Ülkemizin savunmasıyla doğrudan ilgili kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ikinci büyük gücü Türk Hava Kuvvetleri'dir.
“İstikbal göklerdedir.
Göklerini koruyamayan uluslar, yarınlarından asla emin olamazlar.”
Gazi Mustafa Kemal.
Ülkemizin savunmasıyla doğrudan ilgili kurumların başında gelen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin ikinci büyük gücü Türk Hava Kuvvetleri’dir. Ülkemizi havadan gelecek her türlü saldırıya karşı koruma görevi üslenen THK, NATO Askeri ittifakı içinde ABD’den sonra ikinci, dünyada ise gece harekatı bile yapabilen dördüncü güç olma başarısını her şeye rağmen elinde bulundurmaktadır. Kuruluşu 1911 yılına kadar uzanan ve en eski hava kuvvetleri arasında yer alan Türk askeri havacılığı Mondros Ateşkesi’yle lağvedildikten sonra, 1944’te bugünkü adını alıp güçlü bir yapıya kavuşmuştur.
Savaşın içinde doğan THK, Kıbrıs Barış Harekatı’nda üstün insan gücüyle ABD ambargosuna rağmen büyük başarılara imza atmıştır. 1984 sonrası ülkemiz için tehdit oluşturan ayrılıkçı terör örgütüne karşı verilen mücadelede de kendine düşen görevi başarıyla yerine getirmiş, getirmeye de devam etmektedir. THK, 15 Temmuz 2016’da ordu içindeki hain darbe girişiminden etkilendi. Özellikle, F-16 filolarında yuvalanan hainler, FETÖ diye adlandırılan örgütün talimatlarıyla iç savaş çıkarmak için, kurulu düzene (müesses nizam) başkaldırmışlardır.
Devletin gücü karşısında direnemeyen ve enselenen bu hainler ordudan atıldı. Zincirin halkaları çözüldükçe atılmaya da devam edildi. Hainlerin tasfiyesi sürdükçe haliyle, pilot ihtiyacı da artıyordu. Pilot sıkıntısının önüne geçmek için, zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ünal, özel sektördeki pilotlara anlamlı bir davet mektubu gönderdi. Bu davete icabet eden uygun şartlara sahip gönüllü pilotlar testleri geçerek göreve başladı ve uçak başına düşen pilot sayısının da artmasını sağladılar.
Fakat, envanterindeki hava araçlarının uçurulması ve Milli Savunmanın zafiyete uğramaması için Türk Silahlı Kuvvetleri üç yıl önce harekete geçerek, ZED diye anılan Zorunlu Eve Dönüş adlı planı devreye soktu. Özellikle F-16’lar için pilota ihtiyaç vardı. Bu konuda ordudan ayrılıp giden pilotların yuvaya dönmeleri istendi. Bununla uçak başına düşen pilot oranın, 2019’da 1,5, 2023’te ise 2 pilot olması hedefleniyordu.
Bu konuda orduya dönüşlerde beklenen sayılara ulaşılamaması nedeniyle 15 yıl olan mecburi hizmet süresi önce 18 yıla, son olarak da 21 yıla çıkarıldı. TSK’nın çağrısına uymayıp, Hava Kuvvetleri’ne geri dönmeyenlerin sivil havacılık uçuş lisanslarının da SHGM tarafından iptal edileceği de müeyyide olarak açıklandı.
Tüm bunlar orduda meydana gelen pilot açığını gideremediği için bu amaçla iki hafta önce çok önemli bir adım atıldı. Başta, Türk Hava Yolları olmak üzere, Türkiye’de faaliyette olan tüm havayolu şirketleri, pilotların tek ve önemli meslek kuruluşu olan Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) ve kısa adı SHGM olan Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün yetkilileri pilotlarla bir araya geldi.
“Pilotlukta Zorunlu Hizmet Çalıştayı” adı verilen bu toplantıya THY Yönetim Kurulu Başkanı M. İlker Aycı, TALPA Başkanı Kpt. Pilot H. Murat Ersoy, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanı Tümgeneral Ali Çetinkaya da katılarak sivil havacılıkta görev yapan asker kökenli pilotların Türk Silahlı Kuvvetleri’ne dönmesini ve geçici olarak istihdamını sağlamaya yönelik fikirleri masaya yatırıp, değerlendirdiler.
Orduya dönüşlere tam destek veren THY Yönetim Kurulun Başkanı İlker Aycı “Türk askerini Bosna’dan Somali’ye, Afganistan’dan Çanakkale’ye nerede gördüysek gururlanarak heyecanlandık. Sizler de bizim gurur kaynağımızsınız. TSK’ya dönecek olan THY pilot ve ailelerinin yatarak tedavi masrafları şirketimiz tarafından karşılanacak. Ev taşınmak için 10 bin lira taşınma desteği yapacağız. Çalışan eşinin iş durumu etkilenirse, bünyemizde veya diğer şirketlerde istihdamı için elimizden gelen her şeyi yaparız. Maddi olarak da destekçiniziz. TSK bünyesine katılacak her pilotumuza her yıl bir maaş ikramiye vereceğiz.” dedi. İlker Bey, bunları söylerken, savaş pilotlarının meslekleri gereği kafalarının rahat olması konusunun altını çizerek, çok önemli bir noktaya değiniyordu. Doğru bir tespit.
Başkan İlker Aycı’yı bu sözleri nedeniyle kutlarken, “Kimin parasını, kime veriyorsun” diyen bazılarının da vatan sevgisinden şüphe etmeye hakkımız var diye düşünüyorum.
Özel şirketlerde halen görev yapan tüm asker kökenli pilotları TSK envanterinde bulunan uçak ve diğer hava araçlarında dönüşümlü olarak görev yapmasını sağlayacak uygulamanın doğuracağı sorunlar karşılıklı olarak tartışılıp, ortak bir noktada buluşulabilir. Kişilerin ve şirketlerin durumunu da dikkate alarak, vatan savunması için gereken yapılmalı.
Bu ülkenin savunması veya varlığının yani bekasının tehlikeye düşmemesi için bütün pilotlardan fedakarlık bekleniyor.
Doğal olarak, eşi çalışan, çocukları da okulda olan pilotların bu durumu da göz önüne alınarak bu önemli görev için orta yol bulunması için titizlikle çalışılıyor.
“Aktif Statülü İhtiyat Programı” (ASİP) adı verilen uygulamayı hayata geçirmek için, SHGM destekli bir kurul oluşturuldu ve çalışmaya başladı. Dönemsel askeri görev uygulaması bazı ülkelerde var. Bu durum rezerv paylaşımı olarak anılıyor.
Aslına bakarsak TSK’nın ne kadar pilot ihtiyacı varsa, özel sektörün de o kadar pilota ihtiyacı vardır. THY’de uçuştan men edilen 12 adet Boeing 737 Max tipi uçağın yerde olması, alınacak olan 12 uçağın da gelişinin ertelenmesi şimdilik rahatlık sağlayabilir. Pilot verme işinde kışın sorun olmayabilir, yaz sezonunda ise şirketler ve askeri makamlar, SHGM ile bir şekilde orta yolu bulabilirler.
Hafta sonu makamında sohbet ettiğimiz TALPA Başkanı Kpt. Plt. H. Murat Ersoy çalıştaya uçuş işletme, uçuş planlama ve hukukçuların da bulunduğu 90 kişinin katılımdan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, vatan savunmasının ve ülke bekasının her şeyin önünde geldiği gerçeğinin altını çiziyordu. Her şeyin para olmadığını vurgulayan Ersoy Kaptan, pilotların özlük haklarına çok önem verilmesini, eşlerinin iş durumunu ve çocuklarının okul durumunu gözden uzak tutulmamasına dikkat çekiyor.
Herkesi memnun edecek ortak noktanın Kanun Hükmündeki Kararname’nin Ek 36. Maddesinde yer aldığını sözlerine ekleyen TALPA Başkanı Kaptan Pilot Murat Ersoy konuyu şöyle özetliyor.
“ASİP dediğimiz bu sistem dünyada şu anda Finlandiya, Yunanistan, İsrail ve Amerika’da uygulanıyor. Bu esnek bir sistem olmalı. Yaz veya kışa göre, bir ekip planlama işi olan bu uygulamayı özel bir birim koordine edebilir. Dünya örnekleri baz alınarak, pilotlar örneğin iki ay orduda, iki ay şirketinde görev yaparak bu sorun çözümlenebilir.”
Bu uygulamanın hem orduya hem de şirketlere yüzde 35 gibi bir tasarruf sağlayacağını da anlatan Kpt. Ersoy “Sorun, sadece devletin ve askerlerin sorunu değildir. Konu, hepimizi doğrudan ilgilendirmektedir. Kayıtsız kalamayız.
Hiç birimizin ‘Bana ne’ deme lüksü yok.” diye konuştu.
Konuya böylesine duyarlı yaklaşan tüm pilotlara, THY, TALPA, SHGM ve asker kanadın tüm yöneticilerine bir teşekkür borcumuzun olduğunu aklımızdan hiç, ama hiç çıkarmayalım.
Özellikle, rahatını feda ederek çok zorlu göreve giden pilotlar olmasa, bu vatanın da olmayacağı gerçeğini unutmayalım.
İyi ve güvenli yarınlara Türkiye’m...