“Şirketleşme olmadan kurtaramayız bu kulüpleri!” son zamanlarda en çok duyduğumuz Türk futbolunun çözüm yolu. Yanlış bir yol olduğunu da söyleyemeyiz ancak şirketleşmenin de bazı tehlikeleri var, onları da göz ardı edemeyiz.
Yıllar önce İspanya futbolu borç içindeyken onlar da aynı şeyi düşünüyorlardı. “Kulüpler şirket haline gelmezse bu borç bitmez” diyorlardı. Zorunluluk getirdiler, bütün kulüpler şirket olacak. Ancak sonradan başka bir şey daha takıldı kafalarına. Barcelona’nın ve Real Madrid’in şirketleşmesi yabancı sermayenin kulüpleri satın alabilmesi anlamına gelirdi. İspanya’nın kimliğine bürünmüş bir Real Madrid, yabancı sermaye tarafından alınırsa ne yapılabilirdi ya da yine İspanya'nın ve Barselona şehrinin turizmine inanılmaz katkılar yapan Barcelona yabancı sermaye tarafından satın alınırsa sürdürülebilirlik sağlanabilir miydi? LaLiga tam olarak bu noktada bu iki kulübe bir seçenek daha sundu. Şirketleşmek zorunda değilsiniz ancak kulüp başkanları hesap sorulabilir bir düzende olacak.
Şu anda Real Madrid Başkanı olmanız için gerekenler; 25 yıllık kulüp üyesi olmanız ve kulüp gelirinin %25’i kadar varlığınızı ipotek ettirmeniz gerekiyor. Real Madrid, 2018 yılında yayınladığı raporda kulüp üye sayısının 93.606 olduğunu belirtti. Bunlardan 64.642 tanesi yetişkin bedeli olan 149.19€, 3,742 tanesi 65 yaş üstü bedeli olan 74.54€, 11 yaşın üstündeki çocuklardan ise 50€ üyelik ücreti alınıyor. Bunun dışında 50€ aylık üyelik bedeli ödeniyor. Ancak parayı vererek de üye olmak mümkün değil çünkü beklemeniz gerek bir sıra ve önünüzde yüzbinlerce kişi var. 2018 yılında 25 yıllık üye sayısı 1508 olarak açıklandı. Bu üyelerden biri başkan adayı olmak isterse Real Madrid’in geliri olan 700 milyon euronun %25’i kadar yani 125 milyon euro ipotek ettiği taktirde Real Madrid başkan adayı olabiliyor.
Bizim kulüplerimize de bu tarz bir üyelik ve başkan seçimi sistemi getirmemiz, kulüplerin düzgün ve denetlenebilir yönetilmesini sağlayacaktır. Çünkü kulüp üyeleri her sezon sonunda yaklaşık 300 sayfalık bir sezon raporu alıyorlar ve üyesi oldukları kulübün durumunu kontrol ediyorlar. Bu konuda ülkemizde ilk adımı atan isim Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu oldu. Yeni sistemle birlikte Trabzonspor’da kulüp başkana maddi başarısızlık durumunda hesap sorabilecek duruma geldi.
Yeniden sistemler yaratmamıza gerek yok. Spor yönetimi olarak zaten Avrupa’dan yıllarca gerideyiz. Doğru sistemleri kendi ülkemize göre uyarladığımızda zaten başarı gelecektir.