Ülkemizde futbol sezonu sona erdi. Şampiyon olanlar, liglere veda edenler, Avrupa kupalarına katılanlar belli oldu. Bir futbol maratonu daha sona erdi. Şimdi sıra eksikleri olan takımların; yeni sezonda daha iyi yerde olmak için kadro güçlendirme çalışmalarına, daha net bir anlatımla transfer dönemi hazırlıklarına başladılar.
Transfer dönemi geldi çattı ama, bu arada bunun çok da kolay olmayacağını söyleyelim. Bir kaç yıldır Avrupa futbolunun üzerinde olduğu gibi, bizde de kabus haline gelen UEFA Finansal Fair Play kısıtlaması, takımlarımız için bu dönem oldukça zor geçecek gibi.
Özellikle namıdiğer dört büyükler olarak tanınan takımlarımız bu transfer döneminde oldukça zorlanacaklar.
Bunlardan; şu anda UEFA tarafından sıkı bir denetim sürecinde olan Galatasaray konuyu henüz açıklığa kavuşturamamış durumda. Bu sıralarda sonuçlanacak olan bu denetim sonrasında, Süper Lig Şampiyonumuz Galatasaray yeni dönem için transfer yol haritasını belirleyecek.
Tüm bu çıkmaz ortama rağmen Galatasaray çok iyi iş başardı. Önce teknik direktör değişikliğine gitti, Fatih Terim’i takımın başına getirdi, sallantılı, başarısız giden dönemine çare buldu. Deneyimli ve kurt hoca Fatih Terim takımı toparladı, başlarındaki Finansal Fair Play baskısına ragmen, sadece takımının başarısına konsantre olarak saha dışı olay ve söylentilerin dışında kalabildi ve mutlu sona ulaştı, lig şampiyonu oldu. Bu arada; iki kez seçimli kongre yaptı ve başkanını değiştirdi. Neredeyse tüm sorunlarını aştı ve son kalan FFP gelişmesini de kazasız belasız atlatabilirse, yeni sezonda Şampiyonlar Ligi’nde gruplara direkt katılarak ülkemizi temsil edecek. Tüm idari zorluklarını neredeyse aşan Galatasaray yeni döneme en hazır, rahat başlayacak takımlarımızdan biri.
Oynadığı futbolla uzunca süre zirvede olan son iki yılın şampiyonu Beşiktaş ise, hem Avrupa’da, hem de Süper Lig’de çok iyi giderken, neden olduğu pek anlaşılamayan bir şekilde lig sonuna doğru dalgalı bir dönem sergilemeye başladı ve şampiyonluğun en güçlü adayı olarak görülürken, son haftalarda tempo kaybetti ve Süper Ligi dördüncü olarak bitirebildi. O da Finansal Fair Play kıskacında. Beklediği Şampiyonlar Ligi gelirlerinden de mahrum kalacağından, transfer için gerekli olan kaynağı bulabilmek için yeni çözümler üretmek zorunda. Futbolcu satamazsa yeni, transfer konusunda sıkıntı yaşayabilir.
Her dönem transfer şampiyonu olan Fenerbahçe ise; ligin son haftalarına doğru şaşırtıcı bir performans sergiledi. Içeride, dışarıda neredeyse tüm maçlarını kazanarak zirvedeki Galatasaray’ın puan kaybını bekledi. Ama Fatih Terim yönetimindeki Galatasaray fire vermedi. Fenerbahçe, zirve için başarılı bir sezon geçiren Başakşehir’in önünde ligi averajla ikinci bitirdi ve yıllar sonra Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkını elde etti.
Bu yıl, UEFA Finansal Fair Play baskısını en çok hisseden Fenerbahçe bu nedenle devre arasında neredeyse hiç transfer yapamadı. Bu dönemde UEFA ile bu konuyu halletti gibi ama yine de transfer konusunda pek de rahat hareket edemeyecek.
Tüm bunların yanı sıra Fenerbahçe, bir süredir gündemde olan ve oldukça hareketli geçeceği görünen bir başkanlık seçimi sürecini yaşayacak. Bu kez bu süreç bundan öncekilere benzemiyor. Yıllardır tek adam yönetimiyle Fenerbahçe’yi yöneten Başkan Aziz Yıldırım çok güçlü bir adayla karşı karşıya. 3 Temmuz sürecinde yönetimde birlikte olan ve Fenerbahçe’yi her dönem destekleyen Ali Koç ile başkanlık için anamsız bir yarışa girecek.
Bu hafta sonu yapılacak kongre oldukça hareketli ve de tartışmalı geçeceğe benziyor. Kılıçlar çekildi, bazı gereksiz konuşmalar gündemin önüne geçti.
Dilerim yeni seçim olaysız geçer, hayırlı olur ve kazanan Fenerbahçe olur.