Sonbahar mevsimine girdiğimiz şu günlerde leke tedavileri başladı. Güneşin etkisini kaybetmesiyle leke tedavisinde kullanılan yöntemler daha iyi sonuçlar veriyor. 

Ciltte oluşan lekeler, melanosit denilen deri hücrelerinin fazla pigment üretimi sonucu ortaya çıkarlar. Akne izleri, güneş hasarı, hormon dengesizliği, çiller ciltte lekeler şeklinde kendini gösterebilir. Lekeler oldukça sık karşılaşılan cilt sorunlarındandır ve birçok tedavi alternatifi var:

Tedavi seçeneklerinin ilk sırasında eczaneden alabileceğiniz veya doktorunuzun reçeteleyeceği kremler gelir. Leke açıcı kremler genellikle günde bir, iki kez sürülür ve en az 2-3 ay kullanılmaları gerekir. Bu kremlerden dermatolog tarafından reçetelenenler genellikle daha yoğun etken içeriğe sahiptir ve tedavi süresi göreceli olarak daha kısadır. Fazla eskimemiş lekelerde, güneşin neden olduğu, ciltten kabarık olmayan lekelerde kremler yeterli olabilir.

TEDAVİ YÖNTEMLER

Kimyasal soyma uygulamaları: Dermatolog tarafından uygulanması gereken kimyasal soyma tedavisi cildin en üstteki ölü tabakalarının uzaklaştırılması ve böylece alttan gelen taze tabakaların görünür hale getirilmesi prensibine dayanır. Meyve asitleri, azelaik asit, kojik asit, salisilik asit gibi birçok farklı madde bu amaçla kullanılır. Cildin ve lekenin tipine göre seçilecek kimyasal içerik değişeceği gibi, tedavinin süresi de farklılık gösterir. Mutlaka uzman bir hekimin yapması gereken kimyasal soyma tedavisi daha çok açık tenli kişilerde ortaya çıkan orta şiddette lekelerde tercih edilir, aksi takdirde cildin tahriş olup lekelerin koyulaşması riski ortaya çıkabilir.

Lazer tedavisi: Lazerlerin günümüzde pek çok çeşitleri vardır. Genellikle kendi içinde soyucu olan ve soyucu olmayan tipler olarak ayrılırlar. Soyucu lazerler, cildin en üstteki epidermis denilen tabakasını tümden kaldırıp alttan gelecek taze tabakaya yer açarlar. Bunların etkisi en kuvvetli olmakla birlikte böyle bir tedavi sonrası aylarca taze cildin güneşten korunması gerektiğinden bu işlem oldukça zahmetlidir. Bu yüzden günümüzde fazla terch edilmez. Soyucu olmayan lazerlerle yapılan tedaviler daha konforludur, ancak tedavinin 4-6 seanslık kürler halinde uygulanması gerekir. Ayrıca doğuştan var olan veya büyüme sürecinde ortaya çıkan cilt lekeleri için ya da dövmelerin silinmesi için de kullanılan Q-switch lazer tedavileri vardır.
IPL = Yoğun atımlı ışık tedavisi: Fotofasiyal olarak da bilinen IPL tedavisi de bir çeşit ışık tedavisidir. Belli dalga boyundaki ışığın cilt hücreleri tarafından emilmesi sonucu lekelerde açılma, kıcal damarlarda büzülme, gözeneklerde sıkılaşma, kollajen üretiminin artışı gibi olumlu etkiler gözlenir. En sıklıkla ciltten kabarık olmayan güneş lekelerinde ve çillerde tercih edilir. Tatmin edici sonuçlar için birden fala uygulama gerekebilir.

TEDAVİ SONRASI GÜNEŞ KORUYUCU ŞART
Ciltteki lekeleri giderici uygulamalarda yüzeydeki ölü tabakalar uzaklaştırılıp alttaki taze tabakalar açığa çıkarıldığı için bu taze ve hassas hücrelerin güneşin zararlı ışınlarında korunması önem taşıyor; aksi takdirde iyileşmesi beklenen lekelerde daha da koyulaşma olabiliyor. Bu yüzden tedavilerin sonrasında her zaman güneş koruyucu ürünlerin kullanılmasına önem veriyoruz.
Sivilce izlerine, yanıklara, çatlaklara veya başka türlü yaralanmalara bağlı skarlar için fraksiyonel radyofrekans ya da fraksiyonel lazer tedavileri, PRP gibi hücre yenileyici uygulamalar, bazen orta ve derin kuvvette cilt soyma yöntemleri günümüzde en çok tercih edilen tedavi yöntemleridir.