Ne diyorduk; namağlup takım yoktur, Trabzonspor'la oynamayan takım vardır. Aslında tam da buna uyan bir klişe oldu.
Ne diyorduk; namağlup takım yoktur, Trabzonspor’la oynamayan takım vardır. Aslında tam da buna uyan bir klişe oldu.
Maç öncesi ve sonrasıyla herkesin Galatasaray galibiyetine olağan, Trabzonspor galibiyetine sürpriz diye baktığı ortamda, her şey bir anda oldu. Sanki lig lideri Trabzonspor, sondan beşinci Galatasaray. Ki bu Galatasaray lig lideri. En çok kazananı, en çok gol atanı, rakip kalelere en çok şut atanı. Trabzon’da kaleye attıkları ilk şut Rodrigues ile; o da gol oldu.
Her iki devrede de, Trabzonspor ön alanda baskı kurarak, rakibine oyun kuracak alan tanımadı. Bundan Rıza Çalımbay’ın sahaya sürdüğü enerjik kadronun payı çok. Onazzi-Okay çok iyi alan kapattı. Yusuf’un, Sosa mağduru olduğu da bir kez daha ortaya çıktı. Sosa’ya milyon avroları döktünüz. Kazanan Sosa, kaybeden Trabzonspor oldu. Dün akşam Sosa yedek, Yusuf kahramandı.
Oyunun kırılma anı olarak, Olcay ile Feghouli’nin atılması görülebilir. Olcay etkisiz eleman Feghouli ise Galatasaray’ı atılana kadar sürükleyen isimdi. Mustafa Akbaş’ın kanadından Trabzon kalesine inmeyi denediler. Galatasaray Yasin ve Rodrigues ile doğru kadroyu buldu ama artık iş bitmişti. Ligin en çok şut atan takımına 85 dakika bırakın pozisyonu şut attırmayan takımı alkışlamak gerek.
Trabzonspor ve yönetimi için en kritik maçlardan biriydi. Camiadan gelen seçimli kongre baskısı bir sure rafa kalkacaktır. Rıza Çalımbay’a inanmayan Trabzonsporlular kendisinden özür diler umarım. Galatasaray’a10 dakika dışında, topu göstermeyen Rıza Çalımbay’a ve takımına