Enflasyon mu, yoksa iyice kontrolden çıkan, genelde söylentilerin daha da önünde gitmeye başlayan, kontrol edilemeyen fiyat artışları mı, yoksa serbest piyasa diye diye iyice kontrolden çıkan, "aklına esenin kafasına göre fiyat ayarlaması" yaptığı bir ortamda mıyız?
Uzunca zamandan beri ekonomideki değişimler, hiç de iyi gitmediğiyle ilgili söylemler giderek “Şehir Efsanesi”nin olabildiğince önüne geçti ve iyice takip edilemez şekilde hızlı bir etkileşim gösteriyor. Enflasyon mu, yoksa iyice kontrolden çıkan, genelde söylentilerin daha da önünde gitmeye başlayan, kontrol edilemeyen fiyat artışları mı, yoksa serbest piyasa diye diye iyice kontrolden çıkan, “aklına esenin kafasına göre fiyat ayarlaması” yaptığı bir ortamda mıyız? Pek akıl erdiremiyoruz ama, artık çarşı-pazar fiyatlarının iyice kontrolden çıktığını herkes yüksek sesle dile getiryor. Hiç kimse de bunun tam olarak nedeninin ne olduğu konusunda hiç inandırıcı ve tatmin edici açıklamalar yapamıyor. Çarşı pazarda birçok ürün fiyatlarını takip edebilmek hiç mümkün değil. Çarşı-pazar alev-alev, tam yangın yeri.
Bu yılın seçim yılı olmasıyla da işler
iyice rayından çıktı dersek abartmamış oluruz.
Dar gelirlinin,
satıcıların bazı temel tüketim maddeleriyle ilgili kabus haline dönüşen dayatma
fiyat ayarlamalarına yönelik zamları iyice korku salmaya başladı derken,
2023’ün sürpriz olarak yaşamımıza yerleşen aşırı fiyat artışlarının oluşturduğu
sürpriz zamları, artık yaşamı dayanılamaz hale getirmiş durumda .Çarşı pazar tam
alev alev. Dar gelirli evde tencere kaynatamamaktan şikayetçi. Kırmızı etin
yanı sıra, beyaz et ve balıkta da fiyatlar iyice almış başını gidiyor.
Toplumdan ekranlara ve yazılı basna yansıyan şikayetlerden et almanın artık
hayal ötesi bir yerlere doğru koşar adım gittiğini anlatan dramatik öykülere konu
oldu.
Temel tüketim maddelerinden evde tencere
kaynaması için gerekli olan sebze, kuru baklagil gıda, kahvaltılıklar ve özellikle de, eskiden “karın
doyurmak” için fakir yiyeceği olarak tanımlanan zeytin-peynir- ekmek gibi ayakta
atıştırmalıkları, bir halk öyküsünün fiyakalı, ulaşılamaz ürünleri oldular.
Önemli beslenme ürünlerinden olan süt ve süt ürünleri konusu ise artık tam bir
efsaneye dönüştü. Çocukların ve gençlerin en önemli beslenme tüketim aracı olan
süt ve süt ürünlerinin fiyatları ise bir başka hasrete dönüştü. Litrelik paket
sütün en az yirmi beş liralar civarlarında olduğu. Marketlerden alınan birbuçuk
kiloluk tava-kova yoğurtların 30-40, iki kiloluk yoğurtların ise 50-70
liralardan satıldığı marketlerde, süt ürünlerinden beyaz peynir ve kaşar
peynirlerinin fiyatlarında bir ortalamadan söz edebilmek hiç mümkün değil. Bir
fiyat vermek mümkün olabilirse; beyaz peynirler kalitelerine göre 120-170
liralar civarında, kaşar peynitlerinde ise bu fiyatları; 150-250 etiket
fiyatlarıyla oldukça el yakıyor. Bir zamanlar ucuz karın doyurmak için ayakta
atıştırmalıklarından olan zeytin fiyatlarının en ucuzu yüz lira sınırını çoktan
aşmış durumda.
Son zamanların bir başka fiyakalısı ise;
mutfakta tencere kaynamasının en önemli malzemelerinden olan, efsaneleşen soğan
ve patatesten söz etmemek olmaz. Hele hele bir, fakır karın doyurma gida
malzemelerinden zeytin ekmek ve yanında gernitür olarak asla eksik edilmeyen kuru
soğanın market, manav tezgahlarında ürküten etiketinde 30 liralık fiyatının fiyakasından
geçilmiyor. Bir zamanlar fakiri-fukaranın soğan ekmeğin yanında birkaç zeytin
ve azıcık beyaz peynirle karnını doyurabilmesi artık bir efsane oldu. Bu
mütevazı dar gelirli yer sofrasını kurabilmek artık hiç mümkün değil.
Ev kadınlarımızın mutfakta tencere
kaynatabilmek için olması gereken sebzelerden; palıcan, domalık biber, kapya
biber ve benzeri birçok sebze 30 liralık kilo fiyatlarıyla, ıspanak, pazı, kereviz
ve pırasa hatırı sayılır fiyatları ile saray sofraları için hazırlanacak bir
öğün yemek olarak bütçeye neler yüklediğini varın siz hesaplayın.
Bazen semt pazarlarında ve marketlerde sebze, meyve satın alanarın birçoğunda artık adet olarak satın almayı tercih etiklerini ve fiyatlardan şikayetçi oldukların duyabiliyor, görebiliyorum. Salata malzemesi; salatalık/hıyar ve domatesin artık tane ile alındığına sıkça rastlıyorum. Yemek masalarının çeşnisi ve vazgeçilmezlerinden olan yeşil mevsimlik salata da lüks oldu.
Ve tabii ki günlük beslenme için tencerenin kaynayabilmesinde gerekli olan sıvı yağ, sirke ve kullanılacak baharatları da asla unutmayalım.
Bu günlük bunları yazmakla yetinelim. Bu
analizlere devam edeceğiz. Zaman zaman pazar ve markete gidip bu ihtiyaçları satın
alan olduğum için çarşı, pazarda neler yaşanıyor görüyorum.
Enflasyon mu, kontrol edileyemeyen, iyice
göz ardı edilen fiyat artışları mı? Çarşı pazarda yaşananları ve yansıyan fiyat
etiketleri şovunu anlatmaya gelecek yazılarımızda da devam edeceğim.