Hiç unutmuyorum, o sabah uyandığımda sokaklarda, billboard denen bazı reklam tahtalarında yerli uçağımızın yapıldığını ve uçmaya başladığını anlatan yazıları ve de fotoğrafları görünce doğrusu hoşuma gitmiş, ama henüz böyle bir uçağın değil yapılmak, plan ve programının bile henüz olmadığını bildiğim için, buruk bir üzüntü duymuştum.
O afişlere imza atan zamanın Başbakan'ı Ahmet Davutoğlu şimdi nerededir artık bir önemi yok. Çünkü, TR-329 adındaki uçak yoktu ve hiç de olacak gibi değil.
Bu hayali projeyi, bunu olur gibi yansıtan ve halkı hayali sükuta uğratanlara sözüm yok. Davutoğlu da, projesi de unutuldu.
Bir girişim böyle sonuçlandı diye, diğer yapılan iyi işleri hiç küçümsemiyorum. Atak helikopteri, insansız hava araçları, eğitim uçaklarını yapıyoruz ve bu konuda dünya ile yarışıyoruz. Ama ne yazık ki, insansız hava aracı yapan Türkiye, insan taşıyan hava aracı yapmakta çok ama, çok geç kalmıştır. Geçmişte sınırlı imkan ve şartlara rağmen uçak yaparak destan yazan Nuri Demirağ'lara şimdilik hiç layık olamadığımızı üzülerek söylemekteyim.
Aslında, hani derler ya "Un var, yağ var, şeker de var, ama helva yapamıyoruz". Bazı şeyleri yapmak elbette kolay değil. Uçağın koltuğunu, galley denen mutfağı yapabiliyoruz, ama motorunu yapabilme gibi bir başarıyı hayata geçiremiyoruz.
Dünyanın en büyük uçak üreticilerinden biri olan Boeing, biliyoruz ki tüm her şeyi kendisi üretmiyor. Bir uçağı oluşturan 3 bin 800'ü aşkın parçanın birçoğu başka ülkelerden geliyor. Türkiye'deki bazı yerli şirketler de Boeing'e parça üretiyorlar. Yani Boeing'in tedarik zincirini oluşturan şirketler arasında yer alıyorlar. Boeing'e tedarikçi olabiliyorsak, bu durum daha iyi şeyler de yapabiliriz demektir. Kim bu şirketler diye merak ettim ve çok şaşırtıcı ve de iyi bir tabloyla karşılaştım.
Boeing, Türk havacılık ve uzay sanayisi ile ticari ve askeri havacılık programları alanında yerel kabiliyetleri arttırmak ve sürdürülebilir, yüksek değerli iş imkanları sağlamak için Türk firmalarıyla iş birliği yapmakta ve halen Türkiye'de neredeyse 2 bin 500 kişiye iş imkanı sağlamaktadır. Boeing'in bugüne kadar Türk firmalarına yaptırdığı işlerin değeri 1,2 milyar doları aşmıştır. Bu rakam nicelik olarak fazla bir şey değilse de, nitelik olarak önemlidir.
Boeing, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de çeşitli programlar kapsamında geniş bir tedarikçi ağı ile çalışmaktadır. Ankara, İstanbul, İzmir, Bursa, Kayseri ve Eskişehir'de 20'yi aşkın tedarikçiyle çalışan Boeing'in uzun yıllardır çalıştığı tedarikçilerden biri de Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TUSAŞ)'dir. Özel sektörden bir dizi tedarikçi de Boeing'in tedarik zincirinde önemli rol oynamaktadır.
Türkiye'nin Barış Kartalı programı, havacılık ve savunma sanayisi için uzun vadeli fırsatların yaratılmasıyla ve Türkiye için önemli uzay ve havacılık ihracatlarıyla sonuçlanmıştır. TUSAŞ’a ek olarak Selex, THY, Havelsan, Ayesaş, Aselsan ve Mikes de Barış Kartalı programında yer alan tedarikçiler arasındadır. Türk tedarikçiler ayrıca TUSAŞ'ın Boeing tarafından üretilen Kore AEW&C uçakları için parça üretim ve montaj ihalesini kazandığı Kore Peace Eye programı ve NATO AWACS dönem ortası modernizasyon programı, Türk sanayisinin katıldığı diğer savunma programlarıdır. Bunlara ek olarak, Fokker Elmo, şirketin İzmir tesislerinde Boeing için kablo tesisatları imal etmektedir.
TUSAŞ ve Kale Havacılık, 1997'den bu yana Boeing'in ürettiği tüm ticari uçak programlarına katılmaktadır. Bunlara ek olarak, PFW 787 programı için parça tedarik etmekte, THY Teknik ise bazı Boeing ticari uçak modelleri için teknik servis ve bakım hizmetleri sunmaktadır.
2014'te Türk Hava Yolları, mutfakları Turkish Cabin Interiors (TCI) tarafından imal edilen ve bu şekilde donatılan ilk ticari uçak olan bir Boeing 737-800 satın almıştır. TCI, ticari havacılık pazarı için ürün tasarlayan, imal eden ve onaylayan ilk Türk havacılık şirketi olarak Türkiye'de havacılıktaki başarı, kabiliyet ve devam eden gelişiminin önünü açmıştır. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş., Türk Hava Yolları A.O ve THY Teknik A.Ş tarafından kurulan TCI Şirketine, Boeing uçak kabin içi ürün geliştirilmesinde yardımcı oldu.
Boeing tarafından verilen destek ayrıca Serbest Ticaret Bölgelerinde tesislerin oluşturulmasını kolaylaştırmıştır: PFW (ESBAŞ-Ege Serbest Bölge) Fokker Elmo (ESBAŞ) ve Kale Havacılık (DESBAŞ-İstanbul Deri ve Endüstri Serbest Bölge) gibi, Türk havacılık ve savunma sanayisi şirketleri, sadece Boeing tedarikçisi olarak değil, Boeing tedarik zincirindeki diğer büyük şirketlerden de iş alarak ülke ekonomisine önemli katkılar sağlıyorlar.
Örneğin, Boeing'in uluslararası tedarikçi şirketlerinden olan Alenia ve Spirit Aero System da Türkiye'ye yatırım yapmakta ve bazı iş paketleri vermektedir.
Uzun vadeli ortaklıkların başarısı, bu şirketlerdeki know-how, teknoloji ve istihdamı ileriye götürmektedir.
Şimdi, gelinen bu noktada bir uçak için gerekli olan parçalardan bir bölümünün üretiminde artık söz sahibi olduğumuz bir gerçek. Henüz yapamadığımız, ama yapmak için azimli olduğumuz birçok parça için bir şeyler yapmamız gerektiği de başka ve kaçınılmaz bir gerçek.
Boeing'e yapabiliyorsak, kendimiz için de yarın uçak yapabiliriz diye düşünüyorum. Gerçekler, hayallerle başlar. Millet olarak, hayallerimizin birçoğu gerçeğe dönüştü. Sırada en büyük hayalimiz olan yerli uçak var diyebiliriz. Bu yolda menzile varmak için gayret sarf eden her Türk vatandaşı bizim baş tacımızdır. Onlara minnettarız.
O günü, yani yüzde yüz yerli ve milli olacak olan uçağımızın gökyüzünde uçacağı günü sabırsızlıkla bekliyoruz.
İyi uçuşlar Türkiye'm...