Dünya aylardır süren pandemi sürecini ağır bedellerle ödüyor ki görünen şu; süreç kademeli olarak bir süre daha devam edecek... Ne zamana kadar?
Dünyanın gözü kulağı aşının ne zaman bulunacağında!
Dünya aylardır süren pandemi sürecini ağır bedellerle ödüyor ki görünen şu; süreç kademeli olarak bir süre daha devam edecek... Ne zamana kadar? Koronavirüs aşısı bulunana kadar!
Hemen dönelim üç, beş, on yıl öncesine. İçinde Türkiye’nin de olduğu ülkelerde aileler ‘çocuklarına yapılması zorunlu olan aşıları’ reddetmeye başladı! Önce birkaç ses yükseldi sonra hızla arttı bu ailelerin sayısı kulaktan dolma efsanelerle. Efsaneler de şunlar; yan etkileri var, zararlı, kısır yapıyor, öyle yapıyor, böyle yapıyor... Bu bahaneleri söylerken ve dinlerken, reddedilen aşıların önlediği hastalıkların yaşandığı tarihlere ve insanlığa verdiği zarar tablosuna da bakın lütfen! İşte asıl o zaman akıllar tavana vuruyor!
Su çiçeği, kızamık, verem, menenjit, zatürre, tetanos, çocuk felci, hepatit, kabakulak...
Bu salgınlar insanlığa büyük zararlar vermiş, öldürmüş, sakat bırakmış! Ne zamana kadar? Aşıları bulunana kadar.
Sonra ne olmuş dersiniz? Her zaman ki balık hafızasıyla tarihinden ders almayan şımarık insanoğlu her şeyi unutmuş ve başlamış kendince bahaneler üretmeye. Kendi hayatını bebekliğinde ve çocukluğunda yapılan düzenli aşılarla kurtaranlar ‘çocuklarımıza aşıyı reddediyoruz’ diyorlar ya işte o zaman beynim duruyor!
Kendi çocuklarının sağlığına ve hayatına zarar verirken bir yandan toplum sağlığına da zarar veriyorlar! Başkasının çocuğunun hayatına da kastediyorlar! Bu davranış hem vicdani hem ahlaki hem de cezai yaptırım gerektiren bir suç.
Suç demişken hemen içinde bulunduğumuz sürece dair de birkaç cümle sarf etmek istiyorum müsaadenizle. Aylardır yapılan bilgilendirme çalışmalarına, eğitimlere ve verilen cezalara rağmen hem kendi sağlığını hem de toplum sağlığını ısrarla tehdit edenler halâ var! Kalabalıklara girenler, toplu organizasyon düzenleyenler, taziyelere katılanlar sonra da toplu halde Kovid 19 teşhisi ile karantinaya alınıyor! İki bazen üç hafta süren karantina sürecinde devletin kasasından çıkan faturalar da bu işin tuzu biberi oluyor elbette. Mecburi hallerde karantinaya alınanları cümlemin dışında tutarak şunu talep ediyorum; kuralları takmayıp keyfine göre takılanlar toplum sağlığına ve devlete maddi zarar vermekten ceza almalı! Karantina sürecinin bedeli de kendilerinden tahsis edilmeli! Aslında toplumsal konularda cezalar başlı başına önemliliği olan bir durum bu sebepten ilerleyen günlerde bu konuyu mutlaka yazacağım...
Aşı redcilerine geri dönersek birşeyi çok merak ediyorum.Çocuklarının ve toplumun sağlığını hiçe sayarak aşı yaptırmayı reddetmişlerdi ya,şimdi Covid 19 aşısı bulunduğu zaman onu da reddeder mi bu insanlar?
iPhone’umdan gönderildi