Gazetenin 18 Ocak tarihli nüshasında "Bu Ne Yaman Bir Çelişki!" başlığı altında bir karalamam yayınlanmış idi.
Büyük adaletsizliğe, cesurca karşı duran doğulu iki gencin yazıya konu onurlu davranışlarının hikayesi ise devam ediyor…
Ve aynı şekilde uluslararası camianın da bu emsal iki doğulu genç kızın trajik kısa yaşamlarına objektiviteden çok uzak, çelişkili bakış ve yansıtmaları da devam etmekte…
Daha çocuk yaşta dramatik olaylara göğüs germek mecburiyetinde bırakılan ve yaşadıkları olayların oluş tarihi itibarıyla bakıldığında da; gençlik öncesi, çocukluk yaşlarındaki bu iki kızın birisi: Malala Yusufzay – Pakistan Mingoradan, daha 15 yaşında iken içinde bulunduğu okul servisine Tehrik-i Taliban tarafından düzenlenen silahlı saldırı neticesi başından yaralanmış idi. Diğeri: Ahed El Temimi – Filistin Ramallahtan, daha 16 yaşında iken Neb i Salih kasabasındaki evlerinin bahçesine giren İsrail askerlerini protesto ettiği gerekçesiyle tutuklanmış ve hapse gönderilmiş idi.
Kısacası, Malala yara aldığı saldırı sonrası İngiltere’ye götürüldü, geçirdiği ameliyat sayesinde sağlığına kavuştu ve Uluslararası büyük bir kampanyanın kahramanı oldu. 17 yaşında Nobel Barış Ödülü kendisine verildi ve 29 Mart günü beş yıldır uzak olduğu memleketi Pakistan’a 20 yaşında nihayet döndü. Büyük karşılama merasimleri yapıldı Başbakanları Şahid Hakan Abbasi kendisini ve ailesini iltifatlar eşliğinde uzunca ağırladı.
Ahed ise devlete saldırı suçlamasıyla göz altına alındığı 19 Aralık 2017’den beri hapiste, iki kez duruşmaları ertelendi, askeri mahkemedeki yargılaması sürecinin kamuya açık yapılması talebi de ret edildi, annesi de kızını ziyarete gittiğinde göz altına alınıp duruyor. 12 farklı suçtan yargılanan Ahed’in adli sicili de bayağı kabarık imiş; daha 11 yaşında iken, İsrail askerlerince öldürülen genç kuzenin cenaze merasimi esnasında ülkesinde işgalci gördüğü askerlere yumruk göstermiş! Neticede 21 Mart günü İsrail Askeri Mahkemesi bugün 17 yaşında olan Ahed ile ilgili kararını açıkladı: 8 ay hapis cezası ve Ahed ceza evine döndü. Yani Malalaya Nobel ödülü layık görüldüğü yaşta Ahed hapsi boyladı! Bugün İsrail’de 18 yaş altında 1400 çocuk askeri cezaevlerinde hapis tutuluyor ….
Malala Yusufzay’ın 11 yaşından itibaren bilhassa kız çocuklarının okula gönderilmeleri ile ilgili bir anlamda çocukça siyasi faaliyetlerde bulunmuş olması son derece cesur ve medeni bir davranıştır ve trajik saldırıya uğramış olması da hiçbir şekilde kabul edilemez. Ayrıca “Uluslararası Camia”nın kurumlarıyla birlikte olağanüstü dikkati, gayretleri ve teveccühler yanı sıra, ana akım tabir edilen medya kanallarında sıkılıkla yer verilmiş olması sonuçta dünyadaki vahşet boyutuna varan adaletsizliğe dikkat çekilmesi açısından önemlidir belki de iyi olmuştur.
Ahed El Temimi’nin de 11 yaşında başlayan ve medeni protesto sınırlarını pek aşmayan, sadece topraklarını koruma ile ilgili pasif karşı durma mücadelesi neticesi gencecik yaşında hapis ile cezalandırılmış olması ve böylece hayatının perişan edilmiş olması da ha keza kabul edilmesi imkansızdır.
Fakat ne yazık ki Yaman Çelişki Hikayesi Devam Etmekte; doğulu aynı dine mensup bir genç kız için gösterilen olağanüstü, propagandaya yakın büyük ilgi karşılığında, diğer genç kız için sadece yorumsuz, cılız haberlerin nadir şekilde, hatta bazen de bu çocuğun daha 11 yaşında iken vurulan kuzeninin cenazesi esnasında İsrail askerine küçük yumruğunu gösteren servis edilmiş fotoğrafı eşliğinde uluslararası bazı medya mecralarında yer alabilmiştir.
Ne yazık değil mi? Bari bu çocukların sahip oldukları cesaret ve bilincin bir nebzesinin yansıması uluslararası kamuoylarında da görülebilmiş olsaydı…