Şiirimizde yalnız ve yalnız onlar vardır
Yüzlerde sanmayın kömür karası
Onlarınki bir ömür yarası
Şiirimizde yalnız ve yalnız onlar vardır
Göçük Mehmet, grizu Ahmet
Sanmayın bunlar bir lakap
Hepsinde yaşanmışlıklar vardır
Şubatın altısı saat dört on yedi
Kara haber karaelmasa geldi
Afet, yıkım, deprem ve feryat figan canlar
Yola koyuldu madenciler kimisi ve dahi hepsi
Yollar uzun, zaman kısa dualarla vardılar
Kimisi bir enkaza, kimisi bir yıkık binaya
Tez elden sarıldılar acılı yüreklere
Enkazlar üst üste acılar katbe kat
Durmaz madenci bir domuz damı at
Sonra derinliklere madenci sarması
Vurur kazmayı madenci umuda
Durmaz yorulmaz bir yürek bir can at
Şimdi anlatılır acılar içinde her yerde
Depremin beyaz melekleri
Kirli yüzleri, nasırlı elleri, kocaman yürekleri
Kim diye sorarsanız bu erleri
Karaelmasın madencileri..