Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki derbi mücadelesi öncesi renkli, gerisi hareketli ve tempoluydu.
Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki derbi mücadelesi öncesi renkli, gerisi hareketli ve tempoluydu. Kim daha iyi oynadı derseniz istatistikçiler Cimbom diyecektir. Biz de farklı bir görüşü savunmuyoruz. Beşiktaş ne de olsa bir deplasman diyerek kontrollü bir hücum denedi. Galatasaray kenar ortalardan hücum geliştirip gol bulma peşindeydi. Seyircilerin renk kattığı ve adeta tempo verdikleri maçın hakemi Bülent Yıldırım ne kadar istemese, ne kadar arzulamasa da tartışmalı bir karara imza attı. Galatasaray'ın penaltı beklediği pozisyonda pek çok hakem Yıldırım'dan farklı düdük çalardı.
Yanımda benimle maçı izleyen güvenlik görevlisi Quaresma serbest atış yaparken “Bu gol olursa maçı Beşiktaş koparır” diyordu. Muslera ve Galatasaraylı futbolcuların hiç ihtimal vermedikleri pozisyonda top Yasin’in sırtına çarparak ağlarla kucaklaştı. Böylesine pozisyonu bol böylesine hareketleri fazla bir maça yakışmayan bir gol oldu ama goldü işte skor tabelasını Beşiktaş’ın lehine değiştirmeye yetmişti.
Sarı kartlı Selçuk’un kenara alınması Tolga’nın ileri sürülmesi çiçeği burnunda Tudor’un bize göre en akıllı hamlesiydi. Galatasaray’ın biraz da geri düşüş psikolojisinden kaynaklanan hücum üstünlüğünde artış gözlemledik. Bruma net pozisyonlar yakaladı ama top kontrol becerisi düşük seviyede kaldığından fırsatları gole dönüştüremedi. Oysa aynı pozisyonları Podolski yakalasa skor tabelası değişebilirdi.
Beşiktaş, Galatasaray'ın hızını kesebilmek tehlikeli bölgelere dalışını engellemek için oyun içinde taktik değişikliğine gitti. Pasları hep uzak köşelerde bekleyen arkadaşlarına atarak zaten yorulma eğiliminde olan sarı-kırmızılı futbolcuları koşturdular. Artı performans yüklemesi sebebiyle zorlanan Galatasaraylılar’ın imdadına yine taraftarları yetişti ama onların sahaya inip de gol atacak halleri yoktu.
Galatasaray dün derbide misafire hizmette kusur etmeyen zengin ev sahibi görüntüsündeydi. Sadece Beşiktaş’a gol ikram etmekle kalmadılar aynı zamanda Kartal’ın 18’i içinde birbirlerine de ikram yarışı içindeydiler. Ayağına topu alan adeta sorumluluğu devredercesine pas atacak arkadaşını arıyordu. Bizim tekniğini övdüğümüz Podolski de 82’de altı pasın biraz üzerinden topu kaleye değil dışarı attı.
Beşiktaş bir rakibini daha ekarte ederek zirvedeki tırmanışına devam etti. Galatasaray ise kendi etti kendi buldu desek yeridir. Tepki su şişeleriyle öfkeli taraftarlardan geldi. Vefakarlar ise başları önlerinde stadı terk ettiler.