Yerimiz müsait olsaydı aslında başlık "Olimpiyatlar Başlıyor, Olimpizm Bitiyor" olacaktı. 26 Temmuz ile 11 Ağustos 2024 tarihleri arasında Fransa'nın Paris şehrinde yapılıyor Yaz Olimpiyat Oyunları. Bu seneki oyunlar 33. Olimpiyat Oyunları oluyor ve tam 100 yıl sonra yeniden Paris'te düzenleniyor.

Olimpiyatların tarihine bakacak olursak gittikçe profesyonelleşen ve her ülkenin en citius, altius, fortius’cularının yarıştığı bir amatörler organizasyonu olmaktan; azman gladyatörlerin arenaya çıktığı, zafer için her yolun mübah görülüp uygulandığı (bkz. doping) bir seyirlikeğlence ve görsel şova dönmeye başladığını üzülerek gözlemliyoruz. İşte olimpizm ruhu burada bizlere veda ediyor ve sahneyi endüstriyel sporlara ve onların sponsor, bahis, doping gibi enstrümanlarına terk ediyor gidiyor uzaklara.

Doping zaten olimpiyatların başrol oyuncusu oldu nice zamandır. Bireysel performans arttırıcılarla doping birbirine çok yaklaştı. Rekortmen sporcularda hep bir acaba mı? sorusu eskiden beri vardır ama artık iş iyice ayyuka çıktı. Niye kimse yakalanmıyor sorusunun cevabı sistemin içinde gizli. Dopingi üreten ecza laboratuvarı ondan önce “eraser” denilen silici’yide üretiyor zaten yani doping ve dopingin izlerini vücuttan/kandan/idrardan silen ecza beraber üretiliyor. Oh ne ala ne ala. Buyurun size olimpizm ruhu.

Meşhur atasözüdür; avcı kaç tane numara biliyorsa, ayı ondan bir fazla biliyordur. WADA/Anti Doping Ajansı kendini geliştirdikçe dopingciler de geliştiriyor. WADA bir test yapıyor hoop haftasına onu by-pass edecek ilaç dolaşıyor soyunma odalarında, kuytu köşelerde. Bakalım Paris’te neler olacak savaşın bu cephesinde neler göreceğiz kim bilir?

Paris’te gerçi ortalığı b.k götürüyor, kedi büyüklüğünde lağım fareleri sokaklarda cirit atıyor, Mağrip kökenli gençler kafalarına esince barikat kurup ortalığı ateşe veriyor ama olsun ne de olsa güya medeniyetin beşiği, “Ahh Paris ahh” kafasında tüm dünya. Adamlar yüz yılardır çelik bir kuleyi ve geniş bir caddeyi ha-babam pazarlamaktan bıkmadıkları gibi, dünyanın değişik memleketlerinden insanlar da gidip kazıklanmaktan bıkmadı. Ne garip tecellidir.

Bu sene yaklaşık 10.500 sporcu katılacak oyunlara. 32 branş ve 48 dalda 329 sportif faaliyet düzenlenecek. Bizim ülkemizi temsilen şanlı bayrağımızı taşıyacak 18 branşta 54 kadın, 48 erkek toplam 102 sporcumuz olimpik hünerlerini göstererek podyumda olmaya çalışacak.

Bizden; atletizmde 16, kadınlar voleybolunda 13, güreşte 11, yelkende, judoda, boksta ve yüzmede 8’er, atıcılıkta 7, tekvandoda ve artistik jimnastikte 5’er, okçulukta 4, modern pentatlon ve eskrimde 2’şer ve masa tenisi, yol bisikleti, badminton, halter ve kürekte 1’er sporcumuz gidiyor Paris’e. (Maalesef Rıza Kayaalp’de doping çıktı son dakikada güreş takımı bir kişi eksildi.)

Olimpiyatlara katılacak tüm sporcularımızla Avrupa Kupalarında tur atlamaya çalışacak futbol takımlarımıza üstün başarılar diliyoruz. Haydi bastır Türkiye…

PS: Bugün Muharrem’in 10’u yani Aşure Günü. Ülkemize bolluk, bereket dileklerimizle.