Bir umudun peşinde 50 ve 51. yıl böylece nihayetlendi.
Hayırlı olsun. Trabzonsporlulara, ‘şapkanızı önüne koyun’ demeye gerek kaldı mı ki! Trabzonspor’un başarısı yılbaşında Milli Piyango’nun kendine çıkacağı umudundan farksızdır. Amortiye bile razı gelirsin de o da çıkmaz. İşte öyle bir şey Trabzonspor!
Trabzonspor, harikulade oynamalıydı. Yani defansta az hata yaparak, hızlı ataklarla çıkarak oyunu rakip ceza alanı içinde oynasaydı mesela..! İkinci topları toplayarak, ikili mücadelelerde baskın çıkarak, bir nebze oyunu dengeleyebilirdi. İlk devrede 1 pozisyon aldı, 1 pozisyon verdi. Top, Beşiktaş’taydı ama, Trabzonspor teslim olmadan oynadı. Okay’ın diri gününde olduğunu, Kucka’nın rezil bir futbol oynadığının altını çiziyorum. Sosa’nın sorumsuz halini anlayabiliyorum. Rıza hocanın, Onazzi-Yusuf-Rodellega değişikliği ile 0-0 giden maçta 1 gol bulabilirlerdi. O anda Negredo’nun oyuna girişi maçın seyrini değiştiren hamle oldu. Negredo’nun girmesiyle Babel-Negredo ikilisi maçı Beşiktaş’a aldı. Şenol Güneş’in merkez ortasaha Tolgay tercihi, Beşiktaş adına doğru hamle oldu.
Trabzonspor adına umut olan yıl, hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Bu yönetim döneminde yapılan 20 civarı transfer sağlıklı bir organizma meydana getiremedi. Yani yürüyen bir Beşiktaş’ı mağlup edemiyorsanız, o bünye/takımın hastalığı devam ediyor demektir. Çalımbay gider, başkası gelir aynı sorunlar bir bakıma yaşanır.
Özetle; Trabzonspor bunalımda. Sorunları çözeceğim diyenler de bunalımda. Başkandan, gazetecisine, antrenöründen taraftarına. Alınıp alınamayan bir ton karar, yanlışları daha da büyütüyor. Başkan istifa etsin demek değil bu. Gelen gideni aratıyor nedense..! Başka bir akıl, başka bir dünya istiyor orası.
Bir kulübün, camianın büyüklüğü, en zor zamanlarda verdiği reflekslerle belli olur. Trabzonspor camia olarak güçsüz, onu güçlü gösteren sahada bir takımı olsaydı, krizlerde bile büyüklüğünü gösterebilirdi. Trabzonspor efsanesini e harfi olan Şenol Güneş’e anlamsız, faydasız, seviyesiz hakaret Trabzonspor’un geldiği noktayı göstermesi açısından manidardır. Saha dışı böyleyse, saha içinden ne bekliyorsunuz ki..! Yani aslolan Trabzonspor’sa, bunlar kim, neredeyiz, nereye gidiyoruz ve Trabzonspor nerede?