2023 yılının son haftasına girerken yine derinden üzülüp, şehit haberleri ile paramparça olduk.
2023 yılının son haftasına girerken yine derinden üzülüp, şehit haberleri ile paramparça olduk. Milli Savunma Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada; Irak’ın kuzeyinde PKK tarafından yapılan saldırıda 6 askerimizin hayatını kaybettiği duyuruldu. Ailelerin haberi aldıklarındaki verdikleri feryat dünden beri kulaklarımdan gitmiyor. Dünya hepimize yetecek kadar büyük ve güzel iken biz insanoğlu neden güzellikleri yaşayamıyoruz? Neden bizim olmayana göz dikiyoruz, neden hep daha fazlası için diretiyoruz? Neden gencecik canlar yitip gidiyor, neden bir ülkenin toprakları altında o ülkenin geleceği olan çocukları yatıyor, neden neden?
2023’e dair hafızlarımızdan asla silemeyeceğimiz iki tarih kazındı. Biri 6 Şubat Kahramanmaraş ve toplam 10 ilde yaşanan deprem diğeri ise 7 Ekim’de Hamas’ın İsrail’e saldırısı. Keşke bu iki tarihi daha farklı yaşayabilseydik, hiç yaşamasaydık. 6 Şubat gecesi yaşanan deprem sonrası hala yaralarımız kapanmadı. Hala bulunamayan aileler, çocuklar, on binlerce vatandaşımızı kaybettik. Neredeyse 10 ay bitmesine rağmen Hatay’da hala su sıkıntısı, hijyen sıkıntısı yaşanıyor. İnsanlar çadırlarda şehrini terk etmemek için sefil durumdalar. Gerçi kim nasıl terk etsin ki, 2 bin lira olan kirasını depremzedeye 20 bin liraya kakalayama çalışan fırsatçılarla dolu memleket.
Ve gelelim 7 Ekim’e, bu tarihten sonra cehennemin ne olduğunu bütün dünya gördü. Evet yer yüzünde cehennemi yaşıyor Filistin halkı. Ülkelerini terk edip kaçmadılar, dimdik ve tek başlarına durdular İsrail askerinin karşısında. İnanabiliyor musunuz? Kulağa bile inandırıcı gelmezken bu insanlar 3 aydır binlerce çocuk cenazesi taşıdılar. Dün New York’ta bir yürüyüş vardı, ‘Toplu çocuk mezarları üzerine, kutsal toprak inşa edemezsiniz!’ diyordu pankartlarda. Bütün dünyanın ayaklandığı, isyan ettiği fakat bürokratların görmezden geldiği, adil olmayan bir soykırım. Ne zaman bitecek bu vahşet, bittiğinde geride kalanlara ne olacak? Düşündükçe bile kalbim sıkışıyor. Dün Okan Bayülgen’in de dediği gibi Gazze’de bunlar olurken, hayat devam edemez, yeni bir yıla da girilemez. Kesinlikle katılıyorum ve artık bu katliamın bitmesini diliyorum. Yeni yıldan sadece sağlık ve barış diliyorum, hem de büyün dünyaya…