Günümüzde birçok kişi göz altlarındaki mor halkalardan, yorgun ve uykusuz ifadeden yakınarak cilt doktoruna başvuruyor ve çözüm arıyor.
Böyle bir şikayetiniz varsa öncelikle doktorunuzun sizi muayene ederek göz altlarınızdaki koyu halkaların deri renginden mi yoksa cilt altı yağ dokusunun eksilmesinden mi kaynaklandığını ayırt etmesi gerekiyor.
Eğer bu bölgedeki koyu renk cilt tonundan kaynaklanıyorsa, lazer tedavisi veya kimyasal ağartma yöntemleri doğru tedavi seçeneği olacaktır.
Buna karşılık pek çok kişide yaş ilerledikçe hem yüz kemiklerinde erime ve büzülme olur, hem de cildin kolajen ve elastin liflerinin parçalanıp yenilenememesi sonucu ciltte gevşeme ve torbalanma başlar. İşte eğer bu bölgedeki cilt altı dokusunda eksilme varsa o zaman dermal dolgu malzemeleri ile boşalan bölgeyi takviye etmek en başarılı sonucu verecektir. Bazı kişilerde genetik kökenli olarak yaş ne kadar genç de olsa göz altı bölgesindeki yağ dokusunun eksikliği sonucu erken yaşta çökme ve gölgelenme ortaya çıkar. Buna ek olarak, uykusuzluk, düzensiz beslenme, fazla sigara ve alkol tüketimi, alerjik bünye, bilgisayar ekranı karşısında fazla zaman geçirme gibi faktörler de göz altı morluklarını yoğunlaştırabilir.
UYGUN OLAN YÖNTEM
Konunun uzmanları, yaklaşık 10 yıldır yapılan dolgu uygulamasının hızlı, pratik ve tatmin edici bir çözüm olduğunu söylüyorlar. Birçok diğer dolguda olduğu gibi burada da hyalüronik asit bazlı bir malzeme kullanılıyor, çünkü hyalüronik asit vücudumuzun doğal yapısına uygun ve yan etki riski neredeyse olmayan bir malzeme. Üstelik buna ek olarak bu bölgenin tedavisi için özel olarak üretilmiş olan üründe bulunan bazı protein ve vitaminler de derideki kolajen oluşumunu arttırarak bir miktar yenilenme de sağlıyorlar. Yapılan tedavi sonrasında elde edilen sonuçların kalıcılığı genellikle 1 yıl civarında olmakla birlikte, bu deneyimi yaşayan pek çok kişi 1,5 yıla kadar uzayan memnuniyetini belirtiyor.
15 DAKİKADA TAMAMLANIYOR
Gözlerimiz en hassas ve hayati organlarımızdan biridir. Bu nedenle göz altı morluklarından şikayeti olan pek çok kişi, olası riskler nedeniyle tedavi konusunda çekimser davranıyor. Oysa danıştığımız konunun uzmanları, uygulamanın yaklaşık 15 dakikada tamamlanan, neredeyse ağrısız bir yöntem olduğunu belirtiyorlar. Tedavi sonrası günlük aktivitelerinize kaldığınız yerden devam edebiliyorsunuz. Doktorunuz sizi 2 hafta sonra kontrole çağırıp gerekli gördüğü takdirde ufak bir takviye yapıyor ve sonrasında yorgun ve uykusuz ifadeden kurtulmak sizin elinizde.
Konunun uzmanı olan dermatologlar, her tıbbi tedavide olduğu gibi burada da başarılı bir sonuç için öncelikle doğru hasta seçiminin önemini vurguluyorlar. Son derece nazik bir bölgeyi hedef alan bu tedavinin mutlaka deneyimli bir uzman hekim tarafından yapılması öneriliyor. Yüzün diğer bölgelerine yapılan dermal dolgu uygulamalarından farklı olarak göz altında ışık dolgusunun kemik ve kas arasına yerleştirilmesi gerekiyor, aksi takdirde kalıcı şişlikler ortaya çıkabiliyor. Ayrıca deriye yapılan diğer enjeksiyonlarda olduğu gibi burada da kanama riski olabiliyor, özellikle kan sulandırıcı ilaç ve omega-3 gibi besin takviyesi kullanan kişilerin bu tedaviden belli süre önce ara vermeleri öneriliyor. Tedavi sonrası belirebilecek geçici şişlikler, birkaç günde kayboluyor.