Papa'nın Irak ziyareti çokça konuşulsa da gerçekleri anlatmak gerekliliği ortaya çıkmış durumda.
Sözde insanlığın kardeşliği söylemleri ile Irak’a giden Papa yıllardır Batı müdahalesi ile kan içinde kalan topraklar da acaba günah mı çıkartıyor yoksa büyük savaş için ittifaklar mı kuruldu? Erbil ziyaretinde Papa Francis sözde “Kürdistan’a geldim” diyerek Büyük Kürdistan'ın hamiliğini ve bayraktarlığını yapma noktasında dünyaya mesaj vermeye çalıştı. Papanın inisiyatif almak istediğini açıkça görüyoruz. Bu da Türkiye'nin egemenliğine doğrudan saldırı anlamına gelmektedir.
Papa’nın Irak ziyareti çokça konuşulsa da gerçekleri anlatmak gerekliliği ortaya çıkmış durumda. Bugün başta Afrika kıtası olmak üzere FETÖ yapılandığı coğrafyalarda Vatikan’ın derin yapılanmalarının izi var. Yıllardır değişlik bölgelerde misyonerlik çalışması yapan Papalık hep yanına FETÖ ekiplerini aldı. Vatikan kontrolünde İbrahimi yeni bir proje sahada.
ABD ve koalisyon bir yeri işgal eder. CIA ajanlarıyla birlikte oraya Hristiyan misyonerler gönderilir. Yardım, yaraları sarma karşılığında halkı, gençleri Hristiyanlığa çekerler. ABD, Irak'ı işgal edince aynı anda binlerce misyoner de Irak'a gidip faaliyet yaptı. Vatikan da gitti bu çalışmaların zeminini kurdu. Avrupa ülkelerine gitmek isteyen ailelere belgeler verilir Afrika’daki gibi. Önce Batılı güçler Afrika'yı işgal edip sömürdü. Halkı fakir, aç, çaresiz bıraktı. Tam bu aşamada misyonerleri gönderip halkın ekmek, su karşılığında Hristiyan olmasını sağladılar. Asırlarca bu proje uygulandı. Bu sebeple Afrika'da Hristiyan nüfus günümüzde çok fazladır.
Günümüzde Vatikan’ın medyası ve uzantıları çok güçlü. Doğrudan veya dolaylı olarak sahibi olduğu ve yönlendirdiği günlük, haftalık ve aylık 200’den fazla gazete ve dergi, 154 radyo istasyonu ve emisyonu, 50’e yakın TV kanalı ve kablolu yayını var Papalığın. Son dönemde dijital yayıncılık konusunda da yeni çalışmalar yapılıyor. Vatikan şirketleri ciddi medya organlarına hissedar durumdalar. Bu yayınlar dünyayı bir ağ gibi sarmakta.
Vatikan dünyaya bu medya ağlarıyla DEAŞ’ın caniliklerini gösterip insanları İslam'dan soğutmak için kullandı. Aylarca sözde Müslüman savaşçıların insanları nasıl katlettiğini izledi dünya. Aynı medya organları DEAŞ'a karşı terör örgütü YPG-PYD'yi destekleyip insanların İslam'dan soğumalarını ve PKK'ya itilmesini sağladı. Irak’ta yüzlerce Ezidi DEAŞ tarafından şiddete uğrarken aynı bölgede yüzler Türkmen’de aynı şiddete maruz kaldı. Araplardan, Kürtlerden yüzlerce insan DEAŞ vahşetini yaşadı. Bir plan içinde sadece bir kısım mağdurlar dünya medyasında yer alınması sağlandı.
Papa'nın Irak ziyareti, Suriye de dahil Ortadoğu’da daha büyük açılım yapacağının işareti. Ayrıca Vatikan'ın petrol-doğalgaz şirketlerinde hisseleri var. Irak ve Suriye petrollerinden pay almak isteyen bir Vatikan var. Bölge yeniden şekillenirken Vatikan da masaya indi. Suriye-Irak savaşla darmadağın edildi. Tüm batılı istihbarat servisleri bölgede ciddi hâkimiyet savaşı yapıyor. Vatikan istihbaratı da bölgede. Çok özel ve güçlü bir istihbarat ağına sahip olan Papalık zaman zaman CIA da bile etkin olabilmektedirler.. Ayrıca Irak işgali ile misyonerler bölgeye akın etti. Bir de onlar var. Irak ve bölgedeki ülkelerde Çin, Rusya, İran, ABD, Fransa, Türkiye ciddi mücadele ederken Vatikan da Papa ile elde ettiği kazanımları korumak ve etkinliğini artırmak için barış, özgürlük sloganı ile bölgeye geldi. Vatikan ile Irak Şiiliği ve Irak Kürtleri arasında ittifaklar başlayacak mı? 11 Eylül saldırılarından sonra dönemin başkanı bu bir Haçlı savaşı demişti. Haçlı koordinesi devam ediyor. Irak ve Suriye'de savaş, katliam, sömürü bitmedi. Diğer dikkat çeken nokta ise Irak’ta uyuşturucu madde kullanımı ile gençler arasında artış gösteren eşcinsel eğilimler. İşsiz, kaos içinde bir Irak gençliği.
Irak ziyareti ile küresel derin güçler, sınırları ve düzeni kutsaması için Papa bölgeye gönderdi. Unutmayın, Papa gelmişse düzen kurulmuş, paylaşım ve sınırlar kurgulanmış kutsama yapılmaya başlamış demektir. Ülkemizde her alanı saran virüsler petro-dolar lobiler hala aktif şekilde güzellemelerle algı operasyonu yapıyorlar. Çok dikkatli olmalıyız. Üzerimize toplum mühendisliği ile bir algı operasyonu yapılıyor. Tüm projelere karşı direnç noktası görülen Türkiye’ye 15 Temmuz’da içeriden saldırdılar. Şimdi güney sınırımızda bir kuşatma var. Uyanık ve hazır olmalıyız. Büyük savaş yaklaşıyor.