TO THE POINT

DAEŞ barbarları Rus-yapımı Katyuşka roketleri ile Kilis’i vurmaya, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ve Suriyeli mültecileri öldürmeye devam ediyor. Türkiye ise fırtına obüsleri ve küçük çaplı özel harp timlerinin operasyonları ile her gün onlarca DAEŞ militanını yok ediyor. Peki, bu iş nereye kadar böyle gidecek? Türk halkı ise artık sınırımızdaki DAEŞ tehdidinin yok edilmesini ve sınırlarda yaşayan insanlarımızın her türlü güvenliğinin sağlanmasını istiyor ve bunun neden yapılamadığını sorgulamaya başladı. Yani esas talep “bırakın her seferinde DAEŞ katillerini mislisiyle cezalandırmayı bu işi kökten çözün, yani sınır bölgelerine komşu Suriye topraklarına girin, güvenli bir koridor oluşturtun ki Kilis ve diğer yerleşim yerlerimizi roket menzili dışına çıkarın.”

Tabii ki bunu söylemek kolay ama harekete geçirmek zor… Neden zor? Böyle bir kara harekâtı için Türk Silahlı Kuvvetleri istekli mi? Bunun cevabı, “evet” TSK her koşulda bir operasyon yapmaya hazır ve emir bekliyor. Ama karşılarında maalesef  Rusya var… Bir kara harekâtının havadan desteklenmesi lazım ve bugünkü koşullarda bu çok zor çünkü Rusya Türk savaş uçakları Suriye hava sahasına bir girse de bir Türk F-16 uçağını düşürsek diye iştahla bekliyor. Putin düşürülen Rus savaş uçağının mutlaka intikamının alınmasını istiyor ve hem Suriye’de konuşlanan Rus jetleri ve S-400 karadan havaya füzeleri bunun için yetki almış durumda. Bu koşullarda mutlaka Türkiye’nin NATO ve ABD’yi arkasına alması lazım… Ama ABD’li yetkililer ve NATO bol laf üretiyor ama iş harekete gelince kimse parmağını bile kımıldatmıyor… Sanki DAEŞ eşkıyalarını lafla yok edecekler… İşte onun için Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan müttefiklerimiz DAEŞ konusunda bizi yalnız bırakıyorlar diyor. Erdoğan’ın sözleri çok açık: “DAEŞ'le mücadele ettiğini söyleyenlerin hiçbiri bizim kadar bedel ödememiştir. Canlı bombalarla, Kilis'e yönelik saldırılarda mücadelemizde bizi yalnız bıraktılar. Ankara'da yapılan saldırıya verilen tepkilerle, Brüksel'de yapılana verilen tepki arasındaki fark, adaletsizliğin somutlaşmış halidir.”

Diş İşleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu NATO Genel Sekreteri ile görüşüyor ve bol laf var ama işe yarar bir hareket yok. NATO Genel Sekreteri Stoltenberg Kilis’te roket saldırılarında ölenler için taziye dileklerini iletmiş ve NATO’nun Türkiye ile dayanışma içerisinde olduğunu “vurgulamış”. İşte şimdi DAEŞ’liler karaları bağlamıştır, korkudan uykuları kaçacaktır… ABD sözcüleri ise bu konuları Türkiye ile görüşmeyi sürdürüyorlarmış… Bittin sen DAEŞ! Ne yazık ki bütün bunlar laf salatası. Esas olan Türk insanının müttefik dediğimiz insanların samimiyetini sorgulamaya başlaması.