Bir de Türk diye başlayan "Nam-ı Kemal" fıkraları biliriz hepimiz. (galat-ı meşhur olmuş Namık Kemal diyenler çoğunluktur.) Bugünkü fıkrada maalesef Türk yok, birkaç vakit evvel ayrıldı Türk kahraman hikâyemizden. Bizim kahramanımızı saf dışı bırakan Bavyera Köylülerini de Cüneyt ÇAKIR'ın ve Tolisso-Ulreich anlaşmazlığının yardımıyla İspanyol Matadorları memleketlerine postaladı.

Kiev Bileti’ni ilk cebine koyan 1 Mayıs gecesi Real Madrid oldu. İlk maçta Almanya’da gene Bayern defansından Rafinha’nın ikramını geri çevirmemiş ve 2-1’lik deplasman galibiyeti ile Madrid’e dönmüşlerdi. Maçın başlarından itibaren daha atak ve istekli olan Bayern München olmasına ve daha maçın başında Joshua KIMMICH ile güzel bir gol bulmalarına rağmen Kerim BENZEMA, topla çıkan Alman defansına baskı yapmanın ekmeğini yiyerek iki gol buldu. Eski Real’li yeni Bayern’li James/Hames RODRIGUES’le beraberliği bulsalar da atı alan Üsküdar’ı geçmişti. Beş dakikalık uzatmanın altıncı dakikasında Müller’le bir pozisyon da yakaladı Almanlar ama top ayağına oturmadı suskun Alman golcünün.

Alman medyasında ve özellikle sosyal medyada kurulan çarmıha Cüneyt ÇAKIR’ı çiviledi/gerdi Almanlar. Marcello’nun ceza sahasında eline çarpan topa Marcello bile penaltı dediği halde, Barış ŞİMŞEK’in suflesiyle Cüneyt ÇAKIR “devam” dedi diye. Kendi defans oyuncuları her iki maçta da en güzel ikramları rakibe yaptıkları halde faturayı Hakem Cüneyt ÇAKIR’a kesmek en ucuz ve kolay olanı ne de olsa!

Gelelim Bir İtalyan’la bir İngiliz’in hikâyesine; Liverpool ilk maçın büyük bölümünde 5-0 gibi bir skoru yakalayıp dünya futbolunu şaşkına çevirmişken, İmparatorluğun başkenti Roma rahâveti affetmedi ve iki tıklama ile bir önceki turda Barca’ya yaptıkları geri dönüşü hatırlattılar futbol romantiklerine. 5-2 biten maçın yankıları bir haftadır sürüyordu. Bahis şirketleri de şaşkın vaziyette risk hesaplama algoritmalarından çıkan sonuçlara bakıyorlardı bir haftadır. 2.10’a 2.40’tı son durum. (2.5 gol üstünde oran 1.20) Biz bahisçi değiliz, bahisle işimiz olmaz Hamdolsun ama veriler ortada. Hemen herkes Roma’nın bir sürpriz yapmasının sürpriz olmayacağı sonucunu satın almış durumdaydı Çarşamba gecesine kadar. Açık kanaldan yayınlanır mı? beklentisine yayıncı kuruluş pas vermeyince imkanı olanlar tivibu’dan seyre daldılar. (bir ara pay per view/öde-izle sistemi çöktü yoğunluktan). Gençler de periscope kovaladılar gece boyunca.

Maçın başında daha dokuzuncu dakika oynanırken Nainggolan’ın yaptığı büyük hatayı Sadio MANE golle sonuçlandırınca Roma Olimpiyat Stadı’na bir süre sessizlik hâkim oldu. Roma beraberliği bulmasına rağmen Liverpool, Wijnaldum ile tekrar öne geçti. 5-2’nin üzerine bir de deplasmanda 2-1 öne geçince İngilizler fişi çekti neredeyse. Dzeko ve Nainggolan’ın çabalarıyla skor 90+5’de ancak 4-2’ye gelse de Kiev’e ikinci bilet Jurgen KLOPP ve Liverpool’un oldu.

Böylece yazımızın başlığındaki gibi; Bir İspanyol ve Bir İngiliz -Ukrayna Yollarında- tadında maceralardan sonra gerçekten hak ederek Final’e ulaştılar. (Bu arada Bayern de hak edenlerdendi ama iki maçta yaptıkları iki ölümcül hata bu seviyede tolore edilecek şey değildi).

Real Madrid ve Liverpool, 26 Mayıs 2018 Cumartesi günü Ukrayna’nın başkenti Kiev’in NSC Olympyskyi Stadı’na bu seneki en büyük kupa, Şampiyonlar Ligi Kupası için çıkacaklar. Çok zevkli ve heyecanlı bir maç bizi bekliyor. Zidane ve Klopp’un taktik dehaları ve takımlarının performansları bakalım nasıl bir sonuç çıkaracak ortaya? ( aramızda kalsın ama benim favorim Real bu arada)

Hepimize iyi bir hafta sonu diliyorum.