İslam medeniyeti kaynaklarında, imalat, hizmetler ve her tür kurumsal süreç ticaret başlığı altında toplanmış ve helal kılınmıştır.
Dünyadaki yaşamın en büyük gayesi insanlığın yüksek refahına katkı sağlamaktır. Her fert, her birey ve her kişinin hayatını ve varlığını düzene koyması beklenen kurallar bütününün ana hedefi ve aktardığı vizyon budur.
Kişi olarak işletmelerin varlık gerekçesini bu anlamda sorgulamanın zamanı gelmedi mi? Çünkü işletmelere teorideki vizyonu aktaran kapitalist düşünce yapısı tekelci bir çıkmaza doğru dünyayı sürüklemektedir.
İslam medeniyeti kaynaklarında, imalat, hizmetler ve her tür kurumsal süreç ticaret başlığı altında toplanmış ve helal kılınmıştır.
Ticaret neden helal bırakılmıştır sorusuna cevap aramak gerekirse faizin haram kılınmasının gerekçelerine bakmak gerekir. Faiz, insanlığın yüksek refahı önündeki ekonomik engellerden birisidir. Haram kılınmasının iktisadi anlamı budur. Tartıda hile yapmak gibi başka bir sürü detay da aynı zaviyeden İslam medeniyetince dışlanmıştır.
Kısaca ticaret, İslam medeniyetince toplumun ve insanlığın refahını yukarı taşıması hedeflenen/taşıyan bir iktisadi faaliyet olarak benimsenmiş ve kuralları bu gaye üzerine belirlenmiştir.
Kapitalist düşünce yapısının teklif ettiği kar maksimizasyonu gayesi ise iktisat literatüründe kalmakla beraber biraz da fıtratla çelişmesi kaynaklı itirazlar nedeniyle son dönemde işletme literatüründen çıkmış ve ortakların faydasının (refahının) maksimizasyonu hedefiyle yeniden ifade edilmiştir. Elbette kapitalist zihniyet bu kıvraklığına rağmen sorunu çözememiştir. İki medeniyetin farkı burada kendisini göstermektedir. (Ortaklıktan ne anlaşılması gerektiği kapitalist düşüncede doğru anlaşılmış olsa daha nitelikli bir tartışma açmak da mümkün olurdu ama kaba-saba kapitalizmin daha en temelde altından kalkamayacağı sorular birazdan sorulacaktır.)
Şu ithal terminolojilerin, teorilerin artık terk edilmesi zamanı gelmedi mi? İşletmenin amacı literatürünün yüksek bir medeniyeti işaret edecek biçimde yeniden tartışmaya açılması gereksiz mi?
İşletmenin amacının ortakların faydasının maksimizasyonu yerine toplumun faydasının maksimizasyonu şeklinde yeniden ele alınacağı bir teroik/felsefi birikimin yükseldiğini görüyorum. Devam etmekte olan 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansının açılış konuşmalarını takip ettiğimde yedi kıtadan bu yaklaşımın ortaya konmasının altını dolduran tartışmalar öncesinde Türk devletinin en üst otoritesi ile tüm ekonomi ve finans yönetiminin ittifakla paradigma değişiminden yana güçlü bir nefes verdiğine şahit oldum. Ahi örgütlenmesi ile ortaya çıkan Anadolu Ticaret Devrimi gibi güçlü bir iktisadi devrimin yaklaşmakta olduğunu anladım. Değişen paradigmanın ortaya çıkaracağı ticaret kültürünü bir nebze olsun tecrübe etmek ümidiyle…