Türkiye ağzıyla kuş tutsa bu Avrupa Birliği değişmeyecek. Hep yalan, hep bahane ve hep “ver, ver ver” ama “al” yok. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’nun beraber pişirdiği anlaşmaya AB tarafının uymaya niyeti yok… Sürekli bahane yaratmakta mahir AB liderleri yine iş başında… Türk vatandaşları için vize muafiyetinin haziran sonunda kalkacağını bekleyenler yine havada kaldı. Avrupa Parlamentosu başkanı parlamentonun vize konusunu “bütün kriterler yerine getirilinceye kadar” görüşmeyeceğini açıkladı.  Yani Türkiye 72 kriterden 67’sini yerine getirmesine rağmen 5 kriteri yerine getirmediği içim beyefendiler parlamentoyu çalıştırıp vize muafiyetini kaldırmayacaklar… Kalan kriterlerin terör kriteri dışında hiçbiri hayati değil ve haziran sonuna kadar rahatlıkla çözülecek konular. Ama “terör yasalarınızı değiştirin” demeleri tam bir çıkmaz sokak. Avrupa Parlamentosu da zaten bunu istiyor.

Yani Fransa ve Belçika olağan üstü tedbirler alıp terörle mücadele etmeye, hakları askıya almaya serbest ama Türkiye terör yasaları ile DAEŞ’e ve PKK’ya karşı mücadele etme konusunda elleri kolları bağlanacak… Bu AB’yi zekâ seviyesi düşük adamlar mı idare ediyor? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu konuda gayet açık konuştu: “AB'nin tavrını görüyorsunuz. Terörle mücadelede tavrınızı yumuşatmalıymışız. Ne zamandır Türkiye'yi idare etmeye başladınız. Kim size bu yetkiyi verdi? Avrupa Birliği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yerine terör örgütünü muhatap alacak kadar küçülmeye razıysa bizim açımızdan hiçbir sorun yok. Çünkü biz terör örgütüne hangi gözle bakıyorsak onların tezlerini savunanlara da aynı gözle bakarız.”

Bütün bunların yanında AB Türkiye’ye verdiği sözleri yine yerine getirmiyor. Üç milyar avro kayıta kuyuta bağlanıyor ve yılan hikâyesine döndü… “Bize proje gösterin size para verelim” diyorlar. Yani bizimle hem oynayıp hem küçük düşürmeye çalışıyorlar. Zaten kimse tam üyelik görüşmelerinde açılacak fasıllardan bile bahsetmiyor… Türkiye ise sözlerinde durdu. Yunan adalarına mülteci akınını durdurdu. Ama AB-Türkiye anlaşması bir paket değil miydi?  Yani AB sözlerinde durmuyorsa biz niye hala bu anlaşmaya uyuyoruz? Bunu AB liderleri ile bir kez daha açık açık konuşmak lazım.