Zeytin Dalı, aynı zamanda kimilerinin oluşturmaya çalıştığı PKK efsanesinin yerle bir olmasıdır.
Bu efsaneden geriye teröristlerin kaçarken havaya kaldırdıkları toz bulutu kaldı.
Harekatın başlarında beni en sinir eden yorum, “Amerika’nın Sesi” tarafından yayınlanan ve adı belli olmayan sözde bir YPG komutanına dayanan, “Afrin, Stalingrad olacak” yorumuydu. Yani Afrin’de ev ev çatışacaklarını söyleyerek güya korku salıyorlardı. Üstelik bu yorumla Türk ordusu Nazilere benzetilmekle kalmıyor teröristleri de bu orduya geçit vermeyen Sovyet güçlerine benzetiliyordu. Yani oturdukları yerden bir mit yaratmaya çalışıyorlardı.
İşte bu mit buhar oldu. Attı mı mangalda kül bırakmayan teröristler apar topar kaçtılar.
Ne oldu şimdi? PKK’nın "Ya kenti savunacağız ya da dövüşerek öleceğiz" diyen bir General Çuykov’u mu yoktu? Veya bir emir yayınlayarak komutanların geri çekilme yetkisini elinden alan Stalin’i mi? Kendilerini olduklarından büyük gören, birilerinin gazıyla sıradan teröristler olduklarını unutup sözde özgürlük kahramanları olduklarını zannedenler kendilerine destek verenlerle birlikte kaçıyor. Üstelik gittikleri yer de belli.
Onun dışındaki askerden kaçmak için ortalıkta görünmeyen kimi cahil, kimi kendi gazına kendi inanan” PKK yanlısı Twitter kalemşörlerinin ve tabii bilgiç bilgiç konuştukları için bokunda boncuk olduğu düşünülen FETÖ’cülerin “yorumları” zaten ciddiye alınacak şeyler değildi.
Aklı başında herkes, 40 yıldır pusu kuran, kent merkezlerinde bomba patlatan, yol kesen bu teröristlerin zaten başarılı olamayacağını biliyordu. Örgüt tarihinde ilk kez siper kazdı. O da hiçbir işe yaramadı. Çünkü bu örgütün DNA’sında böylesi bir yüz yüze çarpışma geni yok. Tıpkı iddia ettikleri gibi, demokrasi ve insan hakları geni olmadığı gibi.