Artık unuttum kaç seçim gördüm. Birçoğunu da gazeteci olarak takip ettim. Şimdi size her seçim dönemi yaşananları satır satır aktaracağım. Üç aşağı, beş yukarı hepsinin olduğunu veya olacağını göreceksiniz.
Öncelikle piyasanın seçime hazır olup olmadığı önemlidir. Yani bekliyorlar mı? Beklemiyorlar mı? Ona göre bir pozisyon alırlar.
Öyle ya da böyle seçim kararı alındığında ise ilk olarak bunu olumlu karşılarlar. Borsa çıkar, dolar düşer. İşte bu nokta çok önemlidir. Çünkü piyasa kurtları bunu otomatik olarak yaparlar. Çünkü bilirler ki insanlar kendilerine bir şey sorulacak olmasını severler ve seçimler tam olarak budur zaten.
Sonraki adım yatay süreçtir. İniş çıkışlar da görülür. Havayı koklarlar. Büyük oyuncular kendi kamuoyu araştırmalarını yaptırır. Türkiye’ye milyar dolar bağlamış birinin işini şansa bırakmayacağını tahmin edebilirsiniz. Hele hele ne dediğini kendi bile unutan gazeteciler ile siyaset uzmanlarının yorumlarına hiç bırakılmaz. O yüzden paraya kıyarlar ya kendilerine özel araştırma şirketi tutarlar veya yapılmış bir araştırmanın detayını alırlar.
O araştırmalar önlerini görmelerine yol açar. Seçim yaklaştıkça edindikleri verilere göre pozisyon alırlar. En sevdikleri ise tek parti iktidarıdır. Eğer onu görüyorlarsa ki son 15 yıldır böyle, alıma başlarlar.
Kimseyi ürkütmeden, yavaş yavaş hareket ederler. Pozisyonlarını sağlamlaştırırlar. Geriden gelenler anca uyanır. Onlar alıma geçtiğinde piyasa kurtları yükünü tutmuş hazırdır bile.
Genellikle her seçimi doğru tahmin ederler. Ee, ne yapacaksın bu da onların ekmek kapısı. Seçim yapılıp da tahminleri tuttuğunda düşükten aldıkları hisseleri satmaya başlarlar. Millet ne olduğunu anlamaz. Eğer onların peşine takılırlarsa para kaybederler.
Kurtlar makul bir süre sonra tekrar alıma geçerler. Garibanlar yüksekten aldıkları hisseleri düşüğe satmış ve bunlara kaptırmış olur. Anlayacağınız siyaset sahnesinde seçimin bir kazananı vardır ama piyasada bir sürü kurt dolaşır.