10 Haziran 2019'da Erbil kentindeki Saad Abdullah Konferans Salonu'nda gerçekleşen yemin töreni ile Neçirvan Barzani Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nin Başkanı oldu.
10 Haziran 2019’da Erbil kentindeki Saad Abdullah Konferans Salonu'nda gerçekleşen yemin töreni ile Neçirvan Barzani Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Başkanı oldu.
O gün ben de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin Protokol Davetlisi olarak Saad Abdullah Konferans Salonu’ndaydım... Tüm dünya o gün o salondaydı dersem yeridir... Ülkelerin büyükelçileri, bakanları, milletvekilleri, siyasi parti liderleri, üst düzey askeri kademeler, basın-medya temsilcileri, önemli iş insanları ve daha nicesi oradaydı...
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da en ön sırada Başkan Neçirvan Barzani’nin hemen sağ yanındaydı... Yapılan konuşmalar ve ardından gerçekleşen Başkan Neçirvan Barzani’nin yeminiyle Ortadoğu tarihine yazılan bir dünya töreni görmek kısmet olmuştu...
O gün hem yemin töreninde hem de sonrasındaki özel misafirlere yönelik yemekte ilk kez IKBY Başbakanı Masrour Barzani’yi canlı canlı görmüştüm... Malum Başbakanlığı öncesinde yürüttüğü görevi gereği kimseler kendisini sahada pek görmemişti... Gün boyu süren tören, yemek, sohbet arasında bir ara göz göze geldik ve yılların birikimini edinmemi sağlayacak anlık bir okuma yaşadım o bakışlarda... Tören sonrası ve Türkiye dönüşü “ne gördün” diye soran yakın çevreme sadece şunu söyledim; “Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yeni bir kapıyı araladı Başbakan Masrour Barzani ile... Çok değil yakın zamanda dediklerimi göreceksiniz...”
Sonrasında o bakışlardan okuduklarımın altını dolduracak sayısız başlığa yer verdim yazılarımda... Evet Başbakan Masrour Barzani ile “her yiğidin kendine has bir yoğurt yemesi vardır” deyimini sıklıkla zikredecektik biliyordum ki öyle de oldu...
O gün Başbakan Masrour Barzani’nin gözlerinden neler mi okumuştum?
“Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yenilikçi ve kurumsal bir kimliğe kavuşmak istiyordu... Gençler rehavetten çıkmalıydı, sistem içindeki her şey ve herkes kayıt altına alınmalıydı, herkes yer aldığı kadronun görev hakkını sadece ücret alarak değil çalışarak da vermeliydi, eş-dost-akrabalar geri planda sadece kendi işine bakmalıydı ve kamu işlerinden uzak durmalıydı, eğitime önem verilmeliydi, yerel üretim ve yerel yatırımlar başlamalıydı, dışa bağımlılık bitmeliydi, zenginlikler vatandaşa da yansımalıydı, terör belası ile kararlı mücadele başlatılmalıydı... Kısaca Irak Kürt Bölgesel Yönetimi sınırları içerisinde yaşayan her birey hak ettiği değeri, huzuru, güvenliği, refahı almalıydı...”
İşte tam da o gün yemin töreni sonrasında Başbakan Masrour Barzani’nin gözlerinde bunları yakalamıştım...
Şimdi geldiğimiz noktada o gün okuduklarımda yanılmadığımı görüyorum... Masrour Barzani güçlü ve kararlı bir karakter hem de çok...
Türkiye’de iyice sıkışan ve sınır ötemize sığınan terör örgütü ile kararlı bir mücadele başlatıldı IKBY’de... Bu kararlı mücadeleyi hiç beklemeyen terör örgütü de saldırı ve tehdit şiddetini arttırdı! Köyleri ve evleri yakmaya, sivilleri öldürmeye, Peşmerge’ye pusular kurmaya başladı... Devamı bence daha üst seviyede gelecek çünkü mevcut gergin tablo bunun sinyallerini veriyor...
Şimdi bundan sonra ne olur sorusuna cevaplar arayalım mı? Bu yönde sayısız seçenek işittim fakat bana göre Başbakan Masrour Barzani şu an çok öfkeli ve bu mücadeleden asla geri adım atmayacak! Çünkü Başbakan Barzani’nin oturtmaya çalıştığı “Kurumsal Yapıda IKBY”nin olmazsa olmazı terör örgütünü topraklarında bitirmek... Huzur ve güven olacak ki eğitim, üretim, turizm, hayaller, yeraltı ve yerüstü zenginliklerin faydası sağlıklı bir şekilde görülsün... Bu mücadelede en önemli başlıklardan biri de sosyal çalışmalar ile toplumun terör-zararları-bileşenleri-destekçileri konusunda bilinçlendirilmesi olmalı... Çünkü ülke olarak tecrübeye dayalı biliyoruz ki terör örgütlerini besleyip büyüten en etkili kaynaklardan biri de bir kesim basın ve medyanın yarattığı sosyal algıdır! Ve yine tecrübeye dayalı olarak çok iyi bildiğimiz bir şey daha var; TERÖR, kararlı askeri mücadele ile birlikte vatandaşını doğru anlayabilmek, yüreğine dokunmak, toplumun refah seviyesini yükseltmek ile biter...
Toplumlara “kaybetmekten korktuğu maddi ve manevi kazanımlar” vereceksiniz ki onları kaybetmemek için tüm kötüleri-kötülükleri ortamında barındırmamak için canla başla mücadele etsin...
Bununla birlikte “Türkiye’nin bölge terörüyle mücadeledeki yeri ve önemi” de ciddi anlamda göz önünde tutulmalı hem Bağdat hem de Erbil Yönetimi tarafından... Zira senin-benim-onun terörü yok! İnsanlığa zarar veren herkesin terörü var! Türkiye’nin, sınırları içerisinde ve Irak’ta yürüttüğü terörle mücadele öncelikle Irak genelinde kabul görmeli... Irak basınında halâ daha “Türkiye’nin Irak’ta ne işi var” söylemleri yer alıyorsa bunların altındaki sebeplere-isimlere detaylı bir şekilde bakılmalı ve vatandaşlara gerekli açıklamalar yapılmalı yönetimler tarafından...
Denmeli ki; “terör örgütünün onlarca yıldır en fazla zararını görmesiyle birlikte son yıllarda gösterdiği kararlı mücadele ile ülkesinde huzuru sağlayan ülke Türkiye oldu... Şimdi de Irak’ın huzuru için Türkiye’nin desteğine ihtiyacımız var... Terörün bitmesini istiyorsak Türkiye’nin tecrübe rehberliği Irak için çok önemli...”
Gelelim Başbakan Masrour Barzani ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi ve Türkiye çerçevesine... Dediğim gibi hissettiğim şu; yeni bir kapı aralandı IKBY ve vatandaşları için... Girilen bu “kurumsal yapı” kapısının zorlukları elbette olacak hem de fazlasıyla fakat Başbakan Masrour Barzani çok kararlı geri adım atmamak konusunda... Çünkü yılların verdiği rehavetle çalışmadan kazanan kemikleşmiş bir kesim rahatsız oldu... Ve tabi ki pastanın büyük dilimini her daim kolayca alanlar... Bu sebepten IKBY’nin terörden sonra vereceği en büyük mücadele “kendi içindekiler” ile olacak...
Ve tüm dış politika işleyişinde olduğu gibi Türkiye’ye dair de yeni kararlar, yeni başlıklar, yeni bir iletişim frekansı, yeni öncüler, yeni isimler, yeni bir diplomasi tarzı oluşturulacaktır... Ortadoğu geneliyle birlikte Suriye’den sonra “sorun gündemine” oturtulan Irak’ta önümüzdeki günlerde sular iyice ısınacak bu belli. Bununla birlikte Irak genelinin sorunlara karşı geliştireceği “birlik stratejisi” tavrı ve tarzı ne derece kararlı olacak önemli elbette... Benim de kendime göre tahminlerim var fakat şimdilik söylemek yerine izlemeyi tercih ediyorum çünkü malum Ortadoğu sosyolojik ve idari açıdan çok kaygan bir yapıya sahip...
Evet dediğim gibi terörle mücadele, aynı anda yürütülmesi gereken çok başlıklı ve kararlı komple bir mücadeleyi gerektiriyor... Bunun için bölgenin Türkiye ile ortak bir strateji geliştirmesi gerekiyor...
Şimdilik Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’ne dair notlarım bu kadar.. En kısa zamanda Başbakan Masrour Barzani’yi yeniden görmek, kendisiyle bir söyleşi gerçekleştirmek ve gözünden yansıyanları okuyup size aktarmak dileğiyle diyorum...