23 yaşında genç bir kadının, vücudu hem öne hem yana 130 derece eğilmeye başlıyor.
23 yaşında genç bir kadının, vücudu hem öne hem yana 130 derece eğilmeye başlıyor.
Gepegenç kadının akciğeri nefes almasına izin vermez hale geliyor. 9 yaşından beri çekiyor bu hastalığı. Vücudu gitgide eğiliyor, kalbine yeterince kan gitmiyor, tüm vücudu ağrıyor.
Nihayetinde bir ortopedi doktoru ile karşılaşıyorlar ve doktor en son teknoloji, navigasyon ile 130 derece eğriliği düzeltiyor.
Genç kadın sağlığına kavuşuyor ve yüzü gülüyor.
Nefes alıyor.
Ne güzel.
Çok şükür diyelim.
Bende.
Öylecene düşüncelere dalıyorum.
Keşke, iyi kalp, merhamet, vicdanları düzeltmek içinde bir navigasyon olsa diyorum.
Keşke.
Vücut eğriği, nefes aldırmıyor.
Çok iyi anladım.
Ya kötü kalpler, onların iyi insanlara yaptıkları, ya merhametsiz insanların diğer merhametli insanlara yaptıkları.
Onlar da nefes aldırmıyor.
Onlar da nice insanların kalbini kırıp, hayata merhametle bakan insanların nefesini kesiyor.
Başıma geleni anlatayım mı?
İyi kalbimin, merhametimin nefesini kesen.
Anlatayım.
Maalesef ki, o hale geldim ki, dün ile hesaplaşan, ama hala ve iyi ki yarınlara iyi planlar yapan, merhametli iyi bir kadınım.
Instagram’da DM biri yazıyor. "Ablacım seni hep izliyorum, gazetenizdeki köşe yazılarını internetten okuyorum. Bana ışık tuttunuz. Çok seviyorum seni, kurban olurum sana. Ablacım yalvarıyorum, Instagram sayfama girip beni takip edersen ve seninle ilgili bir fotoğrafı onaylarsan, Allah senden razı olsun. Eğer kabul etmezsen çok üzülürüm" diyor.
Defalarca bu mealde yazıp duruyor.
Yalvarıyor.
Hiç kimseye cevap vermem.
Bana, manen ihtiyacı var bunun dedim.
Ablacım falan diye başlayan, yalvaran, minnet eden, ALLAH RAZI olsun diyen birine, merhametli kalbim cevap veriyor.
Tamam diyorum, üzülme sakın.
Sayfasına bir bakıyorum.
Sayfayı ikiye bölmüş.
Fotoğrafımı koymuş, hemen yanına Sabahattin Ali'nin kitabını koymuş.
Aylar sonra linç edildiğim konuya ortak olmuş.
Kalbimi kırmak istemiş.
Ve beni kandırarak kırmış.
Yalvararak, Allah adını vererek geldiği sayfamda beni gafil avlamış.
Birinin anası, kim bilir ondan kaç yaş büyük olduğu kadını pusu kurarak merhametsizce kovalamış ve yakalamış.
Keşke diyorum.
Bir navigasyon olsa, bu merhametsiz, Allah, günah bilmeyen insanların kalbine müdahale etse.
İyi kan pompalasa, yamukları düzeltse.
Kaç derece gerekiyor bilmem.
Zamanla, olur mu onu da bilmem.
Ama ben.
O kadar üzülüyorum ki, anlatamam
Diyorum ki.
Allah senin iki cihanda yakanı bırakmasın.
Diye yazıyorum.
Annen seni bilse kim bilir ne utanır, ya da o da senin gibi utanmaz mı?
Funda'ya takılanlar..
... Neyse ki iyi kalp, iyi söz, birbirini kırmayan bir anlayışın hakim olduğu, üstelik kadınlar arasında bu anlayışın sağlandığı, bir sosyal medya hesabı çıkmış. PUDRA. Üyelik cep telefonun girerek yaptığın için, fake hesap yok, yumurta kafa yok, ayrıca DM yok. Kavga etmek, hakaret etmek, laf sokmak yok. Herkes birbirini beğeniyor, teşekkürler falan. Bence çok kirlendik, bu iyiliğe çok ihtiyacımız vardı, yalanda olsa. Şahane.
... Mustafa Ceceli boşanmış. İhanet iddiaları falan umurumda değil. Ben onun zamanla çok değiştiğini görenlerdenim. Saçı, saatleri, arabaları, klipleri, röportajları vs. Ve Fatih Erkoç'un telefonuna geri dönmeyen egosu. Bazı kadınlar, evlendiği adamı arar. Zamanın adama ihanetidir bu, öteki ihanet kimin umuru!