Hadi yine iyisiniz, sıkıcı kış akşamlarınızın şenleniyor.

Ankara, İstanbul ve İzmir’in caddelerinde bir süredir reklam panolarında, “Ölünce beni kim yıkayacak?” yazısı hepimizi etkisine aldı. Büyük puntolarla, hiçbir açıklama olmadan yazılan bu yazı, herkesin tüylerini diken diken etti. İlk gördüğümde bende yanlış okuduğumu düşündüm… “Hangi deli yazmış bunu? Kesin biri kafa buluyor. Du bakalım çıkar kokusu…” derken… Öğrendik ki “Gassal” dizinin tanıtımıymış.

Ahmet Kural’ın başrolünde oynadığı dizi, ölünce onu yıkayacak kişiyi, yani gassalını arayan bir adamın hikayesini anlatıyor. E, hal böyle olunca, bu soru da mantıklı geliyor.  Valla kızan çok olacak ama… Ben, uzun süredir böylesine etkili bir reklam kampanyası görmedim. Reklam dediğin böyle olmalı! İzleyiciyi sarsmalı, düşündürmeli, konuşturmalı ve merak ettirmeli.

Ama her konuda olduğu gibi bu olay da vatan, millet meselesi oldu. Kampanyayı ürkütücü bulup, uyuyamayanlar… Psikolojisi bozulanlar, dini değerlere kadar işi dokunduranlar oldu. Bu duyar kasan haller artık bizim ülkemizin milli sporu oldu. Yahu “reklam” dediğin şeyin amacı, dikkat çekmek! Bunu da başardılar mı? Fazlasıyla!

Bazen bir şeyleri eleştirmek yerine, anlamaya çalışmak lazım. Sorunun içeriğinden çok, yarattığı etkiye odaklanmak gerekir. Bu kampanya, “Gassal” dizisi için merak uyandırmakta kesinlikle başarılı oldu. Sırf bu reklam stratejisi bile dizinin izlenme oranlarını katlatmazsa, bende hiçbir şey bilmiyorum.

“Gassal”in yayın tarihi ile ilgili net bir açıkla yok. Ama “Çok Yakında” TRT’nin dijital platformu “tabii” de izleyicisi ile buluşacak.

Paşa paşa izleyin!

“Şakir Paşa Ailesi” dizisini merakla bekliyordum. Haftalardır dönen tanıtımlarını izledikçe beklentim yükseldi. Fragmanları oldukça iyiydi… Fakat yapımcısının Medyapım olduğunu öğrendiğimde, bi “acaba” dedim. Medyapım yıllardır sayısız dizi yapar ama benim müptezeli olduğum üçü geçmez. Fatih Aksoy; yılların yapımcısı, geçmişte çok başarılı televizyon programlarına da imza attı. Ama dizilerde bir dikiş tutturamadı. Bir yerde basireti bağlanıyor.

Şakir Paşa Ailesi’nin ilk bölümü geçen hafta yayınlandı, izledim ve bayıldım! Uzun zamandır izlediğim en iyi dönem dizisi. Oyuncular harika, sanat departmanı müthiş iş çıkarmış. Diyaloglar sağlam, hikaye akıcı. Çekimler ve kurgu çok başarılı. Dönem dizileri bizim memlekette genelde risklidir… Çoğu zaman çekimler gerçekçi olmaz. Kıyafetler, mekanlar filan tiyatro izliyormuş hissi verir. Bu dizide öyle rahatsız edici bir durum yok. Vahide Perçin ve Fırat Tanış başta olmak üzere, tüm oyuncuların, özellikle de çocuk oyuncuların performanslarını çok beğendim. Umarım bu kalite ilerleyen bölümlerde de devam eder ve benim gibi sevip, izleyeni çok olur.

Babaaaa koş koş…

Babacığım, gözün aydın! 2025’e “Survivor” ile giriyorsun. Milyonları ekrana kilitleyen yarışma, nihayet başlıyor. “Survivor 2025” için geri sayım bitti. Acun Ilıcalı, bu yıl All Star ve Gönüllüler takımlarının yarışacağı sezonun başlama tarihini, Instagram hesabından duyurdu… 1 Ocak Çarşamba!

Yarışmanın ilk tanıtımıyla, yarışmacı kadrosu da netleşmiş oldu. Babam kesin acıyıp, bu yıl da gönüllüleri tutacak… İki yıl önce en vasat sezonunu yaşayan “Survivor”, geçen yıl toparlamıştı. Ama eminim Acun, bu sene işi daha sıkı tutmuştur ve geçen yıldan daha heyecanlı bir sezon hazırlamıştır.

Hadi yine iyisiniz, sıkıcı kış akşamlarınızın şenleniyor.