Bir dönem mi sona erdi veya Fenerbahçe kendini bir başka görüntüsüyle mi takdim edecek..
Ne olursa olsun, Fenerbahçeliler; bir dönemi kapatan yeni Başkanı Ali Koç'a “merhaba” dedi. Dönemler değişir, başkanlar yenilenir, ama Fenerbahçe bu kez başka bir sarı lacivert devrime start veriyor. Lider başkan; bu kez tavrıyla, tarzıyla ve örnek kimliğiyle çok modern bir profil; Ali Koç. Yolun ve bahtın açık olsun. Bugün kaybeden Başkan Aziz Yıldırım için söylediklerin ise; Fenerbahçe terbiyesine, geleneğine çok yakışan sözlerdi.
Farkını fark ettirdin, teşekkürler Ali Koç.
Aziz Yıldırım, her anını, Fenerbahçe için yaşayan fenomen bir başkandı. Çok şeyler yaptı, çok şeyler başardı. 3 Temmuz’da yaşadıkları onu doğal olarak değiştirdi.. Herşeye hakim olmanın kendisini daha da güçlendireceği duygusuna kapıldı. Farkında olmadan "tek adam"lığa yöneldi. Yaptıklarının doğru olduğuna o kadar inandı ki, zaman zaman kontrolden çıkan bir hırsa kapıldı.
Öncelikle hırsına hakim olamaması nedeniyle yaptığı yanlışların farkına varamadı. Fenerbahçe'nin en büyük gücü ve farklılığı olan taraftarıyla sürekli kavga etti ve taraftarı küstürdü, yıllarca doluya yakın stadyumuyla dillere destan olan taraftarı, trübünlerden uzaklaştı. Neredeyse 15-20 ortalamalarda seyircinin geldiği bir sıradan stadyum görüntüsüne büründü Fenerbahçe stadyumu. Kulağıma gelenlere göre, kombine alanların önemli bir bölümü kombinelerini iade ettiler. Daha da kötüsü, iade etmeyenlerin önemli bir bölümü kombineleri olmasına rağmen stadyuma gitmediler.
Aziz Yıldırım taraftarla arasındaki mesafeyi korumak şöyle dursun gider hızla açılmasına neden olan olumsuz davranışlar sergiledi. Taraftarla gereksiz kavga ortamı oluşturuldu ve bunu önlemek yolunda hiç bir şey yapılmadığı gibi aksine körüklendi.
Taraftar takımı yalnız bıraktı. Taraftarla yaşanan bu olumsuzlıuklar, takımı da etkiledi, dört yıldır şampiyonluktan uzaklaşma, futboldaki sportif başarısızlıklar da eklenince taraftar küstü ve önemli bir kaç karşılaşma dışında maçları izlemeye gitmedi.
Başkan Aziz Yıldırım ve Yönetim Kurulu bu gidişatı görmedi veya görmezden geldi. Tüm bunları görmesi gereken Başkan Aziz Yıldırım da önemsemedi. Tarafta bu davranışlardan rahatsızdı ama, onlara arkasını döndü. 3 Temmuz sürecinden sonra en büyük desteği olan taraftar desteğini hiçe saydı ve kaybetti.
Bu yanlışları, haketmediği halde, çoğunlukla başarı dolu, Fenerbahçeye katkılarının çok olduğu, yaptığı kalıcı eserlerine ragmen, taraftarın güvenini kaybetti. Tüm bunlar; yirmi yılına, hazin bir şekilde noktayı koymasına yol açtı. Ve Ali Koç'a karşı hiç olmayacak bir şekilde kaybetti.
Başkan Aziz Yıldırım Fenerbahçe için yaptıkları ile hep gönüllerde olacaktır. Ne taraftar, ne de bundan böyle yönetime gelecekler, yapılanları asla unutmayacaktır.
Başta yeni Başkan Ali Koç, bunun için en sağlam güvence olacaktır. Ve bunu başkanlık konuşmasında çok net dile getirmiştir.
Fenerbahçe geleneğine yakışan da budur.
Fenerbahçe başta olmak üzere, Türk spor kamuoyundaki taraflı tarafsız herkeste, hissedilen bir değişim rüzgarı estirdi. Bu, Aziz Yıldırım’ın sergilediği tek adamlığın yarattığı olumsuzluklarda, genele yayılan rahatsızlığın ortaya çıkardığı bir silkiniş miydi yoksa yeni Başkan Ali Koç’un sergilediği yapıcı, paylaşımcı ve de olaylara olumlu yaklaşımından mı kaynaklanıyordu bilinmez ama, toplumda olumlu karşılanan bir hareketti. Olaylara yaklaşımı, birleştirici tavrı, yıllardır Fenerbahçe’nin, başta ezeli rakipleri olmak üzere, diğer kulüplerle süregelen olumsuzlukların da giderek yumuşayacağı bir ortamın oluşmasına büyük katkı yapacaktır.
Ali Koç şimdiye kadar ki birleştirici, kavgadan uzak, tavrı ve yaklaşımları ile Türk sporuna önemli bir değişim ivmesi kazandıracağı düşüncesi simdiden filizlenmeye başladı çoktan.
Ali Koç yönetimindeki yeni Fenerbahçe'yi özlemle bekliyoruz.