduğunu şu örnekle verebilirim; 2013 yılında Fortune-500 listesinde öz kaynaklar sıralamasında 147. Sırada yer alırken şimdi 436. Sırada yer bulabilmiş. Bağımsız denetimden geçmiş 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle rakamsal sonuçlar da enteresan. Finansman giderlerinin 471 milyon TL, net dönem zararının da 190 milyon civarında olduğu raporlanmış. Raporda daha çok çarpıcı rakamlar var. Detaylara daha fazla girmek istemiyorum. Beni bu yıl şaşırtan ve bu raporu açıklamaya zorunlu bırakan Çelik Motor yöneticilerinin sosyal medyadan paylaştıkları “Brand Finance 2020 raporuna göre, Türkiye’nin en değerli otomotiv markaları arasında 7. Sırada! Marka değerimiz yüzde 48 artarak Türkiye’nin en değerli 100 markası arasında 58. Sıraya yükseldi.” açıklamasıydı. Araştıran, soruşturan bu tarz konularda doğru bildikleri konularda kalem oynatma cesareti olan, geçmişte “çiğ yemediği için karnı ağrımayan” sıradan bir gazeteci olarak da Çelik Motor yöneticilerine bu başarının rakamsal detaylarını sormuştum. Yani; 2 yıldır hiç araç almayan, ya da araç aldığını beyan etmeyen bir kiralama şirketi nasıl olur da büyür? Dört işlem bilen herkesin merak edebileceği bir konu bu. Bu başarının detaylarını öğrenmek gazetecilerin de kamuoyunun da hakkı diye düşünüyorum.