Milli Takım her zaman her Türk'ün sevdasıdır.
Milli Takım her zaman her Türk’ün sevdasıdır. Ayına yıldızına, kırmızısına, beyazına aşığız… Başarınca sevinir, yenilince üzülürüz… Belki Eskişehir’deki gibi değil ama hangi şehire giderse gitsin tribünleri doldurur, yürekleri “Türkiye Türkiye” tezahüratı ile coşturur…
Böyle bir aşkımızın her futbolcusunun başımızın üstünde yerleri var. Ama eleştiriler bir futbolcunun üzerinde yoğunlaşıyor. O da Ozan Tufan… Boyu, tekniği, insanlığı, medeniyeti ve daha pek çok olumlu yönüyle prima olarak gösterilen Ozan Tufan’ın en az sekiz kilo (Bize sorarsanız en az 10) fazlası olduğu “Kırmızı Çizgi”de de konuşuldu. Gazetelerde yazılıyor, televizyonlarda konuşuluyor, sokaklarda tartışılıyor. Tabii şöyle de bir gerçek var; Ozan Tufan’ı Dick Advocaat, Fatih Terim, Aykut Kocaman ve son olarak da Lucescu güvenip oynatıyor. Bu ne demek, Ozan Tufan’a kimse futbolcu değil diyemez. Bütün bu yazdığımız teknik adamlar ve diğerleri de Ozan’ı seçip oynattıklarına göre yeteneğiyle ve tekniğiyle ilgili sorun yok. Sorun bazı hareketleri yapmak isteyip yapamayışında. Yani kilolarında… Söylenene göre 8 kilo fazlası var, bize göre vermesi gereken en az 10 kilosu var. Ozan aleyhindeki eleştiri furyasını dindirmek istiyorsa; ki istemeli profesyonel yardım alarak kilo vermelidir. Daha az kilolu bir Ozan’ın yeteneklerini ve yapabileceklerini izleme hakkımız var… Onun sağlığı ve geleceği için de yararlı ve gerekli…
Milli Takım’ın Hırvatistan’ı yenerek ümitlerini artırdığı maçın yıldızlarının başında gelen kişi Oğuzhan Özyakup kardeşimiz idi. Onun da problemi var. Karın kasları, ayak adeleleri güçlenmeli. Onun güçlenmesi, sahada yıkılmayan, devrilmeyen bir Oğuzhan’ı izleme imkanını verecektir. Buna da ihtiyacımız var. Oğuzhan’ın yetenekleri ve marifetleri daha güçlü olmasıyla daha güzel olacaktır. Onun da profesyonel eğitim alması şart.
Diğer kulüpleri bilmem ama benim Beşiktaş muhabirliği yaptığım dönemlerde masör Necati ağabeyimiz vardı ve o bu konuları hiç atlamaz özel ilgi gösterirdi. Şimdi böyle insanlar yok mu acaba?
Galatasaray Asamoah’dan fena halde gol yedi!
Başkan Dursun Özbek’in yaptıkları yapacaklarının göstergesidir. Aldıkları alacaklarının da garantisi gibi… Ancak Başkan Özbek daha üç gün öncesine kadar geldi, gelecek, imza attı, atacak denilen Asamoah’ı getirtemedi. Sonuçta bu futbolcunun yerine Karabükspor’dan Latovlevici’yi transfer etti. Rumen asıllı futbolcunun 31 yaşında olduğu söyleniyor ancak taraftarlar onu 40’ında imiş gibi kabul edecektir. Çünkü Latovlevici erken saç dökümü ve yüz yapısıyla 31’in çok üstünde gibi görünüyor. Yalnız onu transfer eden Igor Tudor’un bir bildiği vardır ve Rumen sol bek belki de Asamoah’dan daha faydalı da olabilir. Ama Galatasaray Asamoah’dan fena gol yedi bu bir gerçek…Gomis’in transferi ne kadar büyük bir artı ise Asamoah’ın gelememesi de o kadar eksi not…
Galatasaray’da Eren Derdiyok yavaş yavaş golcü kimliğinden uzaklaşıyor. Tıpkı daha yakın bir zamana kadar kritik goller atan Yasin’in kayıplarda olması gibi… Bu iki futbolcunun durumuna üzülürken Sinan Gümüş’ün kulüpte kalmasına çok sevindiğimi belirtmek isterim… Sinan Gümüş son anda bir gelişme olmazsa Galatasaray’ın yeni transferi gibi değerli ve önemlidir.
Yeter ki oynama şansı bulsun. Sinan Gümüş Galatasaray için altın değerinde bir yetenektir. Tıpkı Yasin gibi…
Ben Cenk Ergün’ün sadece Galatasaray için değil Türk futbolu için de büyük bir fırsat olduğunu düşünenlerdenim. Onu bulup görevlendiren Başkan Dursun Özbek’i ayakta alkışlamayı da üzerime vazife biliyorum…
Eto’o'yu anlamayamadım ve çözemedim de
Başkan Ali Şafak Öztürk’e saygıda kusur etmediğini söyleyen ancak yönetimin kendisini anlamadığını ve yanlış aktardığını iddia eden Samuel Eto’o’nun Antalyaspor’a yaptıkları ortada… Ve çok da büyük iş yaptı. “Beni diğer futbolcularla bir tutmasınlar” diyerek çıkış yapmasını da anlıyorum. Ama nereye gitmek istediğini ve ne yapmak istediğini anlamadığımı itiraf etmeliyim…
Antalyaspor pek çok önemli futbolcuyu kadrosunda toplayarak ligimizin renkli ekibi olurken Eto’o’nun çıkışını anlamak gerçekten güç…
Gitmek istiyorsa onu tutan ne? Sözleşmesi varsa ne yapması gerektiği orada yazıyor olmalı… Fenerbahçe açıklama yaptı “Eto’o ile ilgimiz yok”. Galatasaray ile Beşiktaş’tan da istek gelmediğine göre Eto’o nereye gidecek onu bilemiyoruz.
Trabzonspor hızla Slovak’lılaşıyor!
Sayın doktorum Muharrem Usta başkanım iddialı ve taraftarların yüzünü güldürecek bir Trabzonspor oluşturmak için gece gündüz çalışıyor. Bravo doğrusu… Bu gayret, bu istek ve çalışma temposu Dr. Usta’ya yakışan özellikler…
Trabzonspor’da en son Hubocan açıklandı. Marsilya’da futbol oynayıp Trabzonspor’un radarına giren Hubocan ile bordo-mavili kulüpte Slovak oyuncu sayısı dörde yükseldi. Kucka, Durica ve Bero’dan sonra dördüncü Slovak oyuncu sayısını dörde çıkartan Dr. Usta, belli ki yabancılar arasındaki uyum sorununu ortadan kaldırmak istiyor.
Trabzonlular ve Trabzonsporlular başkanınıza güvenin o ne yapıyorsa sizin için yapıyor.
Yerlileri yabancıları ve teknik adamları ile kalite bütünleşmesi içinde olan Trabzonspor’a başarılar diliyoruz…