Medusa'nın hikayesi mitolojik bir efsaneden çok daha fazlası. Zaman ve mekan değişse de, kadınların yaşamlarında değişmeyen bir şeyler var. Bunun en iyi örneklerden biri.
Medusa’nın hikayesi mitolojik bir efsaneden çok daha fazlası. Zaman ve mekan değişse de, kadınların yaşamlarında değişmeyen bir şeyler var. Bunun en iyi örneklerden biri.
Mitolojik bir efsane olan Medusa’nın hikâyesinin günümüz gerçekleriyle nasıl paralellik kurduğunu anlatıyorum bu yazımda.
Medusa ismini çok kez duymuşsunuzdur; özellikle de mitolojiye meraklıysanız; ama hikayesinin tamamını ve uğradığı haksızlığı çoğumuz bilmeyiz.
Antikçağda Medusa’nın hikayesi kadına karşı işlenen ilk şiddet hatta ilk cinsel şiddet aslında.
Medusa’yla ilgili aklımızda kalan genellikle yılan saçları, bakanı taşa dönüştüren, çirkin görünümlü, korkutucu bir canavar. Gelin görün ki hikayesinin aslı başka.
Günümüzde kadınlar nasıl hor görülüyor, şiddete maruz kalıyor ve tecavüze uğruyorsa Medusa’nın da kaderi tıpkı bu şekilde. Üstelik bir de suçlu kendisiymiş gibi adı canavar diye anılır.
Medusa, yaşamına çok güzel bir genç kız olarak başlar. O kadar güzeldir ki tanrıçaların kıskançlığını üzerinde toplamış, tanrıları da peşinde koşturmuştur. Özellikle Tanrıça Athena onu çok kıskanmaktadır. Denizlerin tanrısı Poseidon ise Medusa'ya hayrandır. Başı öylesine dönmüştür ki bir gün Athena'nın tapınağında Medusa'ya zorla sahip olur. Bu durumu kendisi için aşağılayıcı bulan Athena, Medusa'yı gorgon yaparak cezalandırır.
Medusa, yaşadığı bu kötü olaydan sonra Athena'nın tapınağında kalmaya devam ediyor etmesine ama harap bir halde. Athena ise olanları duyup büyük bir kıskançlığa ve öfkeye kapılır. Yaşadığı aşağılanmanın biletini Medusa’ya kesip onu en ağır şekilde cezalandırmaya karar verir. Athena'ya göre Medusa ve kardeşleri büyük acılar çekmeli ve öyle hemen ölmemelidir..
Athena, Medusa ve kardeşlerini birer ifrite dönüştürür. Dünyalar güzeli Medusa’nın yüzü artık öylesine çirkindir ki kimse bakmaya tahammül edemez.
Saçlarının her bir teli bir yılana dönüşmüştür. Athena bununla yetinmeyip Medusa’yı, bakan herkesi bakışlarıyla taşa dönüştürecek bir lanetle lanetledi.
Athena’nın Medusa’ya olan öfkesi bir türlü geçmek bilmiyor, verdiği cezaların hala yetmediğine kanaat getirip onu öldürmesi için Perseus’u görevlendirir. Perseus, keskin kılıcıyla Medusa’nın başını gövdesinden ayırır.
Güzel olduğu için kıskanılan, hor görülen, tecavüz edilen ve hem tanrılardan hem insanlardan zulüm gördüğü yetmezmiş gibi bir de canavar ilan edilmiş bir kadın Medusa. Adaletsizliğin, haksızlığın en büyüğüne uğramış. Zavallı Medusa tek bir suçu olmamasına, üstüne üstlük Poseidon tarafından da tecavüze uğramasına rağmen Athena’nın gazabının hedefi olmuş, tek bir güzel gün görmemiş.
Ne kadar da günümüz kadınlarının yaşadıklarını anımsatan bir hikaye, öyle değil mi?
Bence kadına yönelik ilk şiddet bu olsa gerek.
Bu aynı zamanda kadının kadına rakip olarak kurgulandığı, şiddeti uygulayanın değil şiddeti görenin kötü gösterildiği, kadının kendisine gösterilen şiddete karşı pasif kaldığı, sonunda da öldürüldüğü bir hikâye.