Türkiye'de basketbol, 1992 yılında Eczacıbaşı'nın faaliyetlerini durdurmasının ardından, parkede 5'er kişiden karşılıklı iki takımın oynadığı ve sonunda Efes'in kazandığı bir oyundu.
Türkiye’de basketbol, 1992 yılında Eczacıbaşı’nın faaliyetlerini durdurmasının ardından, parkede 5’er kişiden karşılıklı iki takımın oynadığı ve sonunda Efes’in kazandığı bir oyundu.
2006-2007 sezonunda Fenerbahçe’nin Ülker ile birleşmesine kadar…
2011 yılında isim değişikliğine giden ve o yıldan beri “Anadolu Efes” adıyla mücadele eden lacivert beyazlılar, 13 şampiyonlukla Türkiye’de en fazla kupa kaldıran kulüp… Son olarak 2009’da BSL’de mutlu sona ulaşan Efes, 8 yıldır lig şampiyonluğuna hasret. Geçen 7 yıl boyunca 4 kez final oynamış ve mutlu sona ulaşamamıştı.
Ancak Anadolu Efes, şu an basketbolda en iyi takımın Fenerbahçe olduğunu kabul etmişe benziyor ve sarı lacivertlilerin ardından ligin en iyi 2. takımı olduklarını düşünüyor. Fakat bir problem var ki, finansal anlamda ne kadar kuvvetli olursa olsun; tüm takımlarla birlikte Anadolu Efes’in parayla satın alamayacağı tek şey ruhtur. Efes, 1996’da Koraç Kupası’nı veya ligde topladığı 13 kupayı parayla değil, ruhla kazandı. Sen ruhunu kaybedersen, yüzüp yüzüp kuyruğuna kadar gelsen bile, ipin ucunu kaçırırsın ve mutlu sona ulaşamazsın.
Gelelim asıl olaya… Anadolu Efes’in Beşiktaş Sompo Japan ile Abdi İpekçi’de oynadıkları karşılaşmanın ikinci çeyreğinin son 2 dakikasında yaşananlar… Önce Jayson Granger’a hücum faul çalındı ve yaptığı itiraz sonrası (…ki verdiği reaksiyon bu kararın verilmesi için gayet doğaldı.) teknik faul verildi. Akabindeki Beşiktaş Sompo Japan pozisyonunda Granger şarjı aldı ve rakibine hücum faul yaptırarak topu Anadolu Efes’e kazandırdı. Ne olduysa da o anda oldu ve Efes benchi bir anda soyunma odasına doğru yöneldi. Birkaç dakika bekledikten sonra da geri döndüler. Pek çok kişi ilk defa böyle bir şeye şahit oldu. Seriyi kaybedeceklerinin farkındaydılar. Ortada herhangi bir problem yoktu. Bu hareket, Efes’in ne kadar gerilediğinin bir göstergesi olsa gerek…
Aslında Anadolu Efes, 2015 yılında da bazı şeyleri kaybedeceğini anlamış ve Pınar Karşıyaka ile oynanan final serisinin 3. maçında, yeşil kırmızılıların tezahüratlarını bahane ederek, müsabaka esnasında maça itiraz etmiş, ancak yaptıkları itiraz kabul görmemişti.
Evet Anadolu Efes… Pınar Karşıyaka’yı, Beşiktaş Sompo Japan’i (Bu nasıl tesadüftür bilmiyorum ama Ufuk Sarıca’nın çalıştırdığı takımlar.) yenememekte başkalarına bahane bulmamak gerek. Aynaya bakın ve ruhunuzun kaybolduğunu görün. Eski günlerinize geri dönmek ve yeniden başarılı olmak istiyorsanız, kaybettiğiniz ruhu yakalamaya çalışın. Ayrıca Eczacıbaşı Spor Kulübü, basketbol faaliyetlerine devam etseydi, onları geçebilir miydiniz; orası ayrı bir soru işareti.