Havacılıkla uğraşanların ve de havacılık mesleğinin de geçmişi birçok kişinin ilgi alanına girer.
Tarihe meraklı olanlar olmasaydı, belki okullarda tarih dersi okutulmayacaktı. Tarih, bize geçmişimizi anlatıyor, biz de neyin ne olduğunu tarih bilimi sayesinde öğreniyoruz. Devletlerin ve milletlerin tarihinin yanı sıra, hemen hemen tüm mesleklerin ve ticari sektörlerin de tarihi geçmişini anlatan birçok kitap yazıldı.
Havacılıkla uğraşanların ve de havacılık mesleğinin de geçmişi birçok kişinin ilgi alanına girer. Havacılık deyince askeri ve sivil havacılık diye ayrılan bu sektör hakkında birçok kitap yazılmıştır. Kendi anılarını yazanlar havacılık tarihinin dev duvarlarına birer tuğla koymuştur.
Sivil veya diğer adıyla ticari havacılığın geçmişi hakkında fazla kaynak bulmak çok zor. Havacılığa ilgi duyarak, bu derin kuyudan bilgi çıkarmaya heves edenlerin sayısı çok fazla değil. Şimdi size bu heveskarlardan birini tanıtayım.
Stuart Kline. Los Angeles’te doğar ve askerliğini Sinop’taki Amerikan Askeri Üssü’nde yapıp, ülkesine geri döner. Birtakım nedenlerden ülkesini terk ederek 1985’te İstanbul’a gelir. Birçok değişik işte çalışır. Bir kitabevinde çalışırken çok ilgi duyduğu havacılık konusunda fazla yayın olmadığını görür ve bir yayıneviyle “Türk Havacılık Kronolojisi” adlı kitabı yazmak için kolları sıvar. 400’ü aşkın fotoğraf bulur ve 1,5 yıllık bir çalışmayla 2002 yılında havacılıkta mihenk taşı olan bu kitabı çıkarır. Havacılıktaki ünlü olan kişilerin ailelerini arar bulur, onları konuşturur. Araştırmalarında ilk Türk pilotunun Fesa Evrensel değil, ondan iki yıl önce, Fransa’da yaşayan August Deve adlı bir Türk’ün pilotluk brövesini aldığını ve dünyanın 231’inci pilotu olduğunu iddia eder. Bu iddiasının tepki çekmesi üzerine Genelkurmay Başkanlığı, ona art niyetli olduğu ve gerçekleri sakladığı gerekçesiyle, arşivlere girme yasağı getirir. Hatta, birileri onu casuslukla da suçlar. Fakat tüm bunlara rağmen Orgeneral Bilgin Balanlı, Hava Harp Okulu arşivlerine girmesine izin verir ve onu destekler. Şurası bir gerçek ki, bu devirde bu tür bir casusluk tarih oldu diyebiliriz. Yıllardır Türkiye’de yaşayan Stuart Kline, artık asimile edilip Türkleştiğini ve vatandaşlık için başvuru yapacağını dile getirir. Devlet arşivlerine bu şekilde daha kolay girebileceğini dile getiriyor. İlk kitaptan sonra “Türkiye’de Ticari Havacılık Tarihi” adlı önemli bir kitabı havacılık sektöründen Gökhan Sarıgöl ve Kıvanç Hürtürk ile yazarlar. Kline, 1931 yılında Amerika’dan 49 saat uçarak Türkiye’ye gelen ve Atatürk tarafından Yalova’da misafir edilen John Palando ve Russel Boardman’ın hayatını belgesel yapmak ister, ama kimseden bir destek göremez. O yıllarda Türkiye’de sadece Vecihi Hürkuş’un havacılığa vakıf olduğunu, ilk uçak yapanın, ilk özel havayolu şirketini kuranın ve ilk sivil havacılık okulunu açanın da kendisi olduğunu belirterek, Sabiha Gökçen’le tanıştığını sözlerine ekliyor.
Stuart Kline, Gökhan Sarıgöl tarafından çıkarılan “Türkiye’de Ticari Havacılık Tarihi-2” adlı kitabın ikinci cildine katkı verir. Yine Gökhan Sarıgöl ve Kıvanç Hürtürk tarafından çıkarılan ve Atatürk Havalimanı’nı anlatan “Asırlık Yolculuk” adlı kitaba editoryal destek verir. Şimdi onu kafasında daha büyük projeler var. Ama destek bulmakta güçlük çekiyor. İlk kitabına o yıllarda Turgay Ciner’a ait olan Havaş destek vermişti. Daha sonra Gökhan Sarıgöl’ün çıkardığı kitaplara da TAV Holding destek vermişti. Elin Amerikalısı Türk havacılığına gönül verip, tarihini ve geçmişini gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Biz ise onu casuslukla suçlayıp, ona yasaklar koyuyoruz. Ben, 20 yıldır bu ülkede bizden biri gibi mütevazi, kıt kanaat yaşamaya çalışan Stuart Kline’i tanırım. Havacılıktan başka bir amacı olduğuna hiç mi hiç şahit olmadım. Bence, o çok kazanan şirketler ona destek olup yeni havacılık kitapları ortaya çıkarmasına yardımcı olmalıdır.
İyi ve emniyetli uçuşlar Türkiye’m..