Adam 75 bin Tweet atmış. Fazlası var eksiği yok.
Adam 75 bin Tweet atmış. Fazlası var eksiği yok. Yememiş, içmemiş, uyumamış. Ha bire yazmış. İnsanın parmakları nasır tutar. Bildiğin Fetö’cü. Yani ağababası. Tam 75 bin tweette hep aynı şeyleri söylemiş, tekrar etmiş. Derken “Zeytin Dalı” operasyonu başlamış. Sanırsın 40 yıllık PKK’lı. Bir anda “Barış havarisi” kesilivermiş.
Afrin’deki PYD yapılanmasına yönelik harekât toplumun çok çok büyük kesiminin desteğini aldı. Bunun temelinde Türkiye’nin hayati öncelikleri olduğu kadar, PKK terörüne karşı 40 yılda oluşan öfkenin bulunduğu da bir gerçek.
Dağlarda saklanıp yollara mayın döşeyen, karanlıklara sığınıp masum vatandaşları bombalayan örgüt ilk kez sınırlı bir alanda kaçamadan çatışmak zorunda kalıyor.
Suriye sınırları içindeki harekât sürerken fark ettim ki firari Fetö’cüler bir anda neredeyse PKK’lı olmuşlar. Arkadaş, bu kadar iki yüzlülük anca olur. Türkiye bu konuda çaba gösterip bir barış inşa etmeye çalışırken ellerinde bulunan polis, asker ve yargı unsurlarıyla bunu sabote etmeye çalışan adamlar şimdi tam tersi duruma geçmişler.
KCK operasyonları yapıp insanları plastik kelepçelerle sıraya dizenler, şimdi yeter ki Türkiye’ye karşı olsunlar diye PKK ağzıyla konuşuyorlar.
Söyledikleri şeyler aşağı yukarı Amerika’nın sesi. Temel tez, ekonomi düşünülmesi gereken zamanda neden Amerika ile sürtüşmeye giriliyormuş. Amerika karşıya alınıp neden böylesi bir operasyon yapılıyormuş? Yani? Yani, ne yapılmalıymış? Harekata girişilmemeliymiş. Dedikleri bu. Verilecek cevap da belli. Biraz düşünsün bulurlar.
