Korona salgınının her sektöre olduğu gibi müzik sektörüne de ciddi etkileri oldu.
Korona salgınının her sektöre olduğu gibi müzik sektörüne de ciddi etkileri oldu. Etkinlikler, konserler ve sanatçıların sahne alabileceği, kitleleriyle buluşabileceği tüm buluşmalar iptal oldu. Bu tabii ki tek gelirleri etkinlik olan müzik yorumcularına büyük bir darbe oldu. Bir yandan para gitti diğer yandan da yorumcuların kendilerini gösterme ve tanıtım yapma fırsatları da yok oldu. Bu süreçte tüm müzik yorumcuları ve gruplar dijital medyaya sarıldı. Bu süreçte herkes başta Instagram olmak üzere farklı dijital platformlardan kitlelerle buluşmaya başladı ve online konser kavramı bir anda hayatımızın bir parçası oluverdi.
Herkes Instagram’ı kullandı
Online konser veya Türkçesi Uzakta konser (bu tanım bana çok saçma geliyor) etkinliklerinin sayısı çığ gibi arttı. Tüm solistler on line konserler vermeye başladı. Bu aslında sanatçıların birazda kendilerini göstermek için fırsat oldu, hatta tek fırsat oldu desem abartmış olmam. Bu etkinliklerde genellikle herkes Instagram mecrasını kullandı. Benzer etkinlikler dünyada da yapıldı ama dünyadaki ülkeler sadece Instagram’a sıkıştırmadı kendilerini, Youtube ve Facebook’u da kullandı on line konserler için. Türk sanatçıları ise nerdeyse yüzde yüz oranında Instagram’ı kullandı. Başka sosyal medya mecraları kullanılmadı. Türkiye’de dijital popüler kültürün Instagram’a kilitli olduğunun bir örneği daha oldu. Şu an Instagram Türkiye’nin bir numaralı sosyal medya platformu. Biz öylesine büyük bir tüketim toplumu olduk ki, Facebook’u bitirdik, Twitter’ı bitirdik hemen Instagram’a geçtik. Oysa dünyada Facebook hala çok ciddi popüler. Bizim gençlerin gözünde ise Facebook dede işi oldu.
Birazda laf olsun diye yapıldı
Online konser veren solistlerin bu dinletileri dürüstçe söylemek isterim ki pek de muhteşem olmadı. Kimisi gitarını aldı tıngırdadı, diğeri enstrümansız söyledi, bir başkası tek bir şarkı söyledi bol geyik yaptı. Yani biraz da laf olsun torba dolsun tarzı buluşmalar oldu. Instagram’da yaşanan bağlantı kesintilerine bir de Instagram’ın bir video yayın mecrası olmadığı nedeniyle düşük kalitedeki video ve ses yayın kapasitesi de eklenince ortaya çok amatör görüntüler çıktı. Aslında Instagram kesinlikle bir video paylaşım platformu değil, bu tarz online dinletilerinin, ev konserlerinin YouTube’dan yapılması lazımdı ama nedense moda diye bizim şarkıcılar Instagram’ı tercih etti. Böyle olunca ortaya kalitesiz görüntüler çıktı. Biraz da dostlar alışverişte olsun ya da o yaptı aman ben de yapayım tarzı bir şey oldu.
Online konserlerinde bir fark
Bu Instagram ev konserleri genelde bir kaç şarkı ve bol geyikle geçti. Bazı şarkıcılar para ile yorumlar ve fake izlenmeler de satın aldı. Böylece bir şekilde işi algıyla döndürdü. Aralarında güzel şeyler de yapan oldu, vasat şeyler yapan da oldu. Bu dinletiler içinde bir isim vardı ki çok farklı bir yöntem denedi. Bu isim Barbaros oldu. İlk albümünü 2009 yılında yayınlayan ve adım adım basamakları çıkan bir solist: Barbaros. Tok sesi ve muhteşem diksiyonu ile çok iyi şarkı söyleyen ve çok başarılı sahnelere imza atan bir solist. Geçen yıl Zeynep Talu ile beraber Talu Project adlı projeye girdi. O projede hem Zeynep Talu ile sahne alıyor hem de “Sevdik Sevdalandık” adlı teklide düet yapı. Pek çok dilde şarkı söyleyen bir yorumcu olan Barbaros menajerlik firması PassionTurca’la beraber çok güzel bir online konser stratejisi geliştirdi.
İstanbul’dan Güney Afrika’ya kadar uzanan bir konser coğrafyası
Barbaros bu korona döneminde dünyanın dört bir yanından seçtiği uluslararası sanatçılarla online ev konserleri verdi. İlk yayınını La Casa De Papel’in 4.sezonunun yayınlandığı gün, dizinin en az kendisi kadar izleyicileri kendine bağlayan şarkısı My Life is Going On’a hayat veren Cecilia Krull ile gerçekleştiren Barbaros, ikinci Instagram canlı yayınını “It’ s Raining Men”, “Hit The Road Jack”, “I Am So Excited” gibi 80'li yılların unutulmaz disko hitlerine imza atan Dynelle Rhodes ile gerçekleştirdi. Üçüncü online konserinde ise Türk müzik dinleyicisinin de yakından tanıdığı, Avrupa’nın en ünlü şarkıcılarından biri olmayı başaran, moda ikonu Viktor Lazlo ile beraber şarkılar söyledi. Barbaros daha sonra 16 Nisan günü Independent’ın “günümüzün en heyecan verici yeni operatik seslerinden” biri olarak tanımladığı Güney Afrikalı muhteşem ses, Decca Classic sanatçısı soprano Pumeza Matshikiza ile gerçekleştirdi.
Beşinci yayınında Belgrad’a bağlanıp Balkanların yükselen yıldızı Lena Kovacevic ile, altıncı online konserinde ise Londra’ya bağlanıp 30’lu ve 40’lı yılların armoni vokal popunu günümüz anlayışıyla yorumlayan The Puppini Sisters’dan Marcella Puppini ile bir araya geldi.
Online konserlerini uluslararası arenaya taşıdı
Başarılı sanatçı bu online konserlerinin hepsini Intagram hesabı @barbarosb üzerinden verdi. Konserlerinde kıtalar arası bağlantılar kurdu. Barbaros şimdi de 27 Nisan Pazartesi günü Kanada’nın başarılı yorumcusu IMA ile konser verecek. Konser yarın saat 22:00’de sanatçının @barbarosb Instagram hesabından yayınlanacak. Bu online konser dizisi bence çok farklı bir iş oldu. Dijital medyanın en büyük özelliği uzak mesafeleri yakınlaştırmak, internet aracılığı ile verilen bu online konserlerde de bu misyona uyan tek sanatçı Barbaros oldu. Uluslararası Instagram konserleri verirken bir yandan kendi kitlesi ile buluştu, diğer yandan da dünyanın farklı coğrafyalarından başarılı solistlerle Türk müzikseverini bir araya getirdi. İşte online konserler böyle olmalı. Gitarı alıp iki tıngırdatmak belki bu korona döneminde kısa günün karı olur ama gelecekte hayat normale döndüğünde hiç bir şekilde unutulu gider. Eğer ciddi bir dijital iş yapmak istiyorsanız bunu uluslararası bazda yapmanız lazım. Bunu yaparken iki farklı coğrafyayı tek bir ekrana, tek bir Instagram hesabına sığdırmak lazım. Barbaros ve ekibi bunu çok iyi yaptı.
Tabii ki bunu yapmak da kolay iş değil. Önce sanatçının o kültürel alt yapıya sahip olması lazım, yani dil bileceksin, müzik kültürün olacak filan yani boş adam olmayacaksın. Barbaros bu özelliklere sahip bir sanatçı. Entellektüel yönü de var popüler yönü de var. Fransızca şarkı da söylüyor, İngilizce şarkı da söylüyor, Yunanca da söylüyor. Buna ek olarak çok iyi bir ekiple de çalışıyor. Bu özelliklere sahip olabilirsiniz ama o da yetmez, bir de network de lazım. Bu konser bağlantılarını yapacak bir lider de lazım. İşin o ayağını da uluslararası pek çok müzik projesine imza atan Sinan Nergis ile beraber yaptı Barbaros. Ortaya çok güzel iş çıktı. Şimdi düşünün bir, eline gitarını alıp şarkı söyleyen bir solistin konseri mi daha değerli, yoksa Barbaros’un gerçekleştirdiği hem sohbet hem de müzik ve düetler içeren uluslararası online ev konserleri mi? Bence ikincisi. Bu konserlerini takip ettiğim Barbaros’u aradım, projeyi biraz daha öğrenmek istedim. Onunla hem bu Instagram konserlerini hem de korona günlerini konuştuk. Bakın bize neler anlattı:
Korona salgının da günler biraz tabi ki zorlu geçiyor ama yine de şunu söyleyeyim beni ayakta tutan tek şey var o da çalışmak. Hani yoğun bir tempo içerisindeyim inanmayacaksınız belki, çünkü dünyanın dört bir yanından konuklar ağırlıyorum, çalıştığım sürece diri hissediyorum kendimi. En güzeli sanırım evden çalışmakmış. Ama yine de tabi ki her zaman sahneyi tercih ederim.
“Instagram konserlerim devam edecek”
Bu dönemde herkes dijital ve online konserlere dönmek zorunda kaldı, birbirimizle bire bir temasta olamayacağımız için. Genelde tabiki şarkıcılar kendi şarkılarını söyledi ya da yanlarına gitar aldılar ya da iki kişiyle mesafeli durarak şarkı söylediler. İyi ki de söylüyorlar bu arada iyi ki de yapılıyor böyle şeyler. Evden de olsa müziğe kavuşuyoruz. Biraz moral buluyoruz. Ben de evden konserler verdim. Bu fikir tamamen benim menajerimden çıktı. Menajerlik şirketimin çalıştığı uluslararası dünyanın dört bir tarafındaki sanatçılarla beraber online görüşmeler, canlı konserler yapabilir miyiz diye düşündük. Onların çalıştığı isimlerle beraber yola çıktık önce, dünyanın dört bir tarafından farklı stillerde, farklı sanatçıları ağırlamak istedik. Dil bilmemin de avantajı oldu zannedersem, Fransızlar, İngilizler farklı farklı dillerde insanları online olarak anlama şansını elde ettim. İngilizce, Fransızca, İtalyanca, Yunanca dillerine hakimim, tabi ki hani İspanyolcayı yakın olduğu için de çok iyi anlıyorum. İstanbul’da evimden katıldım bu dinletilere. Bu konserlere devam edeceğiz, Instagram da @barbarosb hesabından beni takip ederseniz oradan duyuracağım.
“Instagram konserlerini uluslararası boyutta yapmak çok güzel”
İnternetin bize sunduğu nimetlerden bir tanesi bu, dünyanın dört bir yanına ulaşabiliyor olmak. Aslında ben de çok isterdim, gitarımı alıp onlara eşlik edeyim ama Instagram’da bir senkron problemi oluyor aynı anda söylediğin zaman. Onun için teknolojik şartlar yettiği kadar bu ortak ev konserlerini yapıyoruz. Bu dönem sürekli canlı yayın yapan kişi sayısı çok fazla. Hatta zaman zaman bu yüzden Instagram yavaşlıyor, ama bunun uluslararası boyutta yapılabiliyor olması gerçekten çok mutluluk verici benim için.
“Bu yaz iki tane sevilen cover gelecek”
Yakında iki tane teklim yayınlanacak. Biri “Derbeder”. “Derbeder” doksanlara ait bir şarkı, hatırlayacaklar dinleyenler Soner Arıca söylüyordu. Çok güzel bir şarkıdır, benim hayatımda da yeri olan şarkılardan bir tanesidir. 90’lara ait o sıcaklığı da çok iyi anlatan şarkılardan bir tanesidir. Şarkıyı bitirdik, Batu Çaldıran yaptı düzenlemesini, güzel bir düzenleme oldu, modern bir düzenleme oldu. Klibini de çektik aslında, Murat Küçük çekti. Şarkıyı tam yayınlayacakken salgına denk geldi. Durduk. Biraz durduk ama mayıs ayında şarkıyı çıkarmayı planlıyoruz. Onun sonrasında da bir tane Barış Manço şarkısıyla yola devam edeceğiz. Umarım onun da klibini çekebiliriz. Sözü müziği Barış Manço’ya ait “Evvel Allah” diğer adıyla “Nick The Chopper” olarak bilinen şarkıyı cover’ladım onu yayınlayacağız.
“Talu Project ile sürprizlere hazırlanıyoruz”
Bir yandan da Talu Project devam ediyor. Zeynep Talu ile sürekli bağlantı halindeyiz. Bu projede ben tabi ki yardımcı solist olarak yer alıyorum, çünkü proje Zeynep’in, tamamen Zeynep’in isteği doğrultusunda ilerliyor çünkü şarkıların sahibi de o. Fikir de onun, biraz o ne derse ona bağlı kalıyoruz aslında. Zeynep Talu benim senelerdir arkadaşım, bu projeden önce de arkadaşımdı. Bu arkadaşlık müzikte de devam edebildiği için böyle güzel bir proje doğdu.
Barbaros’un Instagram konserlerinde neler yaşandı?
Barbaros’la #evdekal Instagram ev konserlerini konuşurken bir yandan da bu konserler sırasında neler yaşandığını da düşündüm. Epey güzel şeyler olmuş, muhabbet, müzik. Kısaca nitelikli ve dolu dolu geçen dinletiler yaşanmış.
Cecilia Krull: Pozitif olmaya çalışıyorum
‘Karantina günlerinde oğlumla daha fazla zaman geçiriyorum ve yeni besteler yapıyorum’ diyen Cecilia Krull, hayranlarına Türkçe kelimelerle seslendi. La Casa De Papel’in 4.sezonunun başladığı gün yayına katılan sanatçı dizinin başarısından da bahsetti. ‘Türk yemeklerine bayılıyorum, Türkiye’ye her geldiğimde kilo alıyorum’ diyen sanatçı ‘karantina günlerinde pozitif olmaya çalışıyorum, Koronavirüs sonrası İspanya’nın güneyinde güzel bir tatil yapmak istiyorum’ dedi. Canlı yayında My Life is Going On, Besame Mucho, Belle, Çav Bella ve Cecilia Krull’un son single’ı Losing My Mind’ı da seslendiren ikili en yakın zamanda birlikte konser vermek dileğiyle ayrıldı.
The Weather Girls : Müzik konusund eski kafalıyım
Instagram’dan ilk kez canlı yayın yapan “It’s Raining Men” adlı efsane şarkısı ile klasikleşen Weather Girls grubunun solisti Dee, bu online konserde müzikle olan ilişkisini anlattı. ‘Sesim annemden ve genlerimden geliyor. Kilise kızıyım, kilise korolarında ilk olarak söylemeye başladım, gospel müziği orada öğrendim’ diyen Dee,’Aslında ilk olarak opera ile başladım ama zaman içinde operanın benim için uygun olmadığını anladım’ dedi. Yayına Almanya’dan bağlanan ve orada yaşayan sanatçının oğlu da zaman zaman yayına katılarak Türkçe olarak izleyenlere merhaba dedi. “It’s Rainig Men”i yoğun istek üzerine yayında birkaç kez seslendiren Dee’ye Barbaros da eşlik etti.
‘Müzik konusunda eski kafalıyım müziğin, Funk ve R&B’nin Chaka Kan, Luther Vandross gibi efsane isimlerini seviyorum diyen’ Dee ‘Kimse ne olacağını bilmiyor evde oturuyoruz ve ne zaman normale döneceğimizi bilmiyoruz ama bu olay geçince hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak, ilerlemek zorundayız, ben de yeni şarkılara ve projelere konsantre oluyorum’ diye ekledi. Sanatçı ‘evde çok şarkı söylemiyorum, henüz yayınlanmamış şarkılarım var’ dedi. Dee yayın sırasında bir gospel şarkısı da seslendirdi. Ray filmi ve Tina Turner müzikali üzerine de sohbet eden ikili “Hit The Road Jack” şarkısını birlikte seslendirdi. Tina Turner’dan “Simple The Best”i seslendiren Dee, hiç Türkçe şarkı dinlemediğini söyleyince Barbaros Dee için Sıla’dan “İki Elim Kanda” olsa şarkısını seslendirdi. “Caruso”, “I Am So Excited” gibi şarkılarla renklenen yayın sonunda Dee Almanya’dan Türkiye ve tüm dünyadaki dinleyicilere sevgilerini yolladı.
Viktor Lazlo: Aslında sahne korkum var
Barbaros’un Instagram aracılığı ile dünyanın en önemli yorumcularından biri Viktor Lazlo ile de bir araya geldi. Barbaros Instagram konserine “Sanat tarihi ve arkeoloji mezunusun, keman çalışıyorsun, şarkıcısın, yazarsın, oyuncusun, Eurovision sunucusunun sanatla dolusun gerçekten yapamadığın bir şey var mı?” diyerek başladı. ‘Sayılarla aram iyi değil’ diyen Viktor Lazlo, ‘kendisini müzikle ifade edebildiğini, hala insanları mutlu edebildiği için müziğe devam ettiğini’ söyledi.
Instagram konserinde muhteşem bir olay da yaşandı. Barbaros ve Viktor Lazlo “Stories” şarkısını İngilizce ve Fransızca olarak birlikte seslendirdi.’ “Billy Holiday” müzikali ile dünya çapında 150’den fazla performans gerçekleştirdiğini’ söyleyen Viktor Lazlo, izleyicilerin isteği üzerine “Waiting For The Night” şarkısını seslendirdi. Viktor Lazlo ‘her sahneye çıktığımda kendime bu işi neden yaptığımı soruyorum, sahne korkum var ve heyecanlanıyorum’ diyerek tarihi bir itiraftada bulundu.
Ünlü tenor Bülent Bezdüz, dünyaca ünlü modacı Atıl Kutoğlu ve birçok şarkıcının da takip ettiği yayında Viktor Lazlo “Summer Time” şarkısını da seslendirdi. ‘Sürecin en başlarında Kovid 19’a yakalandığını’ söyleyen şarkıcı ‘yoğun bir tedavi sonrası iyileştiğini’ söyledi ve ‘herkese evinizden çıkmayın, evde kalın’ mesajını yolladı. Fransızca chansonları çok sevdiğini ama sahnede çok söylemediği belirten Viktor lazlo Barbaros ile birlikte “La Boheme”i adlı dünya klasiğini de seslendirdi. Efsanevi yorumcu online ev konserinin olduğu gün yazdığı bir şarkıyı da ilk defa Instagram canlı yayınında Barbaros ve Türkiye’deki dinleyicileri ile paylaşarak bir dünya prömiyeri yaptı.
Çok samimi olarak söylemek isterim ki, Barbaros ve ekibinin bu projesi beni çok heyecanlandırdı. Türkiye adına da güzel bir iş oldu. Bizim artık dünyaya açılmamız lazım. Biz çok içerde kaldık. Her şeyi küresel çapta düşünmemiz lazım. Bunu yapacak kapasitede bir beyin ve işgücümüz de var ülke olarak. Bakın Barbaros ne güzel bir örnek oldu. #evdekal döneminde Instagram aracılığı ile evinden konser verdi, bunu dünyanın farklı coğrafyalarından yine evlerinde kalan solistlerle beraber yaptı ve tarihi Instagram konserlerine imza attı. Bence korona salgını döneminde en bana işi Barbaros yaptı.
Yarın Kanada ile Türkiye buluşuyor
27 Nisan Pazartesi Barbaros bu kez Kanada’dan bir vokalle Insagram konseri verecek. Türkiye saatiyle 22:00’de yapılacak bu Instagram ev buluşmasına bir göz atmakta fayda var @barbarosb