Fox TV son bir iki yılda dizilerde çok iyi bir ivme yakaladı.
Fox TV son bir iki yılda dizilerde çok iyi bir ivme yakaladı. “Yasak Elma” dizisi ikinci sezonunu başarı ile tamamlamak üzere ve şimdiden üçüncü sezonu garanti etti. Her ne kadar ben çok eleştirsem de “Öğretmen” adlı dizi de birkaç bölümde dikkat çekmeyi başardı. Kanalın çok stratejik bir hedef kitle yaklaşımı var. Fatih Portakal’ın yakaladığı ana haber bülten başarısı kanala ciddi bir reyting sağladı. Ana haber bültenlerinde tek muhalif olan kanal Fox TV. Bu bir bütün halinde iktidar kaşıtlarını blok olarak kanala çekti. Bu hedef kitlenin yanında muhalif olmayanlarda “bu adam acaba bu akşam ne diyecek” diye takip etmeye başladı. Bu kemikleşimiş bir müşteri getirdi kanala. Fox TV, bu hedef kitleyi arkasına alınca ana haberlerinin arkasına hemen dizileri yerleştirdi. Bu diziler zamanla başarı yakaladı. Ana haber müşterisinin hayat tarzına uyan dizileri yayınlamayı tercih etti. Bu kanala bir bütünlük kazandırdı ve kanal reytinglerde büyük bir sıçrama yaptı.
Fox TV’nin hedef kitle başarısı
Bu başarılı olan dizilerin çoğunun ortak özelliği, modern olması, batıya endeksli görsel tasarımlarının olması, kentli yaşam hikayelerini içermesi ve ekstrem olması. Özellikle bu yıl pazartesi günleri “Yasak Elma”, salı günleri “Baraj”, çarşamba günleri “Öğretmen”, perşembe günleri “Mucize Doktor” dizileri bu özelliklere sahip diziler. Hedef kitlesini çok iyi tanımlayan kanal, sabırlı davrandı ve çok iyi bir yükseliş yakaladı. Kanal AB grubunda ciddi başarılar elde ediyor. Eğitimli, ekonomik statüsü yüksek ve kentlerde yaşayan hedef kitlede bu kanalın diğer kanallara averaj attığından eminim. Bu zaten reklamverenin istediği şey. Ama ben bu kanalın kırsal kesimde, Anadolu’da, sosyo-ekonomik statüsü C ve D olan hedef kitlede bir o kadar da kaldığını düşünüyorum.
Güney Kore’den ithal dizi
Bu başarıyı sağlayan dizilerden biri de “Mucize Doktor” adlı dizi oldu. İlk bölümünü bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine izlemiştim. Çok ilginç bir dizi. Bunu ilginç kılan en önemli özelliklerinden biri dizinin bir adapte dizi olması. Yani orijinal hikayesi yabancı. Daha önce yabancı bir dizinin Türkiye adaptasyonu olan Medcezir adlı dizi çok ciddi bir başarı elde etmişti. Başka bir dizi benzer bir başarı elde etti mi tam hatırlamıyorum. Yabancı ülkelerde başarılı olan hikayelerin Türkiye’de de başarılı olması pek kolay değil. Her şeyden öte kültür farklılığı var. Bir ülkede başarılı olan bir dizi ve hikayenin başka bir ülkede beğeni kazanması zordur. Mesela Fox’ta yayınlanan “Öğretmen” adlı dizi de Japonya’dan uyarlandı. Çok farklı bir dram ve insanlığın vicdani eğitimine Orta Asya disiplinine göre işlemiş. Mucize Doktor ise Güney Kore’den uyarlandı. Dizi ilk olarak 2013 yılında “Good Doctor” adıyla Güney Kore’de yayınlandı. Türkçe adaptasyonu ise 2019 yılının ikinci yarısında da Türkiye’de yayınlanmaya başladı.
İyi bir oyuncu kadrosu
Mucize Doktor dizisinde otizimli bir cerrahi asistanı Ali’nin hayatı ekseninde dönen br hikaye var. Taner Ölmez’in canlandırdığı karakter çok başarılı. Taner Ölmez’i ilk Medcezir dizisinde görmüştük, oradaki rolüyle büyük bir beğeni kazanmıştı. Yasak Elma dizisinden, Mucize Doktor’a transfer olan Onur Tuna kızların ilgisini çeken bir aktör. Dizideki görsel kalite çok yüksek. Bir tane bile çirkin kız veya tipsiz çocuk ya da adam yok. Sanırım bizim Türk dizilerinin en büyük albenisi bu. Çok yüksek bir görsel kalite sunuyorlar. Bazen dizinin hikayesine kaptırıyorsunuz kendinizi, bazen dizinin görsel kalitesine. Kent kültürüne sahip senaryolarla çekilen dizilerde herkes mutlaka hayallerini süsleyen bir karşı cins bulabiliyor. Mucize Doktror dizisi de öyle Tanju (Murat Aygen) yakışıklı ve otoriter bir yönetici hekim. Adil (Reha Özcan) entellektüel ve orta yaşın ilgisini çekecek bir baş hekim. Beliz (Hazal Türesan) güzel ve seksi bir hastane patronu. Nazlı (Sinem Ünsal) romantik ve güzel bir cerrah doktoru. Dizinin hikayesi otizimli ve yüksek IQ’su olan Ali etrafında dönüyor, hastanenin baş hakemi Ali’yi küçükken alıyor, onun yetişmesine katkıda bulunuyor hastanede onu yanına alıyor. Dizide her şey Ali etrafından dönüyor ama her bölümde mutlaka ara hikayelerle de dizi renkleniyor. Bazı ara hikayeler öylesine dramatik ki insanı etkilememesi imkansız. Bazı sahnelerde etkilenmiyorum desem yalan olacak. Mesela ilk bölümlerden birinde beni tıp adına sinirlendiren bir senaryo kusuru da vardı. Uzun yıllardır ailevi nedenlerle doktorlarla ve hastanelerle eğey haşır neşir olmuş biri olarak hastanelerin hem iyiliklerini hem de bazı baştan savma işlerini biliyorum. Mesela Mucize Doktor’da böbreğini bir başka hastaya vermek isteyen bir kişi ameliyathaneye gidiyor. Ona narkoz veriliyor, narkoza alerjisi olan hasta kıl payı ölümden dönüyor. Bu beni o an çok sinirlendirmişti. Normal şartlarda operasyon öncesinde bir hastanın alerjik sorunlarının olup olmadığı araştırılır. Bunu bazı hastaneler hastaya sorarak öğrenirler, bazıları ise alerji testi yaparlar. Dizi de o operasyon öncesinde alerji testinin yapılmaması senaryonun bir zaafıydı bana göre. Çok ince bir detay belki ama içinde bilimin yer aldığı dizi ve filmlerde çok ciddi bir danışma kurulunun olması ve en ince detaya kadar senaryoyu incelemesi gerekiyor. Çünkü bilimsel temalar içeren senaryoların toplumsal sorumlulukları çok ama çok büyük.
Dizinin parlayan yıldızı: Sinem Ünsal
Dizide benim favori oyuncum Nazlı karakterini canlandıran Sinem Ünsal. İlk kez bu dizide gördüm. Çok şeker, sempatik bir kız. Genelde dizilerde olur, yani güzel kızlar çalışkan olur, sevdiklerine bağlı olur ve imkansız aşklar yaşarlar. Nazlı da bu dizide böyle bir karakter. Sinem Ünsal bu karakteri dört dörtlük canlandırıyor. Sektöre 2017 yılında girmiş, birkaç dizi de daha rol almış bir genç oyuncu. “Mucize Doktor” da peak yaptı. Bu kızın geleceğinin çok parlak olduğundan adım gibi eminim. Siz de bunu göreceksiniz.
Dizide benin sevdiğim bir diğer karakterde Murat Aygen’in canlandırdığı Tanju karakteri. Disiplinli, vurdu mu vurdu kırdı mı kırdı bir doktor. Öylesine dominant bir karakter ki baş hekime bile kafa tutabiliyor. Güney Kore yapımı bir hikaye olan “Mucize Doktor”un Asya kültürüne uyan tek karakteri bu karakter.
Dizi çok güzel bir hastane binasında çekiliyor. Binayı merak ettim, araştırdım dizi Pendik’teki VM Medikal Park Hastanesinde çekiliyor. Bu bina çok havalı bir bina. Dışarıdan da içeridende özel bir mimari yapıya sahip. Medikal benzer bir binayı Zeytinburnu’ndaki Edirne Çırpıcı Yolunda da yaptırdı. Bina şu an İstinye Üniversitesinin merkez kampüs binası olarak faaliyet gösteriyor. Bu binaya bazen gidiyorum, öylesine şık bir bina ki, o binadan her çıktığımda o gün kimle konuşsam “Bu bina çok güzel bir bina burada çalışmak insana farklı bir enerji verir” diyorum.
Ve... Türk yapımlarının kalite farkı
İşte böyle. Aslında basit bir aşk hikayesi, bir hastane serüveninden ibaret bir hikaye. Ama bu hikayeyi özel kılan bir çekim kalitesi ve özel kurgulanmış bir görsellik. “Mucize Doktor”un Türkiye adaptasyonu Güney Kore’deki orijinalinden daha kaliteli olmuş. Merak edenler Youtube’dan “Good Doctor” yazıp izlesinler. Türkiye’deki prodüksiyon kalitesinin ne kadar yüksek olduğunu bu dizinin Kore’de çekilen halini izlerseniz anlayacaksınız. Bunda tabii ki yapımcı MF Yapım ve bu yapıma şans veren Fox TV’nin payı çok büyük.
Sanat dostu Kalın’dan anlamlı bir çalışma
Aşık Veysel'in 47'nci ölüm yıl dönümü için stüdyoya giren İbrahim Kalın, söz ve müziği ünlü halk ozanına ait "Çırpınıp İçinde Döndüğüm Deniz" adlı türküyü bağlama çalıp seslendirdi. Müziğe ve özellikle türkülere olan özel ilgisi ile siyasetçi kimliğinin yanı sıra sanat dostu kimliği ile de tanınan İbrahim Kalın seslendirdiği türkü için kamera karşısına da geçti ve bir de klip çekti. Kalın türkülere olan sevgisini “Kültür dünyamızın en büyük miraslarından. Türküleri her yüzyılda yaşayacak ve yaşatılacak olan değerli halk ozanımız Aşık Veysel'i ölüm yıl dönümünde en sevilen eserlerinden biriyle anmak ve tüm sevenlerine armağan etmek istedim. Büyük ozanımızı rahmet ve minnetle anıyorum” şeklinde dile getirdi.
Sosyal medya tarifleri bu kitapta
Aydan Üstkanat’ın “Yap Ye Paylaş” kitabı yayınlandı. Kitap olukça ilginç, mevsiminde sebze ve meyve, özgün tarifler, fotoğraflar içeriyor. Kitapta Üstkanat sosyal medya aracılığı ile topladığı iletilerden oluşturduğu seçkileri kullanmış. İnteraktif bir biçimde kurgulanan kitapta yazar takipçileriyle beraber özgün tarif paylaşımları okurlarıyla buluşturdu.
Tan Taşçı’dan YouTube sürprizi
Tan Taşçı'nın 2007 yılında yayınlanan "Neler Neler"in ilk demosu 13 yıl sonra ilk kez yorumcunun YouTube kanalında müzikseverle buluştu. Şarkısı ile ilgili: “Yıl 2007, 'Sözümü Tutamadım' albümünü hazırladığımız aylarda, albümün ilk video şarkısı 'Neler Neler'i yazdığım gece, orijinal versiyonunun da aranjörü olan arkadaşım Atınç Tombak ile evde heyecanla bir demo hazırlamıştık. 'Ay'ın Karanlık Yüzü'nde yayınlamak için saklamışız " diyen Tan Taşçı, YouTube'a özel albümü ''Ay'ın Karanlık Yüzü'' ve tüm yeni projelerini kanalından yayınlamaya devam edeceğini söylüyor.