TMCB, 2018 için enflasyon tahminini yüzde 7,9'dan yüzde 8,4'e revize etti. Daha öncesindeyse yüzde 7 olan tahmin yüzde 7,9'a revize edilmişti.
Yukarı yönlü revizenin gerekçesi olarak “petrol fiyatları ve döviz kuru kaynaklı gelişmelere bağlı olarak Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımını yukarı çekmelerinin ve önceki tahminden sapmaların etkili olduğu” açıklandı.
Doğrudur bunların enflasyon üzerinde etkili olduğu istatistiki olarak ispatlanmıştır. Ancak eksiktir. Çünkü istatistiki olarak faizin de enflasyon üzerinde etkili olduğu ispatlanmıştır.
Buna göre kurdaki yüzde 10’luk artış enflasyon üzerinde 100 baz puan artışa neden olurken, faizdeki yüzde 10’luk artışın da enflasyonda 100 baz puan etkili olduğu görülmektedir. Son faiz kararı ile yüzde 5 civarı faiz artıran TCMB haliyle enflasyon tahminini 50 baz puan yükseltmek durumundaydı. Yaptı da. Fakat gerekçelendirme noktasında tüm gerçekleri ortaya koymadı.
Bu nedenle yukarı yönlü revizyonu piyasa gerçeğinin uzağında kaldı. Bu yılın ilk enflasyon tahmini raporu 30 Ocak tarihinde yayınlanmıştı.
O tarihten bu yana USD/TL kuru 3,777 seviyesinden %7,31’lik artış gösterdi. Petrol fiyatları 64,5 USD/Varil fiyatından yüzde 4,45, Brent petrol ise 69,02 USD/Varil fiyatından yüzde 7,08 artış gösterdi. Faiz ise 30 Ocak tarihindeki 13,32 seviyesinden yüzde 7,51 artış gösterdi.
Buna göre enflasyon tahmini üzerinde geçmiş dönem sapmaları dikkate alınmadığında 150 baz puan civarı bir artış görülmesi gerekirdi. Elbette enflasyon tahmini, kur, petrol, faiz tahmini üzerinden gerçekleştirilmektedir. Gene de piyasanın gerçeğinden kopmamak gerekir.
Merkez bankaları güçlerini tahminlerinin başarısından alır. Tahminleri gerçekleşmelerden uzaklaştıkça güvenilirliklerini kaybederler. Her ne kadar farklılaşmalar merkez bankası algı politikası olarak kullanılsa da esas olarak mevcut enflasyon tahminleri TCMB’ye bu imkânı da vermemektedir.
Üstelik TCMB’nin para politikası kararlarında bağımsızlığını kullanabildiği gerçeği karşısında asıl enflasyon tahminini açıklamada baskı altındaymış izlenimi verilerek tüm para politikası sisteminin baskı altında olduğu yorumlarına yol açılmaktadır.
Etkin para politikası için etkin tahminlerin gerekli olduğunu bir kere de buradan söyleyelim. Aksi taktirde para politikası istene etkiyi vermemektedir.