Yıl 1912… memlekette savaş günleri…
Yıl 1912… memlekette savaş günleri… Başkaldırdı; boyun eğmedi Karşıyaka’nın gençleri: Bundan tam 105 yıl önce, Omiros Köşkü’nün bahçesinde, Kadızade Zühtü Işıl ve arkadaşları, futbol oynarlarken şiddetli bir yağmur yağmaya başlar. Yağmurdan korunmak için bahçedeki zeytin ağacına sığınan Karşıyakalı gençler, yurtta yaşanan olaylarla ilgili sohbet eder. Sağanak yağış hızını arttırınca gençler arasındaki muhabbet, milli duygularla birlikte iyice alevlenir. İşte o anda Karşıyaka’nın gençleri, düşmanlara karşı Anadolu’da Milli Mücadele verecek bir spor kulübü kurmaya karar verirler.
Zühtü Bey ve arkadaşları yaktılar bu meşaleyi. Rengimiz Yeşil-Kan Kırmızı. Adımız Karşıyakalı: Bu kararla yola koyulan Karşıyakalı gençler, yapılan görüşmeler sonucunda hayallerini gerçekleştirir. Takvimler 1 Kasım 1912’yi gösterirken, İzmir Valiliği Hukuk Müşavirliği’nin izni ve onayıyla, günümüzdeki adıyla Karşıyaka Spor Kulübü; kısacası Kaf Sin Kaf kurulur. (Kaf Sin Kaf, Arap alfabesinde takım adının kısaltmasıdır.) Kadızade Zühtü Işıl, kurucuların önderi ve kurucu başkanı olur. Milli Mücadele ruhuyla kurulan Karşıyaka, renklerini Türklüğün kırmızısı ve İslam’ın yeşilinden alır.
Övünürüz tarihimizle; binlerce şehit dedemizle. Boyun eğmeyiz hiç kimseye. Ay-Yıldız var göğsümüzde: Savaş yıllarında Karşıyaka Spor Kulübü, oynadıkları futbolla Rum takımlarını dize getirir. Kaf Sin Kaf, ilk 10 yılında 1. Dünya Savaşı, İzmir’in İşgali ve Kurtuluş Savaşı’na tanıklık eder. Kadızade Zühtü Işıl, 1. Dünya Savaşı’nda ve Kurtuluş Savaşı’nda cepheden cepheye gider, düşmanlar onu esir alır, kendisine işkence ederler. Fakat Zühtü Işıl’ın vatan ve Karşıyaka sevdası, onun her zaman dirayetli ve güçlü kalmasını sağlar. Nice Karşıyakalılar, Milli Mücadele uğruna göğsünü siper eder. Sonunda İzmir ve Karşıyaka, düşmandan temizlenir. Gazi Mustafa Kemal, İzmir’in düşmandan kurtuluşunu Karşıyaka’da kutlar. Cumhuriyetin ilanından yaklaşık 2 yıl sonra Mustafa Kemal Paşa’nın cumhurbaşkanı olarak ziyaret ettiği ilk spor kulübü Karşıyaka olur. Karşıyakalı sporcuların çalışmalarına hayran kalan Atatürk, 1 yıl sonraki ziyaretinde ise, bu çalışmaların ve hizmetin eserlerini gördüğü Karşıyaka’ya teşekkürlerini ve tebriklerini sunar. Ayrıca Gazi Mustafa Kemal, ikinci ziyaretinde, Karşıyakalı kadın tenisçilerin müsabakasını izledikten sonra, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.” sözünü söyler. Bu ziyaretin sonunda Karşıyaka Spor Kulübü’nün armasına, Kurtuluş Savaşı’nda kahramanca mücadele veren Karşıyakalıların onuruna, Atatürk’ün bizzat emri ile bayrağımızdaki Ay-Yıldız eklenir.
Karşıyakalı olunur. Karşıyakalı doğulur. Karşıyaka aşk; bir kara sevda… Karşıyaka bir tutkudur: Bugünlerde maddi sıkıntılarla karşı karşıya kalan Karşıyaka Spor Kulübü, borçlarını kapatmakta bir hayli zorluk yaşıyor. Buna rağmen futbol takımı, Spor Toto 2. Lig Beyaz Grup’ta, ödenmeyen bazı borçlardan dolayı aldığı puan cezaları sonrası düşme hattında olsa da, ligde kalmak için sonuna kadar mücadele ediyor. Son oynanan FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi maçında Hapoel Holon’u deviren Pınar Karşıyaka’yı, çoğu kendi altyapısından yetişen yerli genç oyuncular galibiyete taşıdı. Kadın voleybol takımı da, Venus Sultanlar Ligi’ne çıkma yolunda emin adımlarla ilerliyor. En önemlisi de, kulübü borç bataklığından kurtarmaya çalışanlar, semtinin takımına sonuna kadar destek veren Karşıyakalı taraftarlar… Yani, kurulduğunda da, 105. yılında da, gelecekte de Karşıyaka Spor Kulübü, sadece Karşıyakalılarındır! Şanınla, şerefinle, nice 105 senelere Kaf Sin Kaf.