Çin'de aralık sonunda başlayıp tüm dünyaya yayılan, martın başından beri ülkemizde de yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan Kovid-19 adlı koronavirüs salgınının sporumuza yansımalarını yazmak için, dün bilgisayar başına oturdum ama yazarken çok zorlandığımı fark ettim ve yazıyı bir gün ötelemek zorunda kaldım.
Başlığa bakınca; aslında soru bu ortamda “sporumuzda bundan sonra neler olacak”ın açıklanmasını anlatacak bir soru gibi görünse de, başlığı onun için atmamıştım.
Asında kısa ve öz anlatmaya çalıştığım, son yaşananlardan sonra bu ortamın içindeki sporun da neler olacağına, net bir anlatım bulamadığım anlamındaydı.
Asıl önemli olan; olanlara, ortada bıraktıklarına, nasıl çözüm bulabileceğimizdi.
Çin’de aralık sonunda başlayıp tüm dünyaya yayılan, martın başından beri ülkemizde de yavaş yavaş kendini göstermeye başlayan Kovid-19 adlı koronavirüs salgınının sporumuza yansımalarını yazmak için, dün bilgisayar başına oturdum ama yazarken çok zorlandığımı fark ettim ve yazıyı bir gün ötelemek zorunda kaldım. Aslında bugün bile, içeriği spor olan bu yazıyı yazmak pek de içimden gelmiyordu ama, var olan durumda yazılması gereken ve tüm spor dünyamızı üzen, gönülden yaralayan birkaç yaşanandan söz etmek gerekiyordu.
Tüm dünyada gündemin başına kurulan koronavirüs salgını ülkemizde de etkisini göstermeye başladı. Alınması gereken önlemler sıklaştırıldı, ilk iş olarak 65 yaş üstündekilerin çok zorunlu haller dışında sokağa çıkmaları kısıtlandı. Sosyal, ekonomik, eğitim ve sağlık yaşamımızda olağanüstü önlemler durumu ilan edildi.
Bu ortamda olması gereken, bir başka olağanüstü olay ise, spor dünyamızda uygulanmaya başlandı. Geçtiğimiz haftaya kadar seyircisiz oynanarak devam edilmesine karar verilen takım sporlarına ait kaşılaşmaların seyircisiz oynanması kararından vazgeçildi ve başta futbol olmak üzere, basketbol ve voleybol branşlarındaki tüm karşılaşmalar ertelendi.
Bu karar geç kalınmış bir karar olarak değerlendirildi.. Hele hele, özellikle “ertelenmesi” istenen Süper Lig karşılaşmalarının son haftasının seyircisiz oynanmaları sonrasında, bu konudaki karşı şikayetler giderek yüksek sesle dile getirilmeye başlandı.
Ve olan oldu. Bu hafta başında futbol ve basketbol takımlarımızdaki bazı sporcularımızda koronavirüs tanılarında pozitif sonuçlara rastlandığı söylentileri gerçeğe dönüştü.
Önce, Fenerbahçe Basketbol takımında korona vakalarının şüphesi konuşulmaya başlandı. Ardından tüm spor camiasını üzen; Galatasaray Kulübü İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak ve ardından, Teknik Direktör Fatih Terim’de de aynı bulgulara rastlandığı ve tedavi altına alındıkları bilgileri geldi.
Yazıyı yazdığım saatlerde; Başakşehir Spor Kulubü Başkanı Göksel Gümüşdağ ve eşi, Fenerbahçe sporcusu ve idari çalışanın tahlillerinde pozitif sonuçlara rastlandığı haberleri konuşulmaya başladı. Terim, Albayrak, Gümüşdağ ve eşi, adı açıklanmayan Fenerbahçeli sporcu ve idari çalışanı tedavi altına alındı.
Bu durum, tüm spor kamuoyu başta olmak üzere ülke geneline büyük üzüntü yarattı. Futbol ve basketbol liglerinin ertelenmesinde geç kalındığı şikayetleri yüksek sesle eleştirilmeye başlandı. Özellikle, Galatasaray cephesinde gelen tepkiler zirve yaptı. Fatih Terim’in başta derbi karşılaşması olmak üzere maçların ertelenmesi ile ilgili söyledikleri ve ne kadar haklı olduğu şikayet gündemlerin başına oturtuldu.
Şimdi, bunun nedeni tatışılmamalı. Bundan sonrası için yapılması gerekenler konusunda bir araya gelinerek, gereken fikir ve gönül birlikteliği sağlanmalı.
Koronavirüs tahlilleri pozitif çıkarak hastanede tedavi altında olan, futbolumuzun olmazsa olmazlarından, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ve Abdurrahim Albayrak’a, Başakşehir Spor Kulübü Başkanı Göksel Gümüşdağ ve eşine, Galatasaray ve Fenerbahçe Spor Kulüplerimize geçmiş olsun, acil şifalar dileklerimizi iletelim.
Bir an önce sağlıklı bir şekilde, sporumuzdaki çok önemli görevlerine dönmelerini bekliyoruz.
Koronavirüs denen illetin sporumuzu derinden etkilediği bir gerçek. Bu illeti tüm ülke olarak el birliğiyle, sıkı gönül yoldaşlığıyla, aşabilecek gücümüz var.
Cesaretimizi kırılmasın, asla yılmayalım.
Futbol Süper Ligimiz’de oynanmamış maçlarımız var. Daha şampiyonluk şölenleri yaşayacağız. Ve lig şampiyonumuzu, ile birlikte üç takımımızı Avrupa kupalarına göndereceğiz.
Dünya markası olan basketbolumuz, Euroleague “Finalfour”da olacak ve büyük ihtimalle şampiyonluk yaşayacağız, Avrupa voleybolunda şampiyonluklarımız olacak.
Kısacası; daha yapacak çok işimiz var.