Askerlik anılarımdan söz etmesini pek sevmem ama, bazen de o günleri anımsamak insanın anılarından nefes alma ihtiyacını hissettirir.
Askerlik anılarımdan söz etmesini pek sevmem ama, bazen de o günleri anımsamak insanın anılarından nefes alma ihtiyacını hissettirir. Akademiden mezun olduktan bir süre sonra çıkarılan dört aylık ilk kısa dönem Yedek Subaylık uygulamasının ikinci grubunda görevimizi yerine getirmek üzere 1975 yılı Temmuz başında Etimesgut’a gitmiştik. O dönemin üzerinden elli yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen anıları hala tazeliğini koruyor.
Akılda kalan en unutulmazları ise; o dönemde üç buçuk ayı paylaştığımız Bölük ve Takım komutanlarımızdır. Dördüncü Bölük Komutanımız Üsteğmen Erol Haydaroğlu o dönemden asla unutamadıklarımızdandır.
Sevgili komutanımızla uzun süre sonra iletişim kurabildik. Ankara’da emekliliğin keyfini çıkaran komutanımızla zaman zaman görüşüyoruz. İlk fırsatta yapmak istediğimiz ise, o dönem komutanlarımız ve arkadaşlarımızla bir araya gelebileceğimiz bir toplantı düzenleyebilmek.
Erol Haydaroğlu komutanımın geçtiğimiz günlerde Facebook hesabında paylaştığı Tolstoy’a ait sözleri okuyunca bugünkü yazımda kullanmak istedim.
“Bir tren garında ölen Rus edebiyatının dev ismi Tolstoy’un son fotoğrafı ve hayatı sorgulatacak ders niteliğindeki onyedi sözü;
- “Öyle horozlar vardır ki, öttükleri için güneşin doğduğunu sanırlar.”
- “Hayat ne gideni geri getirir, ne de kaybettiğin zamanı geri çevirir. Ya yaşaman gerekenleri zamanında yaşayacaksın, ya da yaşamadım diye ağlamayacaksın.”
- “Bozuk para insanın cebini deler, bozuk insan da kalbini. Bu yüzden harcayın ikisini de gitsin.”
- “İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için ise uyandırmak gerekir.”
- “Herkes insanlığın kötüye gittiğini kabul eder ama hiç kimse kendisinin kötüye gittiğini kabul etmez. Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür ama hiç kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez.”
- Varlığı bir şey kazandırmayan insanların, yokluğu hiçbir şey kaybettirmez.”
- Ne diye şeytana kızarsın? Bir iyilik yap da, o sana kızsın”.
- “Bil ki, yaşadıklarınla değil yaşattıklarınla anılırsın. Ve unutma; ne yaşattıysan elbet bir gün onu yaşarsın”
- “Bir insanı bulunduğu mevkiyle değil, göz koyduğu mevkiyle ölçmek gerekir.”
- “En güçlü iki savaşçı sabır ve zamandır.”
- “Bir insan acı duyuyorsa canlıdır. Başkasının acısını duyuyorsa insandır.”
- “İnsanın gerçek gücü sıçrayışta değil, sarsılmaz duruştadır.”
- “Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan insan kötüdür”.
- “İnsanların çoğu onu yapıyor diye yanlış, yanlış olmaktan çıkmaz.”
- “Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin”.
- “Birine çamur atmadan önce iyi düşün ve sakın unutma: önce senin ellerin kirlenecek.”
- “Başkalarının hayatından ders alın. İnsan, bütün hataları kendisi yapacak kadar uzun yaşamıyor.”
ÖZÜR VE DÜZELTME!
Dünkü yazımızda, Cumartesi akşamları StarTV ekranlarında yedi haftadır yayınlanan “İbo Show” Programı’nın yayın kanalı, yanlışlıkla Show TV olarak yazılmıştır. “İbo Show” programının yayın kanalının ShowTV değil StarTV olduğunu düzeltir, “Sehven” yapılan bu hata için programın yapımcısı ve sunucusu İbrahim Tatlıses, StarTV ve izleyicilerinden özür dilerim.
BİR TUTAM TEBESSÜM
PLAN BOZULDU!
Akıl hastanesinde deliler kaçış planını konuşmak için bir araya gelirler ve ne yapacaklarını son kez konuşurlar.
Delilerin elebaşısı kaçış planlarını anlatmaya başlar;
- “Büyük bir kütük bulup önce birinci kapıyı, sonra ikinci kapıyı, daha sonra da üçüncü kapıyı kıracağız ve herkes başının çaresine bakıp kaçacak” der.
Sabah olunca bir kütük bulurlar, doğruca ikinci kapıyı kırarlar, ardından ikinci kapıya koşup onu da kırdıktan sonra üçüncü kapıya yönelirler.
Bir de bakarlar ki üçüncü kapı ardına kadar açıktır.
Kaçış planını yöneten delilerin elebaşısı telaşla arkadaşlarına bağırır;
- “Arkadaşlar plan bozuldu, kaçış iptal, geri dönün!”