On yedi günlük kapama sürecinde İçişleri Bakanlığı'ndan gelen genelge ile kafalarda sorular başladı.
On yedi günlük kapama sürecinde İçişleri Bakanlığı'ndan gelen genelge ile kafalarda sorular başladı. Bize gelen soruları ben de İçişleri Bakanlığı’na sordum. Uzun bir çalışmanın ardından bakanlık gün be gün ek genelge gönderdi, sorun çözüldü gibi dursa da tam olarak çözülmedi. Yine sorular gelmeye devam etti. Yollarda basın kartı olduğu halde sorun yaşayanlar oldu. 81 il valiliğine giden bu genelgeler o kadar karıştı ki, valilikler görev yapan polislere bu genelgenin detaylarını anlatmakta zorluk yaşadı. Polislerin çoğu basın kartının rengini, yeni şeklini bile tanımıyor. Ben bir polis memuru ile yaşadığım diyaloğu size anlatayım. Polis memuru beni çeviriyor. Basın kartımı gösterip “görevdeyim, çalışıyorum” diyorum. Polis memuru bana verdiği cevap “üzerinizde spor kıyafet var” oluyor. Çok şaşkınlık içinde ne diyeceğimi bilemiyorum. Takım elbise olsaydı acaba ne diyecekti? Neyse genelge üzerinden polisleri bilgilendiriyorum. Gerçekten polislerimizin de kafası çok karışmış.
Turkuaz basın kartı sahibi basın mensupları sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahatleri kısıtlamalarına tabi midir, sorusuna İçişleri Bakanlığı şu cevabı vererek duruma netlik kazandırdı. ‘Yürüttükleri kamusal görevin ivediliği göz önünde bulundurularak turkuaz basın kartı sahibi olan basın mensupları kurumsal kimlik kartlarını ibraz etmek kaydıyla sokağa çıkma ve şehirlerarası seyahat kısıtlamasına tabi olmayacaklardır. Gerek kolluk görevlilerince yapılacak denetimlerde gerekse şehirlerarası toplu taşıma araçlarından biletleme aşamasında turkuaz basın kartı dışında ayrıca bir izin ya da belge istenilmeyecektir.’ Bir başka sorunda uçak bileti alırken yaşadım. Sistem internet üstünden bilet almama izin vermedi. Hemen Türk Hava Yolları basın müşaviri Yahya Üstün’ü aradım ve sordum. ‘Eğer uçak bileti alacaksanız sistem izin vermiyor ama havalimanlarından basın kartınızı gösterip bilet alabiliyorsunuz’ cevabını aldım.
Emniyet Genel Müdürlüğü çok güzel bir karar vermiş
Emniyet Genel Müdürlüğü teşkilat içinde yeni bir çalışma başlatmış. Emniyet teşkilatı görevli memurlara telefonlarına mesaj göndererek psikolog görüşmesi için randevu başlatmış. Emniyet teşkilatı için oldukça başarılı ve yerinde bir uygulama oldu. Psikolog soruyor emniyet mensubu cevap veriyor. Sorular memurların geçmişte ailesinde veya kendinde bir ruhsal sorun olup olmadığını anlamaya yönelik.
Türkiye’de psikoloğa gitmenin hala ayıp görüldüğü bir toplumda emniyet teşkilatının böyle bir çalışma yapmış olması, aslında topluma önemli bir mesaj da vermiş oldu. Ve elbette ki teşkilat içinde psikolojik sorunu olan, bu mesleği yapamayacak olanları da ayıklamış olacak. Bu da önemli bir detay.
Türkiye'de toplumda bir farkındalık yaratması ve insanların kafasında bir psikolog varlığını uyandırması açısından önemli bir detay. Psikoloğa gitmek dahiliye doktoruna gitmek kadar doğal olmalı ve bu algıyı oturtmalıyız.
Zira bu uygulama sadece emniyet teşkilatı için kalmamalı diğer kamu kuruluşlarında da uygulamaya başlanmasının çok ama çok önemli olduğunu vurgulamak isterim. Türkiye'nin güvenliğini sağlayan emniyet teşkilatının böyle bir uygulama başlatmasını canı gönülden kutluyorum. Belki de bu diğer kamu kuruluşlarına de örnek teşkil eder. İETT otobüs şoförlerinin telefon bağımlılığı için de bir psikolojik çalışma başlatılması acildir, çünkü sürekli kazalara karışmaya başladılar. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Beşiktaş’ta telefon kullanırken kaza yapan otobüs şoförünü herkes hatırlayacaktır, ne yazık ki bir genç kadının ölümüne neden olmuştu. Hayat bu kadar ucuz olmamalı.
Yeni bir kampanya bekliyoruz
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geçtiğimiz yıl bir kampanya başlatmıştı. Emniyet Kemerini Tak, Emniyette Kal’. Çok acil telefon ile ilgili de bir proje başlatmalı ve özellikle otobüslerde trafikte araç kullanırken telefonu da aynı anda kullanan insanlar için ağır cezalar getirilmeli ve bu bağımlılık için psikolog desteği almaları şart.
Doğu ve Güneydoğu’da huzurlu günler
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile geçtiğimiz günlerde biraz sohbet etme fırsatı bulmuştum. Malum yoğunluk çok fazla kendisine özellikle Doğu ve Güneydoğu da işlerin nasıl gittiğini o bölgelere yatırım yapmak isteyen iş insanlarına verilen destekleri sormuştum. Bakan Soylu bu bölgelerde her şeyin çok yolunda gittiğini iş insanlarına her türlü desteğin valiliklerce veriliyor, valilerimiz çok çalışıyor diyerek dikkat çekmişti.
Bakan Soylu yaptığı paylaşımlarında bir zamanlar teröristlerin gezdiği Hanke Dağı’nda artık, tavuklar geziyor. Şırnak Uludere Şenoba Hanke Dağı eteklerinde, Gezen Tavukçuluk Projesi’yle; 2 milyon TL hibe, 70 aileye 6 bin tavuk ve kurulan tam teşekküllü tesisle birlikte Hanke Dağı huzurla anılıyor. Şırnak Uludere’de Kınalı Eller Çilek projesi, İstiridye Mantarı Yetiştirme projesi, Uludere markalaşıyor projesiyle çeşitli ürünler üretilmeye başlamış. Bir destek de o bölgelerde fabrika sanayi kurmak isteyenlere gelmeli. Daha önce yazdığım bir iş insanı beni aradı. Şanlıurfa'da bin 500 kişiye istihdam sağlayan Kaya Gıda'nın sahibi Niyazi Kaya Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'o bölgeye arzu ettikleri sektörde elli insana istihdam kaynağı açsınlar minnettar kalacağım' sözü üzerine ben bin beş yüz insana istihdam kaynağı açmış ama ‘şimdi kapısına kilit vurup çürümeye terk etmek zorunda kaldım’ diyor. Üzerinden yaklaşık 4 yıl geçmesine rağmen hala hiçbir destek alamadığını fabrikalarının çürümeye bırakıldığını anlattı. Bize destek versinler bölgenin istihdamına destek olmak için elimizi taşın altına koymaya hazırız diyor.